Kıssaların en güzelleri, Allah’ımızın Kur’an’da bize ibret için gönderdiği geçmiş kavim, şahıs ve peygamberlerin başından geçen olaylardır. Bunlardan ibret almamızı murat ettiğini açıkça beyan etmiştir. İşte bu kıssalardan birisi de Semud kavmi ve onlara gönderilen Salih (A.S.) isimli peygamber efendimizin kıssasıdır.
Kur’an-ı Kerim’de; Şuara, Hicr, Hud, Kamer, Araf, Şems, Zariyat, Neml, Hakka, Fussilet ve İsra surelerinin muhtelif ayetlerinde bu kıssa anlatılmıştır. Özet olarak Semud kavmi azgınlaşmış, Allah’a şirk koşmaya ve muhtelif putlara tapmaya başlamışlar, onlara içlerinden Salih (A.S.) peygamber olarak gönderilmiş, onları Allah’a imana ve gereklerine davet etmiştir. Onların çoğunluğu ise iman etmeye yanaşmadıkları gibi alay etmişler, zorbalık yapmışlar, zenginleri semirtip fakirleri ezmeye devam etmişler.
Allah-u Teala peygamberine destek için onlara sağmal bir deve göndermiş, bu deve de o kavmin tamamını doyuracak kadar süt vermeye başlamıştır. Ancak Salih (A.S.) kavmine bu deveye kötülük yapmamalarını, otlamasını ve su ihtiyacını gidermesi konusunda kısıtlamamalarını sıkı sıkıya tembih etmişti. Ayrıca bu deveyi öldürmeleri halinde başlarına büyük felaketler geleceğini de açıkça ifade etmişti.
Azgın Semud kavmi içlerinden bir çete teşkil etmişler ve o deveyi öldürtmüşlerdi. Daha sonra ise başlarına çeşitli şiddette felaketler gelmiş, sonunda da helak edilmişlerdi.
Bu kıssalardan ibret almamız zaten bize bildirilmiştir. Günümüze dair şu dersleri çıkarmamız gerektiğini düşünmekteyiz: Allah, toplumlara çeşitli nimetler verir. Bunlara karşı nankörlük etmeyip, bunların devamı için ne gerekiyorsa meşru çerçeveden çıkmamak kaydıyla yerine getirmek ve hizmet etmek gerekir. Mesela kıraç Anadolu’muzda her yöre halkının rızıklanıp faydalanması için Semud’a verilmiş sağmal deve kabilinden, çeşitli üretim tesisleri varsa, bunların verimli olarak devam etmesini sağlamak gereklidir. Modernize etmek, genişletmek, aksayan yönleri düzeltmek gibi. Böyle yapmayıp da bunların kapısına kilit vurursanız veya yıkarsanız, bunun sağmal deveyi öldürmekten bir farkı olmaz. Böylece o yöre halkını işsizliğe ve rızık darlığına mahkûm etmiş olursunuz. İthalat yolu ile kaynakları yabancılara aktarmak zorunda kalırsınız. Neticede başınıza gelmeyen felaket kalmaz.
Halkımızın çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla geçinir iken, bu sektörleri kollayıp, ihtiyaçlarını giderip, onların üretimlerini teşvik etmek, böylece bütün halkımızın helal ve meşru çerçevede beslenmesini ve rızıklanmasını sağlamak gerekir. Böyle yapmayıp da bu sektörleri söndürürseniz, meydana gelen üretim açığını da milyarlar ölçeğinde dövizler sarf ederek dışarıdan ithal etmeye kalkarsanız, hepimizin rızkından kesmiş ve bu sağmal develeri öldürmüş olursunuz. Ayrıca ülkemizi “ithalat cenneti” haline getirirsiniz.
Tarihte bu yanlışları yapan yani deveyi öldüren Semud kavmine, Hud Suresi’ndeki ayetler ve bu konudaki rivayetlere göre Salih’in (A.S.) dediklerini hiç unutmamak gerekir:
“Bu yaptığınızdan dolayı yarın yüzleriniz sararacak, yarından sonra kızaracak, üçüncü gün ise kararacak, dördüncü günün sabahı da başınıza azap gelecek.”
Salih’in (A.S.) dedikleri bir bir gerçekleşir ve Semud kavmi tarihten silinir.
Bugün sağmal develerin öldürülüp, onlardan elde ettiğimiz temiz rızıkların yerini faizle, dövizle, üçkâğıtla doldurmaya çalışmanın telaşı içinde değil miyiz? Bu nasıl bir garabettir?
Dini metinlerdeki kıssalar ve gerçek tarih ibret almak için okunmalıdır. Onbinlerce yıllık birikmiş tecrübelerden ders çıkarılıp o hatalara düşülmemesi için okunmalıdır. Böyle yapmayıp helak sebeplerini aynen işlerseniz, neticede yine helake gelinir.
Okuyucularımız yazandan ariftir. Allah aşkına yüzlerimizin sararması ve kızarması safhalarını yaşamıyor muyuz? Ya kararması safhası?
Düşünen beyinlerin ürpermemesi elde mi?
HİDAYET VE BASİRET
Ya İlahi, hidayet ve basiret senindir;
Bize hidayeti ve basireti sen indir!..
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Ensar Işılak - Temelde buna binaen bizim hilafet ve şeriattan uzaklaşmamız değil mi bizim bu durumda olmamız.
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.