Millî Gazete yazarıyım dedim ama yine de kurtaramadım!

Abone Ol

"Türkiyede laiklik ve İslam, din ve devlet ilişkileri konusunda gerçek anlamda sözünü dinletebilecek birikime sahip, kendisinden Religion(din-inanç) and Politics dersi dinleme şansına eriştiğim, hocalığının yanında hoş sohbeti, sıkı tiryakiliği ile de tüm öğrencilerin saygısı ve sevgisini kazanmış nefis insan.

Bu dönem comparative politics, cinema and politics dersleri veren, öğrenci, asistan, prof., ayırt etmeden herkese şekerim diye hitap eden şeker tadında bir profesör. Konu ne zaman İngiltereye gelse stand-up yapmaya başlar. Havasızlıktan yakınıp derslerde camları sonuna kadar açtırır. "Sigara içenler ellerini kaldırsın" der, el kaldıranlara şöyle bir bakıp, "aptalsınız, aklı olan genç insan sigaraya başlamaz" der, sonra da sigara molası verir."

Yukardaki satırlar Ekşi Sözlükte Prof. Dr. Binnaz Toprak hakkında yazılanlar.

Boğaziçi ve Bahçeşehir Üniversitesinden tanıdığımız Toprak, özellikle din ve inanç alanlarında yaptığı araştırmalarıyla öne çıktı.

Haziran 2011 seçimlerinde de CHPden milletvekili adayı gösterildi. Liseli yıllardan bu yana çalışmalarını uzaktan dikkatle takip ettiğim Binnaz hocayı yakından tanıma imkanı buldum.

Ankaradan tanıdığım, çalışkanlığı ve başarılı çalışmalarıyla bildiğim KanalA İstanbul Temsilcisi Bedrettin Uğur ağırlıklı olarak YSK vetosunu konuşmak üzere, kendi hazırlayıp sunduğu Siyaset Masası Programına gittiğimde Binnaz Toprak da oradaydı.

Programdan sonra Bedrettin Uğur kahve içmeye davet ettiğinde kendimi verimli bir saatin içinde buldum...

Bir kere şunu baştan söylemem gerekir ki, Hoca hakkında yazılanlar yüzde yüz doğru; şen, şakrak, hoşsohbet, klasik CHPlilerin dışında derinlikli analizler yapan biri... Siyasete de ısınmış. "Kahvehanelere konuşmaya gitmediyseniz sayılmaz" takılmamı, "O da olacak ama birkaç yere gittik" diye karşıladı.

Prof. Binnaz Toprak, bundan bir süre önce açıklanan ve çok ses getiren Alevilik hakkındaki araştırmasıyla ilgili bir perde arkası bilgi de verdi. Toprak, araştırması sırasında İstanbul Sultanbeylide Alevilerin yoğun yaşadığı bir mahalleye Yavuz Sultan Selim adının verilmesinden duyulan rahatsızlığı Başbakan Erdoğana da anlatmış. Erdoğan, Hocanın yanından Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskini aramış ve bilgiyi teyid etmiş, "Doğru değil" dememiş. Toprak, "Başbakan bile bundan rahatsız oldu ama o mahallenin adı hâlâ değişmedi" bilgisini aktardı. Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun olan, insani ilişkilere hassasiyet gösterdiğini bildiğim Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin ne der acaba

Yeni CHPnin temsilcilerinden Binnaz Toprakın bir de İstanbul Büyükşehir Belediyesine mesajı vardı. İstanbulda maddeten en azından belli bir seviyenin üzerinde olanların yaşadığı Etiler merkezli bir kesimin şikayeti esasen bu. Toprak, "Zincirlikuyu Mezarlığının girişine kocaman Her nefis ölümü tadacaktır ayetinden rahatsız... "Daha yumuşak bir yazı yazılamaz mı " önerisini getirdi, Binnaz Hanım. Bunu biraz garip karşıladığımı ifade etmeliyim...

Toprak, esasen dini değerlere çok da uzak biri değilmiş. Dini farizalara uzak Hakim anne-babanın çocuğuymuş Binnaz Toprak ama şunu da ekliyor; "Hiç namaz kılmadım ama oruç tuttum. Annem de her Ramazanda İstanbulun en ücra köşesinde bulduğu ihtiyaç sahibi bir aileye mutlaka fitresini götürüp verirdi."

Toprakla aramızda geçen en renkli diyalog ise namaz ve oy ekseninde geçti. Ben, "Kemal Kılıçdaroğlu Cuma namazına gitsin, CHPye oy meselesini sonra düşünelim" teklifini getirince, "Kemal bey Cuma namazına gitmese bile sen yine de oyunu ver" dedi. Millî Gazete yazarı olduğumu söylediğimde de "Olsun olsun bu defa oylar CHPye" demez mi

Tiryakiliği mi El-hak doğru... Canlı yayına her ara verildiğinde çakmağını ateşledi Binnaz Toprak. Hay bin yaşa Binnaz Hoca!

Sağlık bakanı bu uygulamaya ne der acaba

Ankarada uzun süredir, aile hekimliği sistemi uygulanıyor. İyi yanları olduğu kadar, eksik ve aksak tarafları da var. Galiba deneme yanılma sistemi uygulanıyor. Burada uygulamada yaşanan bir sıkıntıyı dile getirmek istiyorum. Belki çözüme katkımız olur.

İşyerim Başkentin gelişen semtlerinden Balgatta. Hasbelkader, geçtiğimiz hafta vücudumuz pes dedi. Kışın gitmesi, yazın gelmesi gecikince, beden iklime uyum sağlayamadı.

Grip, soğuk algınlığı ve yoğun iş temposu birleşince, şifa için pek alışık olmasak da sağlık ocağına gidelim dedik.

Sağlık ocağı, caddenin hemen karşısında. Bir doktorun önüne çıktık. Doktor hastayım, bir çare. Sordu: "Aile hekiminiz kim " Galiba, "Evime yakın sağlık ocağında" diye cevap verdik.

"O zaman kusura bakmayın. Ben bakamam. Aile hekiminize gitmeniz lazım!".

"Hiç mi olmaz Çok hastayım. Ayakta duramıyorum" dedik. Cevap, "Biz de söyledik. Ama vatandaşa böyle dememiz gerekiyormuş" oldu.

Yetkililere duyurulur... (Cemal Ak)

Hasan Celal Güzelden iyi haber

Antidemokratik 28 Şubat sürecine karşı dik duruşuyla bildiğimiz, askeri vesayete karşı en sert değerlendirmeleri yapan Hasan Celal Güzel Genelkurmay bünyesinde kurulan Batı Çalışma Grubunun faaliyetleriyle ilgili gizlilik dereceli bazı belgeleri basına dağıttığı gerekçesiyle gözaltına bile alınmıştı... 38 yaşında Başbakanlık müsteşarı olarak Türkiyenin en genç Başbakanlık müsteşarı ünvanı Güzele ait. Radikalden sonra Vatan Gazetesinde makaleler yazan Hasan Celal Güzel bir süredir rahatsız, hastanede. Aldığım son bilgi, Güzelin değerlerinin yavaş yavaş yerine oturduğu yönünde... Güzele geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum...