Meclis’teki kahkaha, emeklinin yüreğini yaktı!

Abone Ol

35 bin lira maaş” talebine gülenler, halkın açlığını görmüyor mu?

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan son tartışma, sadece bir utanç vesikası değil, aynı zamanda halk ile iktidar arasındaki kopuşun da resmidir. DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen’in, “En düşük emekli maaşı 35 bin lira olmalı” sözleri üzerine AK Parti sıralarından yükselen kahkahalar, milyonlarca emeklinin onuruna ve alın terine atılmış bir tokattır.

Eğer AK Partili vekiller, bu ülkede 16-17 bin lirayla hayatta kalmaya çalışan, torununa harçlık veremeyen, pazardan eli boş dönen emeklilerin feryadını hâlâ duyamıyor ve buna rağmen kahkaha atabiliyorsa; artık ne temsil ettikleri halktır ne de taşıdıkları unvan milletin vekilliğidir.

Bu hadsiz gülüşlere, Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ bile sessiz kalamamış, “Bu çok büyük bir saygısızlık, dışarı çıkın!” diyerek müdahale etmiştir. Ancak bu tepki, duyarsızlığın büyüklüğünü örtmeye yetmemiştir.

"Meclis’te emeklilerin maaşıyla dalga geçildi” ifadesiyle duyurulan bu utanç verici görüntüler kamuoyunda büyük tepki çekti.
"Emekliye 35 bin lira maaş önerisi AKP’lileri güldürdü” şeklindeki manşetler ise halkın vicdanını sızlatan tabloyu gözler önüne serdi.

Meclis tutanaklarına da yansıyan bu durum, sadece bir siyasi ayıp değil, aynı zamanda halkın yaşadığı sefaletin inkârıdır. Bir yanda 229 bin lira maaş alan vekiller; diğer yanda 16-17 bin lira ile ay sonunu getirmeye çalışan milyonlarca emekli… Bu tablo, ülke yönetiminin adalet anlayışını da, temsil kabiliyetini de sorgulatır hâle gelmiştir.

16-17 bin lira ile, açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilen milyonlarca emeklinin insanca bir yaşam talebinin karşılığı en az 35 bin lira olmalıdır.
Bu sesi duymazdan gelmek ya da alay konusu yapmak, ancak toplumun gerçeklerinden kopmuş ve lüks içinde yaşayanlara yakışır.

Unutmayın: Bu ülke yıllarca çalışanların emeğiyle kuruldu. Şimdi o insanların ömrünün son döneminde açlığa ve yokluğa mahkûm edilmesi ne vicdana ne adalete sığar.

Millet artık kahkaha değil, çözüm bekliyor. Alay değil, adalet istiyor.
Temsil değil, tahakküm uygulayan bu anlayış değişmediği sürece, Meclis halkın değil sadece ayrıcalıklı bir azınlığın sesi olmaya devam edecektir.