MÜLTECİLER konusunda Türkiye ile yakın ilişki kuran,
meselenin çözümü için AB de öncülük görevi yaptığı havası estiren Merkel i,
ortakları Türkiye ye fazla taviz verdiği iddiası ile eleştiriyorlar. Hâlbuki
Türkiye ye verilmiş bir taviz söz konusu değil. Merkel Avrupa yı Türkiye ye bir
miktar para ödeyerek mülteci istilasından korumanın, sonuç olarak Türkiye yi
bir mülteciler adası haline getirmenin peşinde. Yani, ortada Türkiye ye
verilmiş bir taviz falan yok. Yurtlarını terk etmek zorunda kalmış olan insanlara
yönelik insani bir sorumluluk duymayan AB ülkeleri özellikle Avrupa ya ulaşmaya
çalışan mülteciler Akdeniz ve Ege de sulara gömülme, çocuk cesetlerinin
kıyılara vurması karşısında üzerlerine düşmesi gereken sorumluluktan bir miktar
maddi destek ile kurtulmanın peşindeler. Bu bakımdan Merkel in girişimlerini
bir dostluk gösterisi olarak nitelendirmek yanlış olur. Bu yaklaşımı düşmanlık
olarak ifade etmek de doğru olmayacağına göre Merkel açısından ortada ne bir
dostluk ne de düşmanlık değil çıkarlar söz konusudur.Ancak, AB ülkeleri içinde
bir takım yönetici ve milletvekillerinin Türkiye ye karşı düşmanca bir tavır
sergiledikleri, hatta işi saldırı ve hakarete kadar vardırdıkları
düşünüldüğünde Türkiye ile AB ülkeleri arasında kan uyuşmazlığının devam ettiğini
söylemek yanlış olmaz. Buna rağmen Türkiye nin mülteci meselesini bile neden
AB ye giriş için kullanmaya çalıştığını anlamak pek mümkün değil.
Bu noktada ABD, AB ve Rusya nın Suriye de hava
harekâtında yer alışlarının sebebini IŞİD terör örgütünü Irak ve Suriye den
uzaklaştırmak olarak izah ettiklerini hatırlatarak bir başka hususa dikkat
çekmekte yarar var. ABD ile Avrupalı koalisyon ortaklarının yıllardan beri
IŞİD e karşı hava harekâtı yürüttüklerini söylerlerken medyaya yansıyan
haberlerde ABD ve Alman silahlarının IŞİD in eline geçtiği haberleri sıkça yer
alıyor. Bu konuda medyaya yansıyan son bir haberde aynen şöyle deniyordu:
Almanya nın terör örgütü IŞİD ile savaşmak üzere Iraklı
Kürtlere verdiği silahların bir kısmının IŞİD in eline geçtiği ortaya çıktı. Bu
silahların bir kısmını IŞİD in savaşta ele geçirdiği, bir kısmının ise Peşmerge
tarafından bu örgüte satıldığı tespit edildi.
Haberde ayrıca Almanya nın Irak Bölgesel Yönetimi ne
gönderdiği silah ve mühimmatın dökümü de yar alıyor. Yani, uydurma olmadığı
Peşmerge nin Alman hükümetine verdiği rapora dayandırıldığı dikkat çekiyor.
Alman silahlarının IŞİD in eline geçmesi ile AB-Türkiye
mülteci pazarlığı arasında ilk bakışta bir paralellik görünmeyebilir ama Irak
ve Suriye deki çatışmalarda kullanılan silahların ABD ya da AB ülkelerine ait
olduğu, bir takım terör örgütlerine sağlanan silahlar sebebiyle Irak ve
Suriye nin yaşanmaz hale geldiğini, bunun sonucu olarak insanların ülkelerini
terk ederek ölüm pahasına Avrupa ya ulaşmak için yola çıktıklarını, bu durumun
da AB yi rahatsız ettiğini hatırlamak gerekiyor. Kısacası Irak ve Suriye yi
karıştıranlar kendileri olduğu halde faturasını Türkiye ye ödetmenin
peşindeler. Bu bakımdan Haçlılarla ilişkilerde dostluğun değil çıkarların
geçerli olduğunu, en azından Suriye olayları ile tüm İslam dünyasının anlamış
olması gerekiyor.