Filler tepişir çimenler ezilir

Bir taraftan salgın hastalıkla mücadele eden diğer taraftan ekonomik sorunlarla başa çıkmaya çalışan halk, siyasilerin ağızlarından çıkacak mesajlara odaklanmış bekliyorlar. Yukarıdakilerle aşağıdakiler arasında öylesine büyük bir uçurum oluşmuş ki birbirlerine yakınlaşma imkânları kalmamış. Yukarıdakilerin tuzu kuru, altın varaklı koltuklardan arzı endam ediyor, komşuya gider gibi yurt dışı seyahatleri yapıyor, mağazalar kapatıyor, istedikleri vakitte istedikleri yere ulaşabiliyorlar. Dünyayı avuçlarının içinde hissediyor ve konforlu hayatlar yaşıyor ve aşağıdakilere mesajlar veriyorlar.

Günü kurtarmaya çalışan halk ise ev kirasını, faturaları, çocukların okul masraflarını çıkarabilmek için hafta sonları ek iş yapıyor ve yarınlara umutla çıkabilmeyi umuyor.

Materyalist kültür adaletin meşalesini kaldırarak onurlu bir şekilde yürüyen Müslümanları iyilik dilenen yoksullara dönüştürdü. İflas etmiş bir müflise dönüştük, her şeyimizi kaybettik,  komşuluk, akrabalık, anne-baba ve dostluk ilişkilerimiz yerini rekabete ve çıkarcılığa terk etti. Elimizle tuttuğumuz ve gözümüzle görebildiğimiz her şeye tek başına sahip olmaya çalıştık ve dünya bir cadı kazanına dönüştü. Kim güçlü ise, kim elini daha fazla uzatabiliyorsa, kim daha fazla nüfuza sahipse o baskın geldi ve güç elde etti, diğerleri ise ümitsizliğe kapılıp savrulmaya devam ettiler.