Tiyatro iki ana bölüme ayrılır. Kapalı mekanlarda veya açık mekanlarda
oynanan edebî eserler Bir de gerçek tiyatro vardır, hayatın kendisidir.
Edebî tiyatro eserlerinin şaheserleri vardır, iyileri
kötüleri vardır, berbatları vardır.
Gerçek tiyatrolar da böyledir.
Bugün Türkiye sahnesinde oynanan tiyatro, bence hiç de
kaliteli değil.
Trajediyse kıymetli ve vasıflı olsun, komediyse yine
kıymetli vasıflı olsun.
Türkiye de oynanan gerçek tiyatro trajedi midir, komedi
midir, belli değil Ağlamak mı lazım,
gülmek mi, insan kestiremiyor.
Japonların sekiz saatten fazla süren klasik tiyatroları
varmış
Bir kere bizde oynanan piyesin üslubu hiç edebî değil.
Aktörlere ne dersiniz
Sahnelerin dekoru ..
Nerede Shakespeare in Hamlet i, nerede bizim Hamlet ler
Hamlet teki en önemli ve meşhur iki cümleden biri şudur:
Something is rotten in thestate of Denmark.
Bizim Hamlet te böyle bir cümle yok.
İkinci cümle:
To be or not to be, that is thequestion.
Bu da yok bizim metinde.
Çocukluğumda taşrada bir panayır tiyatrosu Hamlet i
oynamıştı. Şaheserin ırzına geçmişlerdi.
Hamlet birinci sınıf bir eser Oyuncuları da birinci
sınıf olmalı.
Bitmedi Seyirciler de birinci sınıf olacak ki, tadından
yenmesin.
Bizim sahici tiyatro pek grotesque
Şimdi kaçıncı sahnedeyiz, bu ne bitmez oyundur böyle.
Şaban filmleri gibi
Vodvilin en aptalcası ve eblehçesi
Tosun Paşa Telli Oğulları Zilli oğulları Yeşil Vâdi
Ah Yeşil Vâdi Halide Pişkin Hamamda karıların kavgası
Telli Oğulları ile Zilli Oğulları Yeşil Vâdi yi bir türlü
paylaşamıyor.
Üç bin sekiz yüz yetmiş birinci sahne miydi neydi,
Taksimde Gezi savaşları yapılıyordu. Aman ne savaş ne savaş
Bizim piyesin Davalaciro ları yaman mı yaman.
Gemi fırtınalar içinde dalgaları yara yara bata çıka
ilerliyor. Davalaciro kaptan köşkünden
haykırıyor:
Öyle bir şiddet-i tasmim ile çıktım ki yola, karşıma
senk-i mezarım çıksa dönmem
Kaçıncı sahneydi, numarasını unuttum, birden bir patlama
oldu, yerin dibinden üç yüz küsur tabut çıktıydı. Tam bir haile.
Beddualar, gök gürültüleri, şimşekler Şiddetli bir
yağmur Denizde fırtınalar hortumlar Dalgalarla boğuşan geminin camları
kırılıyor, yolcular ciyak ciyak bağırıyor
Yahu bu ne bitmez tükenmez oyundur bu.
Bu tiyatroyu hiç mi hiç sevmiyorum.
Trajedi olması fark etmez, keşke kaliteli, edebî bir şey
olsaydı.
Tiyatro sanatı bakımından pek değeri yoktur ama Namık
Kemal in Vatan veya Silistre sini bu oyuna tercih ederim.
Bizim oyun 1299 da küçük bir beylikte başlıyor. Akıl
almaz bir şekilde bir cihan devleti kuruluyor; yükselmeden sonra duraklama,
gerileme, batış Cumhuriyet kuruluyor, çıktık açık alınla on yılda on savaştan,
dağ başını duman almış, yurtta sulh cihanda sulh Bir masa, billur karafta
rakı, mezeler barbunya pilaki yalancı dolma beyaz peynir tarator kavun, bizim
mestler uygarlık sohbeti yapıyor Cumhuriyetin 91 nci yılındayız. Oyun devam
ediyor.
(İkinci Yazı)
Başı Açık Namaz Kılma Bid ati
Hatırlıyor musunuz bundan birkaç yıl önce reformcular,
light ve ılımlı İslamcılar camileri sandalyelerle, taburelerle, sinema
koltuklarıyla doldurma kampanyası başlatmışlardı. Bereket versin, o tarihlerde
Diyanet Fetva Heyeti bu bid atin aleyhinde fetva vermiş, camilerimizin
kiliseleştirilmesini frenlemişti.
