Değişim diyen bir yazar (Prof. Dr. Ömer Dinçer) ile
başladık, çok daha başka şeyler diyen bir yazar (Yusuf Kaplan) ile devam
edelim Yazının sonunda dediğim şuydu:
Biz kırk elli yıldan beri DEĞİŞİM yani ADİL DÜZEN, ADİL
EKONOMİK DÜZEN derken, bir yönüyle bunları da kastediyoruz ve iyi bilinsin ki;
birileri istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır yani ADİL DÜZEN gelecektir
Yusuf Kaplan ın dedikleri de -bizim usulden bakarsak- TEŞHİS olarak benziyor,
TEDAVİ açısından ise değerlendirmeyi size bırakıyorum
Yusuf Kaplan ile yapılan röportaj çok uzun, tam 14 sayfa!
Bu sayfalardan iki üç yazılık bir özeti ve bence çok önemli yerleri yorumsuz
sunmuş olacağım.
İyi ve istifadeli okumalar diliyorum...
Yusuf Kaplan, Mücahittik, müteahhit olduk, şimdi ise
müsait olduk tweeti atıyor ve bu tweet bu röportajın vesilesi oluyor
TÜRK MEDYASI BİRİNİN SÖZCÜSÜ YA DA GÖZCÜSÜ Türkiye deki
medyanın en önemli özelliği sözcü ya da gözcü olması. Yani kapıkulu her biri.
Birilerinin sözcülüğü ve gözcülüğünden başka bir işlevleri yok. Pozisyonları,
ideolojileri bazı sermaye çevrelerinin kapı kulluğundan öteye gidemiyor...
TÜRKİYE YÖRÜNGESİNİ YİTİRMİŞ BİR ÜLKE Dolayısı ile bu
ülke nereye gidiyor Özellikle Türkiye nin son yüzyılda yaşadığı bir serüven
var, bu serüven Türkiye nin normalleşmesini engelledi. Türkiye ne olduğuna
karar verebilmiş bir ülke değil, yörüngesini yitirmiş bir ülkeden bahsediyoruz.
Ülkede bir parti 15 senedir iktidar, peki ipler elinde mi bu iktidarın ..
İKTİDARA İKTİDAR DEĞİL, ONLAR HÂKİM Bu ülkenin
çocukları iktidarda değil hâlâ. Bu ülkede küçük azman bir azınlık var ve onlar;
kültür dünyasına, medya dünyasına, iktisadi dünyaya, hariciyeye, Türkiye nin
elitokrasi ve bürokrasisine hâlâ onlar hâkim. Tayyip Erdoğan ın en güçlü olduğu
zamanlarda bile TÜSAİD ın başındaki adam ne dedi Erdoğan a, Sen kimsin, seni
tanımıyorum deme cüretini gösterdi. Peki, o kim Allah aşkına, bu ne had .. /
Ama şu da bir gerçek ki Türkiye de medya hâlâ birinci güç... / Medya işi gücü
her şeyi bıraktı, mücadele alanı oldu, savaş alanına döndü. Bütün kavgalar ve
savaşlar medya üzerinden veriliyor...
Mesela Cumhurbaşkanı nın, Başbakan ın, bakanların uçağına
binmeyen tek adamım ben...
Mesela El Kaide yi kim icat etti, ben etmediğime göre,
IŞİD kullanışlı bir İngiliz anahtarıdır, dolayısı ile her yerin kilidini
açar...
MEDYAYA DÖNECEK OLURSAK, TÜRKİYE DE MEDYA YOKTUR.
Türkiye de medyanın öznesi yok, özne halktır ama Türkiye de medyanın öznesi
halk değil. Açın Hürriyet gazetesini ya da havuz medyasını halk yok. Ya
hükümet ya da muhalefetin sözcülüğünü yapıyorlar... / Bu ülkede medya falan
yok, kendi çıkarlarını düşünen bir zümre var... / Bakın Batı da medya devlete
karşı hakların ve sivil toplumun çıkarlarını korumak için vardır, çoğunluğun
haklarını korur, Türkiye de ise medya azınlığın çıkarlarını çoğunluğa dayatmak
için var... / Türkiye nin çıkarlarını savunmuyor, Türkiye nin aleyhine
çalışıyor, küresel sistemde çalışıyor... / Gazeteciler kendileri bir şey
söylemiyor, kendilerine aktarılan şeyi söylüyor. Bulundukları pozisyon aslında
çok problemli... Yani birilerinin söylediği şeyi aktarıyorsunuz siz. Yani
aktarıcı oluyorlar. Bunu ben söylemiyorum, şimdi bana böyle absürt bir şekilde
saldıracaklar ama bunu bizim iletişim araştırmalarının piri Marshall McLuhan
söylüyor...
Ben hakikatten yana tarafım. Ülkenin çıkarlarından
yanayım. Müslüman bir adamım...
(Devamı var.)