MÜSLÜMAN TÜRKİYE SİYONİST İSRAİL İLE ANLAŞIRSA

Abone Ol

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah (c.c)'a hamd ederim. Salât ve selâm, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’ya, âline ve sahabelerine olsun.

Müslüman Türkiye “Müslüman” yöneticileri eliyle kitabımız Kur’an’ı Kerimin: “…küfür ve isyanları sebebiyle Allah onlara lânet etmiştir” dediği Siyonist ve inkârcı İsrail ile yaptığı anlaşma AK PARTİ hükümeti tarafından onay için TBMM’ye sevk edilmiştir. “Müslüman Türkiye’nin” barış anlaşması imzaladığı İsrail: ARAF 138: “İsrailoğullarını denizden geçirdik, orada kendilerine mahsus birtakım putlara tapan bir kavme rastladılar. Bunun üzerine: Ey Musa! Onların tanrıları olduğu gibi, sen de bizim için bir tanrı yap…” talebinde bulunan, Allah’ın açık yardımına rağmen şükretmeyi değil, nankörlük yolunu tercih eden bir karakterin temsilcisidir. Bu İsrail, Allah’ın: BAKARA 40: “Ey İsrailoğulları, size verdiğim nimetlerimi hatırlayın, bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, ben de size vadettiklerimi vereyim. Yalnızca benden korkun” emrine rağmen, peygamberlerle alay ederek: BAKARA 88: “Kalplerimiz perdelidir…” deyip küfür ve isyanda karar kılmış zalimlerdir. Bu İsrail: NİSA 46: “Yahudilerden bir kısmı (inkârcıları) kelimeleri yerlerinden değiştirirler, dillerini eğerek, bükerek ve dine (İslam’a) saldırarak (Peygambere karşı) «İşittik ve karşı geldik», «dinle, dinlemez olası», «râinâ» derler. Eğer onlar «İşittik, itaat ettik, dinle ve bizi gözet» deselerdi şüphesiz kendileri için daha hayırlı olacaktı; fakat küfürleri (İslam’ı ret etmeleri) sebebiyle Allah onları lânetlemiştir. Artık pek az inanırlar” ayetinde bildirilen tutum ve davranışlarından dolayı İslam ve peygamber düşmanıdır. Bu İsrail: MAİDE 82: “İnsanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak Yahudiler ile, şirk koşanları bulacaksın…” ayetiyle belirtilen kin ve düşmanlıkları sebebiyle “Müslüman kanı” akıtmaktan haz duyan DECCAL gücüdür. Bu İsrail: MAİDE 64: “Yahudiler, Allah'ın eli bağlıdır (sıkdır) , dediler. Hay dedikleri yüzünden elleri bağlanası ve lânet olasılar! Bilâkis, Allah'ın elleri açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun ki sana Rabbinden indirilen, onlardan çoğunun azgınlığını ve küfrünü arttırır. Aralarına, kıyamete kadar (sürecek) düşmanlık ve kin soktuk. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa (fitneyi uyandırmışlarsa) Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar; Allah ise bozguncuları sevmez” ayetiyle bildirilen halleri sebebiyle Allah’a bile dil uzatabilen, fesada koşan gaflet ve dalalet önderidirler. Müslüman Türkiye’nin “Müslüman” yöneticileri, Allah’a iftira atan, İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık eden, batıl ilahlara tapınmaktan zevk alan, kan akıtan, savaş çıkaran böyle bir İsrail ile anlaşma yapmıştır. Yapıldığı bilinen bu anlaşmanın metinine baktığımızda bu sanki bir anlaşma değil, galip ve üstün olan tarafın dayattığı bir “teslimiyet ve zillet sözleşmesi” gibidir. TBMM’ye onay için getirilen bu “teslimiyet ve zillet sözleşmesinin” kamuoyuna duyurulan 6 maddesine ilaveten, kamuoyuna açıklanmayan “Gizli Mutabakatta” ise Hamas’ın Türkiye’deki faaliyetlerinin sınırlandırılması, İsrail’e yönelik faaliyetlerinin engellenmesi,  çatışmalı ortam varken Gazze’ye deniz ablukasının kaldırılmaması ve yardım yapılamaması gibi akla ziyan hususların yer aldığını da basından üzülerek okuduk. Anlaşıldığı kadarıyla bu anlaşma ile Müslüman Türkiye’nin kazanımı kocaman bir % SIFIR, İsrail’in kazanımı % YÜZ olmuştur.

