İslâm tarihi boyunca ümmet-i Muhammed, Kâ’be-i Muazzama’dan hiç bu kadar uzun müddet ayrı kalmamıştı. Moğol istilâsında bile hac yolculuğu devam etti. Ancak ülkemiz için söylüyorum, şayet bu sene de hacca gidilemezse üç sene hacca gidilememiş olacak. Hac, farz ibadetlerdendir. Bu farz ibadete engel olunması çok veballidir. Hac ve umre yolunun açılmamasının müsebbibi kimlerdir? Suûdî idarecileri, “Biz değiliz, müsebbip korona!” diyebilir mi? Önceki hafta 700 bin kişinin katıldığı müzik festivalini tertipleyenler, izin verenler kimlerdi? (Bu konuya ayrı bir paragraf açacağız) O festivale korona gelmiyor da, yalnızca hac ve umre yolculuğuna çıkanlara mı geliyor?..
Aslında işin mahiyeti bambaşka. Derdimiz büyük, yaramız büyük. 31 Aralık gecesi AGD teşkilatları 900 yerde “Mekke’nin Fethi”ni kutladılar. Şekil 1’de görüldüğü gibi, Mekke’nin tekraren fethedilmesi gerek. Sadece Mekke’nin mi, yüzlerce İslâm şehrinin, en başta da Kudüs’ün ve yüzlerce İslâm şehirlerinin yeniden fethedilmesi gerek. Ah Mekke’m, ah Medine’m! Kimlerin elinde kaldın. Düşünün siz, sözde şeriatla yönetilen bu beldede 700 bin kişi “müzik festivali” adı altında toplanıyor. Hem de kadın, erkek karışık. Hem de türlü rezaletler sergilenerek… Daha birkaç sene evvel böyle bir şeyi hayal edebilir miydiniz? Bu kafayla giderlerse, Allah muhafaza, Mekke ve Medine’de Avrupa şehirlerinde olduğu gibi açık-saçık kadınları görmek mümkün olacak.
Bakınız, bir Suûdî Arabistan vatandaşı gazeteci, kıyma yapılarak hunharca katledildi. Yapanlar belli, yaptıranlar belli. Başka zaman olsa bütün dünya ayağa kalkardı. Ancak o “bütün dünya” derin sessizliğe bürünmüş durumda. Zira birileri o mukaddes beldelerde reform üstüne reform yapıyor. En son icraatları da bu: Kadın-erkek karışık müzik festivali. İlgililer açıklamış: “Bu tür festivaller devam edecek. Daha büyüklerini organize edeceğiz!” Görüyorsunuz değil mi, hac ve umre yolu kapalı, ancak ahlaksızlık yolu açık… Bu gibi rezaletlere karşı çıkan ulema yok mu? Olmaz olur mu? Onlar derhal kaybediliyor. Nerede oldukları, ne yapıldıkları meçhul. Haram icraatları tenkit edenler, Amerika, İngiltere ve İsrail’e laf söyleyenlerin başlarına bir şeyler geliyor. Südeysi efendi, şu müzik festivali rezaletine niçin bir çift söz söylemiyorsun?!...
Hac ve umre yolunu kapayanlar, “Burası bizim ülkemiz, istediğimizi yaparız. Türkiye’nin de dahil olduğu 30 ülkeye hac ve umre için izin vermeyiz!” diyemez. O mukaddes beldeler, o kimselerin babasının çiftliği değil. Orası bütün ümmete ait mukaddes beldelerdir. Orada İslâm’a aykırı icraatlar yapılamaz. İslâm âdâbına ve edebine aykırı davranışlar sergilenemez. Müslümanların Beytullah’a ve Mescid-i Nebevi’yi ziyarete olan hasretleri baltalanamaz. O yüreği yanan Beytullah ve Mescidi Nebevi sevdalıları can-ı gönülden öyle bir ah ederler ki, o ah, bu hasret yolculuğuna engel olanları yakıp kül eder.
Bu üç sene içerisinde kendine hac farz olup da gidemeyenler, şer’an mesul olmazlar. Zira ellerinde olmayan sebeplerden dolayı gidememektedirler. Ancak bu müddet zarfında bu farz ibadeti yapamadan vefat edenlerin vebalini o ilgililer nasıl ödeyecekler? Evet, kabul ediyoruz, yeryüzündeki bütün Müslümanlar olarak karanlık bir devre yaşamaktayız. Bunda da hepimizin vebali büyük. Cehalet tozunu yüzümüze gözümüze sürttük. Şeytanın uşaklarının maskarası olduk. Ciğeri beş para etmez, din bozguncularını baş tacı ettik. Allah-u Teâlâ da Ben-i İsrail örneğinde olduğu gibi bizi zorluklarla imtihan eyledi. Yok koronaymış, yok ekonomik sıkıntılarmış, yok kâfirlerin hegemonyasıymış, yok şuymuş, yok buymuş. Ne olduysa, kendi günahlarımız ve kusurlarımız sebebiyledir. Beytullah’a varıp yüzümüzü sürüp can-ı gönülden tevbe istiğfar edelim diyoruz. Ancak ona da müsaade etmiyorlar.
Madem öyle, geliniz hep birlikte taze bir abdest alalım. Kerahat vakti değilse, iki rekat nafile namaz kılalım ve Rabbimizin dergahına el açıp niyaza duralım: “Ya Rab! Gerçek İslâm’la hemhal olmamızın önündeki bütün engelleri kaldır. Hac ve umre yolculuğuna set çekenleri uzaklaştır. Kur’an’ı ve sünnet-i seniyyeyi samimi şekilde baş tacı edenlerin başa geçmelerini nasip eyle. Emniyet ve huzur içerisinde, manevî lezzetlerle Beytullah’ı ziyaret edelim. Mescid-i Nebevi’de namaz kılıp Sevgili Peygamberimizin (A.S.M.) merkad-ı şerifini ziyaret edip selamlayalım, inşeAllah…
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)4321 - niye çünkü satılık arabistan rejimi abd nato kuklası kölesidir ve umre hacı kendi topraklarında olduğu için kendilerinin sadece sanıyor alemlere gelen kutsal toprakları sadece kendi açılarından görüyor kimseye hak tanımıyorlar
a - AMİN
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.