Sizden Gelenler

MEKERÛ VE MEKERALLAH...

MEKERÛ VE MEKERALLAH...

Abone Ol

Nureddin Yıldız Hocamızın iki sene önceki derslerinden alınmış iki dakikalık kesitle ortalık toz duman oldu adeta. Besbelliydi ki kasıtlı olarak araştırılmış bir sohbet ve üzerinde çalışılmış bir senaryoydu. Malum iki vekil kalktı ayağa ve açıklama üzerine açıklama... Nur Hanım bir yandan, Aylin Hanım bir yandan. Senelerce bu milletin imanıyla oynadıkları yetmemiş gibi şimdi de aç kurtlar gibi Nurettin Yıldız hocaya göz dikmişlerdi. Aslında onlara söylenecek pek bir söz yok. Sonuçta herkes rolünü oynuyor. Biz onların kurduğu tuzakları, yaptıkları planları elbette unutmadık. Bacılarımızı zorla soktukları ikna odaları da hala belleklerimizde. Önderimize, dinimize, kutsallarımıza ettikleri hakaretler hiç silinmedi zaten. Aylin Hanım, Nur Hanım ve türevleri; size yazıyorum şimdi: Elhamdülillah umduğunuzu bulamadınız. Tüm milletin gözünün önünde avucunuzu yaladınız.

Fakat bendeniz bunları çok da anormal karşılamıyorum. Dedim ya, ideolojileri gereği böyle davranıyorlar. Birde sözde muhafazakarlara ne demeli? Sen bu milletten din, iman diyerek oyunu topla, ardından çıkıp herkesin önünde hocasına hakaret et. Birde başına bir cümle ekle: “Konuşmayı dinlemedim ama...”. Sayın Bakan, söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı. Bunca senelik siyasi tecrübeniz hala bu dersi veremedi mi? Ama çok şükür ki kardeşlerimiz bu sözler karşısında da susmadılar. Tükürüklerle boğulması uygun görülen Hocamızın müdafaasına hazır beklediler.

Hepimiz farkındayız ki tüm olan bitenlerde hedef Nureddin Yıldız Hoca değildi. İslam hafif görülmeye çalışıldı. Çarpıtılan o iki üç cümle, yanlış lanse edilen sohbetler tabi ki bunun içindi. Belliydi ki bazı şeyler birilerinin hoşuna gitmemişti. “Asla şeriatımı müdafaadan vazgeçmem” diyebilen birinin göze batması çok normaldi.

Bırakın onlar tuzaklar üstüne tuzaklar kursunlar. Şüphesiz Rabbimiz tuzak kuranların en hayırlısıdır. Tüm bu olaylar inanıyorum ki ülkemizdeki müslümanlarda ufak da olsa bir uyanışa sebep oldu. Bu sefer Müslüman mahallesinde salyangoz satamadılar, henüz istediklerini elde edemediler.

Hocamız, senelerce bu millete anlatılmamış olanlardan bahsetti. Sürekli üzeri örtülmeye çalışılan meselelerimizi dert edindi. Asıl gündemimizin üzerindeki toza bir nefeslik üfleyiverdi. Biz bunlara şahidiz.

Vesselam.

Abdullah atala