İSRAİL KAZANMIŞ TÜRKİYE TESLİM OLMUŞ 

Türkiye ile İsrail arasında yapıldığı bilinen “teslimiyet ve zillet sözleşmesi” ile İsrail’in elde ettiği kazanımlar şunlardır. 1- İsrail Hükümeti, “Mavi Marmara” hadisesinde yakınlarını kaybeden ailelere ödenmek üzere Türk Hükümetine ödeyeceği 20 milyon Amerikan Dolarını işlediği cinayetlerin bir cezası olarak değil, “EXGRATİA” olarak, kendi ikramı, lütfu ve sadakası olarak yaptığını Türkiye’ye kabul ettirmiştir. Ve Türkiye ise bu sadakayı kabul eden taraf olmuştur, 2- Türkiye’de İsrail aleyhine açılan bütün davalar düşürülecek ve İsrail bu meselenden dolayı suçlanmayacak veya suçlu olarak ilan edilmeyecektir. 3- Bundan böyle Türkiye’de gerçek veya tüzel kişisiler tarafından veya bu kişiler adına, İsrail Hükümeti veya gerçek veya tüzel kişilerine karşı herhangi bir para talebi öne sürülmesi veya taleplerin sürdürülmesi halinde, İsrail Hükümetinin ve İsrail vatandaşlarının tüm kayıpları, masrafları, hasarları ve harcamaları Türk Hükümeti tarafından karşılanacaktır. 4- Türkiye, HAMAS’ın Türkiye’deki faaliyetlerine sınırlama getirecek, İsrail’e yönelik faaliyetlerine engel olacaktır. 5- Gazze’ye uygulanan ambargo devam edecek, yapılması düşünülen yardımlar İsrail’in izniyle olacaktır. Şimdi sorulması gereken şey, Türkiye bu “teslimiyet ve zillet sözleşmesi” ile ne elde etmiştir. Elde ettiği tek şey “bütün iddialarından vazgeçip” İsrail’in rızasına mazhar olmasıdır. AK PARTİ iktidarı, İsrail’in zahiri gücüne teslim olmuş, İsrail’in rızasını Allah’ın rızasına tercih etmiştir. Yapılan bu anlaşma bir barış anlaşması değil zillet anlaşmasıdır. Acı gerçek budur.

DENİLEBİLİR Kİ 

Bazı fanatik ve cahil çevreler, Peygamberimiz de Medine’ye hicretinden sonra, Yahudiler ile anlaşma yapmıştır. Doğrudur, Peygamberimiz Yahudiler ile bir anlaşma yapmıştır. Geliniz efendimizin yaptığı anlaşmanın maddelerini birlikte okuyalım: 1- Müslüman ve Yahudi topluluklar barış içerisinde yaşayacaklardır. 2- Dışardan bir saldırı olursa Medine’nin savunması müştereken yapılacaktır. 3- Yahudiler dinlerinde serbest olacaktır. 4- İki taraftan biri, üçüncü bir tarafla savaşırsa diğer taraf yanında yer alacaktır. 5- Taraflardan biri Kureyşl’e dostluk kurmayacak ve onları himayesine almayacaktır. 6- İki taraftan biri, üçüncü bir tarafla barış yaparsa, diğer taraf bu barışı tanıyacaktır. 7- Yahudiler ve Müslümanlar arasında olacak anlaşmazlıklarda, Hz Muhammed hakem olarak kabul edilecektir. 8- Her topluluk kendine ait bölgeden sorumlu olacaktır. 9- Çıkacak bütün anlaşmazlıklar Allah'a ve Resul'üne sunulacaktır. Peygamberimizin Yahudiler ile yaptığı anlaşmanın maddeleri bunlardır. Adalet Siyonizm’den değil İslam’dan doğar. Milli Görüşe dönmeden bu zilletten kurtulmak imkânsızdır. Selam hidayete tabi olanlara…