Secde edemeyecek derecede özrü olanlar yerde oturarak ve
secdeyi ima ile yaparak pekâlâ namazlarını kılıyorlardı, bu tabure ve sandalya
işini kimler çıkartmıştı Bu bid at
rastgele mi çıkartılmıştı, yoksa planlı mıydı
Camileri erkek Müslümanlarla doldurmayı hatırlarına
getirmeyen birtakım feministlerin, camileri kadınlarla doldurmak istemeleri de
başka bir bid attir. Ehl-i Sünnette kadınların vakit namazlarını evlerinde
kılması efdaldir. Onlar sanki bunu bilmiyorlar mı
Birkaç yıldan beri başı açık namaz kılanların sayısı
artıyor. Halbuki Müslüman erkeklerin
namazda başlarının takke, sarık, arakiye veya buna benzer bir serpuş veya örtü
ile kapalı olması hem sünnettir, hem de edebtendir.
Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) Beni
nasıl namaz kılıyor görüyorsanız, siz de öyle namaz kılınız buyurmuşlardır.
Efendimiz, hayatı boyunca (hac ve umre kıyafeti dışında)
bir kere bile başı açık olarak namaz kılmamıştır.
Başı açık namaz kılmak kesinlikle bid attir.
Efendimizin Sünnetini hafife almak, umursamamak küfre
kadar gidebilecek bir laubalilik ve saygısızlıktır.
Hiçbir Ehl-i Sünnet Müslümanı bu Sünneti ihmal ve terk
etmemeli, namaz kılarken daima bu edebe
riayet etmelidir.
Bu konuda en büyük vebal Diyanete aittir. Başkanlık
imamlara talimat verse ve her Cuma hutbesinde namazda başın kapalı olması
gereğini cemaate bir iki cümle ile hatırlatın dese bu Sünnet ihya edilmiş olur.
Sünnet düşmanı bazı reformcular takke makke ile
ilgilenmezler. Onların özel misyonu vardır. Ehl-i Sünneti yıkmak, yerine ılımlı
light Fazlurrahmanî Mutezilî bir İslam getirmek.
Camilerde, şurada burada cemaatler görüyorum. İmamın başı
açık. Mecburen o cemaate katılmıyorum. Lakin imamın başında takke varsa
katılıyorum.
Kaç kere yazdım, İnternette Çin Müslümanları ile ilgili
görsellere bakınız. /China Muslims Eid Prayer/ diye yazarsanız hemen çıkar.
Cemaatin bir kısmı taylasan sarıklıdır, bir kısmı ise takkelidir. Bir tek
takkesiz yoktur. Şayet istisnâî olarak takkesiz birini görürseniz yabancıdır.
Bazı cemaat ve tarikatlar bağlılarına baş açık namaz
kıldırtmıyor, onları tebrik ediyorum. Bazıları ise bu konuda tehâvün
gösteriyor. Onlara da teessüf ediyorum.
Geçen gün üç kişi ile birlikte sabah namazına gittik.
Üçünün de cebinde takkesi yoktu. Takkeleri yoktu ama cep telefonlarını canları,
ruhları gibi yanlarına almışlardı.
Cahillik ve ihmal dolayısıyla başı açık namaz kılanların
yanında bir de inadına başlarını açık bırakanlar var. Bu ikincilerin durumu
kötüdür. Mutlaka uyarılmaları gerekir.
Bundan sonra, Osmanlıca öğrenmemekte ısrar ve inat eden
ve namazda başlarını örtmemekte direnen gençlerle konuşmayacağım. Tabiî ki,
önce bilgilendireceğim, nasihat edeceğim, uyaracağım, aydınlatacağım Islah
olmazsa ne halleri varsa görsünler.
Başı örtülü namaz kılmak çok kolay bir sünnettir. Bunu
hayata uygulamayanda hayır yoktur.
Hiçbir Ehl-i Sünnet Müslümanının, namazda başını örtüp
örtmemek konusunda tercih=seçim hakkı
yoktur. Fıkıh ne diyorsa o yapılacaktır.
Halkı dinî konularda uyarmayan, aydınlatmayan,
bilgilendirmeyen sorumlulara ve vazifelilere teessüf ediyorum.
Çin Müslümanları Mao Deccalı silindirinin altında
kaldılar ama şu anda hepsi başı takkeli veya sarıklı namaz kılıyor. Bizde ise
sünnetlere ve edeplere büyük ölçüde riayet edilmiyor.
24.09.2014