Müslüman ticaret erbapları

Abone Ol

Geçmişte zengin ticaret erbabı, yanlarında mutlaka din âlimi

(fakih) bulundururlardı. Yapılacak alışverişlerin dinimize uygun olup

olmadığını o âlimlerden öğrenmeden iş yapmazlardı. Şimdi ticaret erbabı ise

dini müşavir değil de, malî müşavir bulunduruyorlar. Ticarette ziyan etmemek,

daha fazla kazanmak için, yanlış bir iş yapıp da kanunen cezalanmamak için

muhasebeci, mali müşavir, hukuk müşavirine başvurmayı ihmal etmezler. Güzel bir

şey ama ticaretlerinde İslam’a aykırı durumların ceza kısımlarını nasıl

savacaklar Allah’ın cezasına çarpılma korkusunu niçin hesaba katmazlar acaba

Bu tespiti yaptıktan sonra, şu hususa da Müslüman esnafların

dikkatini çekiyoruz:

Müslüman esnaflar kendileri hakkında şu imajı daima muhafaza

edip toplumu şöyle konuşturmalıdırlar;

Malın iyisini ve kalitelisini satar, ucuza satar.

Müşterisini aldatmaz.

Malının kusuru varsa söyler.

Bir şey alsın-almasın müşterisine daima güler yüz ile

davranır.

Müşteri bir şey almasa da güler yüz ile “yine bekleriz” der.

İkramda bulunur.

Günümüzde dükkânlarında malın başkalarından pahalı satılması

İslam’a leke sürülmesine sebep oluyor.

Konuya açıklık getirmek için bir örnek verecek olursak dini

yayınlar yayınlayıp satan kitapçıları misal verebiliriz.

Dini kitaplar aşırı bir ticaret vasıtası halinde. Kitapların

üzerine öyle fiyatlar konuyor ki, bazıları bu kitapları satarken yüzde 70

ıskonto yapıyorlar. Bu ıskontolar kitap üzerine konan fiyatın ne kadar

ahlâksızca belirlendiğini gösteriyor. Aynı zamanda kâr amaçlarını da ortaya

koyuyor.

Aşırı kâr cahiliye düşüncesidir.

Müslüman esnaf, Peygamber Efendimizin, “Muamelelerinde

hilekârlık eden bizden değildir” emrine uyarak ticaretini İslam’ın ölçüleri

dâhilinde yapmaya gayret etmelidir.

Yahudiler piyasaya “az kâr, çok müşteri” metoduyla hâkim

olmuşlardır. Bu dikkat çekici bir metottur.

Müslümanlar, Müslümanca tavrı asla tehir etmemelidirler.