“Milli Görüş” “ahde vefa” “akabe” -2-

Abone Ol

Bazı tasavvufçular “Akabe”yi insana kötülükleri emreden “nefsi emmare” (Yusuf/53) ile mücadele ederek, nefsi arındırma çabası olarak da yorumlamaktadırlar. “Nefsini arındıran muhakkak kurtulup, umduğuna ermiştir. Onu (günahlara) gömen de elbette ziyana uğramıştır.” (Şems/9-10) Bu nedenle merhum Erbakan Hocamız, “Nefis terbiyesi gereklidir” derdi.

Milli Görüş’ün yolu yokuştu, engellerle doluydu. Ülkemizde de, dünyadaki öteki Müslüman ülkelerde de “İslami siyaset” yasaktı. Hocamızın ifadesiyle, “Bizim namaz kılan köleler” olmamız isteniyordu. Halen de öyle... Irkçı emperyalizm/Siyonist-Evangelistlerin yönlendirmesiyle, doğrudan veya dolaylı müdahaleleriyle 1980 askeri darbesi ve 1997 post-modern darbesiyle engellendi. Dört partisi kapatıldı. (MNP, MSP, RP, FP) Bunlar yetmezmiş gibi kendi içinden kopmalar, bölünmeler sağlandı. Özal ile ANAP, Erdoğan ile AKP, Kurtulmuş ile HAS Parti ve nihayet Fatih Erbakan ile de Yeniden Refah Partisi, hem de “Milli Görüş” adına bir hançer daha vuruldu. Bizi saplarımızla yaralıyorlar. Ağacımız saplarıyla budanıyor. Tefrika kimleri sevindiriyor, kimleri üzüyor? Kimler kazanıyor, kimler kaybediyor? Tefrika ateş ve azap değil midir? Gönül yapmak bina yapmaktan değerlidir. “Müminin kalbi Beytullah’tan daha değerlidir” (S.A.V.) Gönül yıkmak saray yıkmaktan zararlıdır. Nice binler gönül yıkıldı. Baba dostları incinmediler mi? Saadet, Hocamızın, binası ise ümmetin emaneti değil mi? Birileri Fatih’imizi hem sömürüyor hem de siyasi intihara sürüklüyor, ne yazık ki…

Bütün bunlar Milli Görüş siyasetini engellemek, durdurmak, parçalamak, etkisizleştirmek, yok etmek içindi. Anlamadıkları bir şey var: Milli Görüşçülerin evleri, binaları, binekleri ellerinden alınarak, işgal edilerek, kapatılarak onları davalarından vazgeçirmek, teslim almak mümkün olmayacak inşallah. Onlar bütün iç ve dış, legal, illegal engelleri aşarak, ülkemizde de dünyada da adil bir düzen kuracaklar. Yeryüzünde yeniden barış ve adalet kıyametten önce kurulacaktır.

Erbakan Hocamız, “Milli Görüş’ün tek temsilcisi Saadet Partisi’dir. Yarın birileri çıkıp, ‘Biz de Milli Görüşçüyüz’ derlerse onlar ‘palyaço’ olurlar” diyerek kerametini gösteriyormuş, görenlere... Onun manevi/siyasi mirası Saadet Partisi’dir. Onun yolu miras ve emanetidir. Saadetliler vefalı/sadık olmanın gereği olarak bu emanete, mirasa, yola, görüşe sahip çıkmaya devam edecekler. “Yoldan gitmek, sulpten gelmekten daha önemli ve değerlidir.”

Tüm insanlar Hz. Adem (A.S.) ve Havva’dan değil miyiz? Atamız bir. Kardeşleriz... Hz. Yusuf ve onu kuyuya atan kardeşleri aynı babanın Hz. Yakub’un (A.S.) çocukları değil miydi? Kardeşini öldüren Kabil, Habil’in kardeşi/aynı babanın çocukları değil miydi? Sınanıyoruz... Ayıklanıyoruz...

Milli GörüşçülükUhud’da okçular tepesini terk etmemektir. Talut ordusunda safı terk etmemek, (dünyalık) nehrinden bir avuçtan fazla içmemektir. Tuzaklarına rağmen saraya çıktığında kardeşlerini bağışlayan Hz. Yusuf’un (A.S.) yolunda olmaktır. Adalet yolunda cihattan vazgeçildiğinde ayaklarının kayacağı ve zillete düşüleceği inanç ve şuurunda olmaktır. Davayı satmamak, sömürmemek, hasbi olabilmek, ahireti öncelemektir.

Tüm ahitlerimize vefalı ve sadık olarak AKABE’yi aşıp, Rızasına ulaşabilmeyi Rabbimiz hepimize lütfeylesin dualarımızla.

,