Milli Görüşün tek temsilcisi Saadet

Abone Ol

Milli Görüş’ün tek partisi olan Saadet bugün Kongre yapıyor. Kongreler parti yöneticilerinin güven tazelemesi, teşkilatın yeni bir heyecan ile yoluna devam etmesi anlamına gelir. Buna Milli Görüş’ün tek temsilcisi olan Saadet’in olduğu kadar milletimizin de ihtiyacı var. Çünkü, Meclis’te temsil edilen mevcut siyasi kadrolar ile ülkenin gerçek anlamda bir silkiniş gerçekleştirmesi, lider ülke haline gelmesi mümkün görünmüyor. Yani ülkemizin belirlenmiş dünya politikalarının bir aracı olmaktan kurtularak belirleyici konumuna gelebilmesi ancak Milli Görüş iktidarı ile mümkündür. Bu bakımdan yarınki kongre Saadet ve ülkemiz için çok büyük önem arzediyor. Bu bakımdan dileğim bu kongreden bir takım sorunlarını çözmüş, kenetlenmiş, yeni bir heyecanla çıkılması demek önümüzdeki dönemde Saadet’in siyasette belirleyici olması anlamına gelecektir.

Mevcut siyasi ortamda Meclis’te temsil edilen partilerin yönetim kadroları laf yarışını siyaset olarak topluma takdim ediyorlar. Hatta laf yarışının bile belli ölçüler içinde yapıldığını söylemek mümkün değil. Çünkü çoğu zaman birbirlerine laf yetiştirme yarışına giren siyasiler işi hakaret yarışına kadar götürüyorlar. Bu tür yakışıksız ve anlamsız çekişmelerden toplumun ve ülkenin bir şey kazanmasının mümkün olmadığını söylemeye bile gerek yok. Bu laf yarışı içinde ülkenin gerçek sorunları olduğu gibi duruyor. Hatta, giderek daha da büyüyerek varlığını koruyor. Bunun için de Saadet’in bugünkü Büyük Kongresi ayrı bir önem arz ediyor. Diyebiliriz ki, mevcut siyasi partileri ülkenin biran evvel çözüm bulunması gereken sorunları üzerinde düşünmeye zorlamak için bile güçlü bir Saadet Partisi’ne ihtiyaç var.

Dün olduğu gibi bugün de bazı iç ve dış odakların Milli Görüş’ün güçlenmesinden rahatsızlık duyduklarını bu sebeple de sürekli olarak Milli Görüş partilerine yönelik kampanyalar yürüttüklerini biliyoruz. Bu kampanyalarla kimi zaman Milli Görüş tabanında ve yönetim kadroları arasında ayrışmalar oluşturmaya, olmayan ihtilaflar icat ederek çatışma ortamı oluşturmaya çalışılır. Kısacası güçlü bir Milli Görüş hareketi gayri milli unsurlar için rahatsızlık sebebidir. Onlar, Milli Görüş partilerinin alternatif olarak ortaya çıkmalarını, yönetime talip olmalarını istemezler. Bunun geçmişte çeşitli örneklerini yaşadık. Bir takım oyunlarla Milli Görüş partileri arka arkaya kapatıldı. Bununla gelişmeyi önleyemeyeceklerini görenler bu defa parti içinde bölünmelere bel bağladılar. Bunun da çeşitli örneklerini yaşadık. Bu bakımdan bugünkü kongre Rahmetli Erbakan Hocamızın emanetine sahip çıkma, kucaklaşma, kısacası Milli Saadeti yeniden alternatif haline getirmenin ilk adımı olmalıdır. Bu ise kucaklaşıp bütünleşme ile mümkündür. Kişisel bir takım inatlaşmalar sadece partimize zarar vermeyecek, davamızın ülkeye hizmetini geciktirecek, karşılıklı laf yarışından başka bir becerisi olmayanlara meydanı boş bırakacaktır. Bu davaya gönül vermiş olanların böyle bir hakkı olamaz.