Sizden Gelenler

Mesele en önde olmak değil doğru safta yer almaktır

Mesele en önde olmak değil doğru safta yer almaktır

Abone Ol

ABD önderliğindeki Batı’nın SSCB’ye karşı yürüttüğü Soğuk Savaş’ın sona erdiği ve düşmansız kalan Batı’nın yeni hedefinin İslam olacağını söylemişti İngiliz Başbakanı. 11 Eylül saldırıları bu yeni Haçlı Seferi’ne zemin teşkil etti ve şu günlerde de Batı’nın İslam’a karşı topyekün bir düşmanlık sergilemeye de doğru gittiğini görüyoruz.

İslam Peygamberi’ne (SAV) karşı hayasızca saldırıyı ifade özgürlüğü ambalajına sarmaları da biraz bundandı. Her fırsatta Voltaire’in “Düşüncelerine katılmıyorum ama ifade edebilmen için her şeyi yaparım” mottosunu işlerine geldiği zamanlarda “piyasaya süren” Batı emperyalizmi, kendi işgallerini, katlettikleri insanları, tarumar olmuş insan hayatlarını önemsemezken, kendi yaptıkları put olan “ifade özgürlüğünü” İslam düşmanlığına dayanak yapıyorlar. En basitinden bir insana yönelik hakareti “kişilik haklarına saldırı” diye tanımlayan insanlık değerlerine göre şekillenmiş evrensel hukuk değil mi? O halde, insanların kutsallarına, inançlarına yapılan saygısızlıkları, saldırıları da bu kapsamda düşünmek gerekmez mi? İşte burada devre Batı’nın klasikleşmiş çifte standardı giriyor. Dünyayı kendi terörleriyle kan gölüne çevirdiklerinde kimseler sokağa çıkmazken, tasvip etmediğimiz saldırıların ardından “teröre lanet” temalı ve İslam karşıtlığı altmetinli bir yürüyüşü dünyanın gündeminde bir numaraya taşıyorlar. Çünkü kendileri dünyanın merkezi!

Uğur ÇELİK