Yıl, 1987…Yani, 34 sene öncesi…
1987 Genel Seçimleri’ne gidilirken, Refah Partisi karargâhında da hummalı bir çalışma vardır.
O çalışmalar neticesinde hazırlanan bazı notları aktarmak istiyorum. Biraz da, ‘Dünden bugüne nasıl bakmalıyız?’ sorusunun cevabını vermek için. Buyursunlar;
* “Ekonomik ve maddi tahribatın sebebi, yine taklitçilikten dolayı faizci kapitalist sistemin bünyesinde mevcut 5 sakatlıktır, mikroptur. 1. Faiz, 2. Açıktan para basılması, 3. Para değerinin düşürülmesi, 4. Devlet gelirlerinin vergi ve zamlarla, pahalılıkla fakirden alınması, 5. Kredinin zengine verilmesi…”
Yukarıdaki 5 maddeye dikkatinizi çekmek istiyorum. Günümüzde, ekonomideki ana sorunlardan, ana semiricilerden, ana sömürücülerden biri hâlâ faiz mi? Açıktan para basılıyor mu? Paramızın değeri düştü mü, düşmedi mi? Devlet gelirleri, vergi ve zamlarla fakirden alınıyor mu, alınmıyor mu? Sahi, uzun yıllardır krediler kime verildi, veriliyor?
Notlara devam edelim;
* “Peki, ama bunlar nasıl önlenecek; 1. İnanç ve inançlı kadro, 2. Bilgi, organizasyon, disiplin, takip, 3. Sıhhatli ekonomiye geçiş; faizsiz sistem, sağlam para, karşılıksız para basılmaması, kazanılmış haklara tecavüz edilmemesi, devlet gelirlerinin milli kaynak ve zenginliklerden teminine ağırlık verilmesi, verginin gücü olandan alınması, kredilerin faydalı iş yapana verilmesiyle…”
* “Böylece borç yerine kendi gücü ile kalkınma. Kahve değil fabrika! Üretim, yatırım, istihdam… Oturan ve ezilen Türkiye yerine çalışan ve kazanan Türkiye.”
* “İnsan gücünün faydalı üretime dönüştürülmesi, israfın kaldırılması; lüzumsuz formalitelerin kaldırılması, yeni mevzuat ve bilgi, organizasyon, disiplin, takip ile yatırımlardaki halen mevcut büyük ve korkunç para, zaman ve eleman israfının önlenmesi.”
* “İlmi ve teknolojik araştırmalara hız verilmesi. Verimliliğin artırılması.”
* “Taklitçilerin her yıl dışarıya ödedikleri beş milyar dolar (bu 1987 rakamı, günümüzdeki rakam bunun kat be katı) faiz ödemek yerine bu para ile biz ağır sanayi kuracağız. Bunların yaptığı borcu ağır şartlı yeni borçlarla değil, kendi kuracağımız sanayi ile artırdığımız üretimle milleti ezdirmeden ödeyeceğiz. Ağır sanayi ve harp sanayisi kurulacak, Türkiye güçlendirilecek, bağımsız ve şahsiyetli dış politikayla milli haklarımız korunacak.”
***
Soru şudur; 1987 yılından bugüne baktığınızda ne/ler görüyorsunuz?
MİLLİ GÖRÜŞ TEK ÇÖZÜMDÜR!
1987 yılında hazırlanan notlara göz atmaya devam edelim;
* “Milli Görüş dışındaki zihniyetler yıllardan beri denenmiştir. Temelde aralarında hiçbir fark yoktur.”
* “Tekrar tekrar işbaşına gelen bu zihniyetler memleket meselelerini çözmek yerine büyütmüşler, ülkeyi bugünkü noktaya getirmişlerdir.”
* “Milli Görüş dışındaki partilerin hiçbirisi diğerinin alternatifi olamaz! Bu partiler, temel zihniyetlerinde farksızdırlar. Temel vasıfları taklitçiliktir. Amerikancıdırlar. (AT)’çıdırlar. IMF’cidirler. Ahlâkı tahrip ederler, maddecidirler. Montajcıdırlar. Müstemleke (sömürge) tipi kalkınmadan yanadırlar. Dış politikada bağımlıdırlar; Kıbrıs, Ege, vb… Dışarıda haklarımızı koruyamazlar. Dar gelirliyi ezerler. Faizcidirler. Açıktan para basarlar. Para değerini düşürürler. Vergiyi fakirden alırlar. Krediyi zengine verirler.”
