Dünyanın bir başka yerinde bu tabir var mıdır bilinmez,
ancak diplomalı işsiz deyimi ciddi bir toplumsal soruna tekabül eder
Türkiye de. Okuyup kendini kurtarmak , kapağı üniversiteye atıp diploma
sahibi olmak gibi deyimlerin türediği bir yerde, diplomalı işsiz ifadesinin
hayat bulması, bir şeylerin tersi yönde değiştiğini de gösterir aslında.
Nasıl ki eğitim sistemimiz son derece belirsiz bir amaca
sahipse ve her gelen Milli Eğitim Bakanına göre yeni bir yol yapılanmaya
gidiliyorsa, aynı şekilde yüksek öğrenim sistemimiz de günü kurtarma amacına
hizmet eder aslında. Siyasilerin popülizmi hesaplı kitaplı iş yapmaya tercih
etmeleri, her ilde bir üniversite açılmasına sebep olmuştur. Ancak her ile
üniversite açarken, liseden bozma derme çatma üniversiteler açmak ve herhangi
bir program dahilinde değil de bol keseden kontenjan dağıtmak gibi durumlar,
mezun olan öğrencilerin işsizler ordusuna nefer yazılması sonucunu doğurur. Artık üniversite mezunu, yani
diplomalı olmak, neredeyse hayata 1-0 yenik başlamakla birlikte anılır
haldedir.
Öyle ki, hiçbir planlamaya dayandığı izlenimi
uyandırmayan üniversite bölümleri kontenjanları, aynı bölüm mezunu binlerce
işsize karşılık gelmektedir. İş sahası olmadığı halde (sadece devlet değil özel
sektörde de) x bölüm mezunu binlerce genci diplomalı yapmak, yetersiz açık
işler için amansız bir rekabet demektir. Az sayıdaki işi kapabilen şanslılar
için sorun olmasa da, diğerleri için dirsek çürüttükleri bölümle ilgisiz bir
işte ömür geçirmek sonucu kaçınılmazdır (iş bulabilen şanslılar için geçerlidir
bu).
Bazı bölümler var ki, her açılan üniversiteye muhakkak
konuluyor. Bunların başlıcalarından birisi de İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi (İİBF). İİBF de malum olduğu üzere İktisat, İşletme, Maliye, Çalışma
Ekonomisi vs gibi bölümler yer alıyor. ÖSYM verilerine göre 199 üniversitenin 167 sinde
İİBF var ve bu bölümlerden mezun olanların sayısı 1.5 milyona yaklaşmış
durumda. Her yıl bu rakama 500 bin kişi ekleniyor ve bu İİBF mezunlarının 400
bini hala iş bulabilmiş değil. Yarım milyon insan her yıl İİBF bitirmesine
bitiriyor ama bunca insanı gereği gibi istihdam edecek iş alanı yok maalesef.
Buna plansızlık değil de ne dersiniz bu durumda
KPSS ye mahkum edilen yüzbinlerce diplomalı işsiz bile
başı başına bir toplumsal sorun ve dramdır aslında. KPPS haricinde bir iş
imkanı ve çıkış yolu bulamayan, tek umudu olan bu sınavla yatıp kalkan, yüksek
puan alsa da atanamadığı için umudunu başka bahara erteleyen yüzbinler bu
ülkenin başlıca sorunlarındandır kesinlikle. İİBF özelinden gittiğimizden
söyleyelim; KPSS den yüksek puan alıp herhangi bir kadroya atanamayan 40 bin civarında İİBF
mezunu bulunuyor. Sebep, kamunun her sene ancak 2 bin civarında bir İİBF mezunu
kadrosu açması
İİBF mezunları, yükseköğretim mezunlarının toplam
istihdam içindeki payının yüzde 19 olduğu hesaba katıldığında, özel sektörde de
rahatça iş buluyorlar denemez. İş bulabilmelerinin anahtarı adeta ne işe olsa
yaparım a indirgenir olmuş yani. Hem iş imkanları gayetle kısıtlı olsun, hem de
neredeyse her mantar gibi kurulan yeni üniversiteye bir İİBF açılmaya devam
edilsin Bu hesapsız kitapsız anlayış, diplomalı işsiz sayısını körüklüyor
sadece.
İİBF lilerin yaşadığı sıkıntılar, muhakkak başka fakülte
mezunları için de geçerli. Atanamayan öğretmenler bu konuda bir fenomene
dönüşmüş durumda mesela. İBBF özelinde işsizlik meselesinden bahsederken,
politika yapıcılarının hesapsız eğitim politikaları ve ucuz popülizm
gösterileriyle diplomalı işsiz sayısını beslemelerine atıf yapmak gerek.
Şu andaki halleriyle İİBF ler, tam anlamıyla İnsanı
İşsiz Bırakma Fakülteleri ne dönmüş durumda maalesef. Bunlara Eğitim
Fakültelerini eklemek de mümkün olabilir tabi.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.