Katiller ordusunun yanında yer almayalım

Koltuklarınıza oturmuşsunuz, koltuğu olmayan evlerde yer

minderine oturmuş duvar yastığına dayanmış, televizyonu açmışsınız ve tarihi

film seyrediyorsunuz

Önce Bizans kralının komutanlarının Müslüman Türk

köylerinde yaptıkları tahribatı, öldürdükleri adamları, tecavüze yeltendikleri

kadınları seyrederken neredeyse kalkıp üzerlerine yürüyeceğiniz zamanda Cüneyt

Arkın, Battalgazi olarak ortaya çıkıverir.

Ondan sonra seyredin siz sevincin havada kelebekler gibi

uçuştuğunu.

Bir tek yayla beş tane oku fırlatıp bir ordunun leşini

yere serdiğini, Kara Şövalye ye karşı Kara Murat ın kale burcundan aşağı

atlayarak aynı anda beş kişiyi hakladığını seyrederken aldığınız keyfi düşünün.

Bütün bunlar beş yüz-altı yüz yıl önce yaşanmış olaylar.

Yedi yüz yıl önce yaşayan ecdadımızla Müslüman ve Türk

olmamızın dışında hiçbir bağımız da yok.

Hatta Müslüman olmamız nedeniyle filmlerde hep mazlumun

yanında yer alırız.

Amerikan askerlerinin 25 milyonluk Kızılderilileri nasıl

öldürdüğünü anlatan Amerikan yapımı filmleri izlerken de biz, Kızılderililerin

yanında yer alırız ama o mazlum ve mağdurlar, Amerikan askerlerini öldürürken

nedense içimiz genişler rahatlarız.

Bir hafta Müftülüğe vekâleten baktığım bir zamanda

Eminönü Müftülüğü ne müracaat eden bir Amerikalıya Kelime-i Şehadeti anlatıp

dille de söylettikten sonra sohbet esnasında kendisinin Apaçi olduğunu

söylediğinde ben de ona filmlerde hep onların yanında olduğumuzu anlatmıştım.

Günümüzde ise canlı olaylar yaşanırken katiller ordusu

hem dövüyor hem dövdüğüne yalan haberler yayarak kötü gösteriyor.

Hasan Basri Çantay merhumun yazdığı Zekâ Demetleri

isimli kitapta hanımında her gün dayak yiyen bir adamı anlatır.

Dayak yiyen adamın sesi mahallenin ciğerlerini

sızlatırmış.

Bir gün cami önünde oturan cemaat yine adamın, Yapma,

etme beni dövme diyen sesini işitince kadının nasıl dövdüğünü görmek için

minareden adamın bahçesine bakmışlar.

Bir de ne görsünler, adam, kadının elini ayağını bağlar,

ağzını da sıkıca kapatır sonra her vuruşta kendisi, Yapmaaa, etmeee diye

bağırırmış.

Dünya genelinde Müslüman öldürme işiyle meşgul kuvvetler,

basın-yayın yoluyla Yapıyorlaaar, ediyorlaaar diye bağırıyorlar.

Bizler de anası öldürülmüş, babası yakılmış, ağabeysi Ebu

Gureyb hapishanesinde Amerika askerlerinin nezaretinde oğlan kardeşinin üzerine

çıplak olarak koyulmuş fotoğrafları gören çocukların Afganistan da, Irak ta,

Somali de Amerikan ajanlarını öldürdü haberlerine kızarak koltuğumuzda

otururken, Bunlar Müslüman olamaz diyoruz.

2003 yılında Türk askerlerinin başına çuval geçiren,

kapalı askeri araçlarla oradan oraya sevk edilen adı değmez adamı, Amerika

cezalandırması gerekirken, Müttefikimiz, dostumuz Amerika (Bu sözleri rüyamda

dahi söylemem) terfi ettirip CIA nın başına getiriyor.

Çuval geçiren bu adamın ajanları, İslam âleminde

Müslümanları birbirine kırdırırken arada ajanın biri öldürülürse minderde

otururken kızıyoruz ve Bu kadar da olmaz, bunlara Müslüman denmez diyoruz.

Batılı ajansların hepsinin Müslüman oluşumlar hakkında

haber yatığı öldürme olaylarının tamamını toplayın Amerika nın bir yılda

Irak ta öldürdüğü Müslüman sayısına denk gelmezken biz hâlâ katiller sürüsünün

yanında yer almaya devam ediyoruz.

Allah, akıbetimizi hayır eylesin.