* “Milli Görüş, milletimizin bin yıllık temel zihniyetidir. Milletimiz bu görüşle dünyaya ışık saçmıştır. Ve sayısız zaferler kazanmıştır.”
* “Milli Görüş bugün de meselelerimizin tek çözümüdür. Milli Görüş Anayasa'daki bağımsızlık, demokrasi, hukuk devleti, vicdan hürriyeti, insan hakları, eşitlik, ekonominin adil olması gibi temel ilkeleri ciddiye alan görüştür.”
* “Milli Görüş; ellibeş (55) milyonun (bugün 83 milyon) kardeşliği, iç barış, huzur, bağımsızlık (ne IMF ne AET), devlet-millet kaynaşması, manevi kalkınma, dış borçla değil kendi gücüyle kalkınma, milli, güçlü, süratli ve yaygın kalkınma-ağır sanayi ve milli harp sanayinin kurulması, sıhhatli ekonomi, faizsiz sistem, sağlam para, karşılıksız para basılmaması, devlet gelirlerinin milli kaynaklardan temini, verginin fakirden değil, mali gücü olandan alınması, kredilerin faydalı iş yapana verilmesi, şahsiyetli diş politika, Müslüman ülkelerle işbirliği demektir.”
* “Bunun için Milli Görüş taklitçi zihniyetin karşısındadır. Türkiye'nin meselelerinin çözümünün tek yoludur.”
ANLAYANA SİVRİSİNEK…
kızım Zehra
tez zamanda anlarsın anyayı Konya’yı
arkadaşlarının namazda niyazda gözü yoksa
zira
bulaşıcıdır bir elmanın çürüğü çürütür
yanına düşen elmayı
SELAMİ GÜDER
[email protected]
BU DENGESİZLİKLER SİZE NELERİ HATIRLATIYOR?
1987’de Refah Partisi karargâhında düşülen notlarda başka neler vardı; bakalım;
* “Son dört yılda Seçim Kanunu altı defa değiştirilmiştir. Seçime giderken son gece yaptığı yeni değişikliklerle Seçim Kanunu bir zar oyunu haline dönüştürülmüş, tamamen gayri ciddi bir sistem haline getirilmiştir. Öyle ki; Anayasa'daki nisbi temsil prensibi tamamen çiğnenerek, bir partiye bir seçim bölgesinde ufak bir farkla milletvekilliklerinin tamamı verilebilir ve yine buna mukabil bir seçim bölgesinde milletin oylarının büyük çoğunluğunu aldığı halde bir milletvekili çıkartamaz hale getirilmiştir.”
* “Demokratik bir ülkede seçime giderken seçim ilân edildikten sonra; artık seçime iştirak eden partilerin hepsine eşit şartlar tanınması gereklidir. Hâlbuki bilhassa aşağıdaki dört önemli yönden tam bir dengesizlik ve haksızlık tatbikatı yapılmaktadır;
1. Televizyonda yapılan haksızlıklar… 2. Devletin partilere yaptığı para yardımındaki haksızlıklar… 3. Milletvekili dağıtımındaki adaletsizlikler… 4. Devlet imkânlarının partizanca kullanılması…”
***
Bundan yaklaşık 34 yıl önce bu haksızlıklar vardı ve seçimlerde bu adaletsiz, dengesiz uygulamalar yaşanıyordu…
DAHA GÜÇLÜ BİR MİLLİ GAZETE!
1980’lerin ikinci yarısında yapılan Refah Partisi karargâh çalışmalarında ‘Basın’ başlığı altında da gazeteci olarak aşina olduğumuz tespitler ve öngörüler de yer alıyor.
Milli Gazete’nin kuruluşunun 50. Yılı kutlamaları için çalışmalar ve hazırlıklar hızla devam ederken, bundan 34 sene önce Erbakan Hoca’mızın da bulunduğu ortamda, gazetemiz hakkında ortaya konan görüşler son derece çarpıcı;
* “Milli Gazete daha da güçlendirilmeli.”
* “Milli Gazete’nin köylere kadar dağıtılması sağlanmalı.”
* “Milli Gazete ikramiyeli-hediyeli (promosyon) faaliyet göstermeli.”
* “Yeni Devir canlandırılarak üniversitelere -entelektüellere- hitap edecek şekilde yayınlanmalı.”
* “Haftalık veya aylık Refah fikrini yayacak bir yayın organı çıkartılmalı.”
* “Güçlü bir basına sahip olunmalı.”
***
Geçmişten günümüze yansıyan bilgilere, belgelere zaman zaman göz atmakta yarar var.
Zira geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez.
Sizce de öyle değil mi?
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.