Menfaat arzuhalcileri

Abone Ol

Siyaset kurumuna gizli veya açık mesaj göndermek isteyen gazetelerde zaman zaman şu türde anketler yayınlanır: "Türkiye de en güvenilir kurum hangisi " Genelde bu anketlerde, siyasetçiler en sonda, yargı orta sıralarda, asker ise hep birinci sırada çıkar. Bu anketleri yapan veya yaptıran gazetecilerin aklına şu şıkların arasına "Medya nın güvenilirliği hangi sıradadır " diye koymak gelmez. Gelmez, çünkü, onlar bilirler ki, böyle bir durumda, kamuoyu nezdindeki beş paralık itibarları bu anketlere yansır Görüyorsunuz işte, üç kuruşluk menfaat hesapları dolayısıyla devlet yetkililerinin önünde kırk tane takla ve parende attıkları ortaya çıkınca, nasıl kıvırmaya çalışıyorlar. Siyaset kurumunu zayıflatmak, yıpratmak aslında onların kirli bir taktiği Siyaset kurumuna duyulan güveni zayıflatacaklar ki, siyasiler eninde sonunda gelsin kendileriyle iş tutsun, onların güçlerine rıza göstersin

Medya, enforme eden araçlardır Bilgilendiren araçlardır Ama, ülkemizde bu işler öylesine kirli ve çıkar ilişkileriyle yönlendirilen bir boyuta ulaştı ki, medya merkezleri, iş bitirilen, patronun işlerinin takip edildiği, hatta dilekçelerinin, mektuplarının bile yazıldığı "menfaat arzuhalcilerine" döndü.

"Benim iki şapkam var Birisinde işadamıyım.. Öbüründe yayıncıyım ."

İyi de, biz senin hangi durumda, hangi şapkanın altına girdiğinizi nerden bileceğiz

Millete "Bidon kafalı" nitelemesi yapan kalemşörünüz esip gürlerken, hangi şapkanızın altındaki işadamına hizmet ediyor Veya, Konya da Tesettür faciası diye başlık atan televizyoncu duayeniniz ( ), piyasalarla ilgili haberler yaparken, siyasetçileri yerden yere vururken neye hizmet ediyor, nerden bileceğiz

Hatırlarsanız, bundan 30-40 yıl önce Türkiye de, işleri sadece gazetecilik olan ve bu meslekten para kazanan bir patronaj kuşağı vardı. Çok zorlu, meşakkatli bir meslek olan gazeteciliği, çok zorlu şartlarda yapıyorlardı bu patronlar. Daha sonra, medya patronu olarak kırk tilkinin zihinlerinde dolaştığı kırkının da kuyruklarının birbirine dolaşmadığı bir işadamı kuşağı geldi medya piyasasına. Her sektörde cirit atan bu medya patronları, ellerinde tuttukları gazete, televizyon ve dergilerin kamuoyunu etkileme gücünü öğrendikten sonra, bu gücü diğer işlerinin, diğer sektörlerinin önünü açmak için bir manivela gibi kullanmaya başladılar. Bu arada,  bir medya patronu bir başka medya patronunun da ayağına bastı, zaman zaman. Feryatlar, figanlar Bizim bu menfaat imparatorluğu kavgasında güldüğümüz, hüzünle iç geçirdiğimiz en önemli konu şu: Menfaat hesapları baltalandı mı, bu tiplerin ağzında iki kelime dökülüyor: "Basın Özgürlüğü" Hangi basın özgürlüğü

Yalama, yutma özgürlüğü mü Deveyi hamuduyla götürme özgürlüğü mü Ballı teşvik, karşılıksız kredi özgürlüğü mü İstanbul un en yeşil bölgesine çirkin binalar dikme özgürlüğü mü Bu özgürlük sadece sizin plazalarınızda mı geçerli Neden bizim bundan haberimiz yok