Shandell: “Bireyi ilkellik ve göçebelikten kurtarıp medenileştiren öğelerden biri de tarihi bilerek sevmek ve tarihsel bir bilince sahip olmaktır“ der.
Herhangi bir kaza sonucu hafızasını yitiren bir insanın hali nasıldır Hangi soruları sorar bu kişi Ben kimim Nereden geldim Aslım nedir Annem babam kimdir Yakınlarım nerede Bu soruları etrafına şaşkın gözlerle yönelten kişi, sorduğu sorulara gerçek ve tatmin edici cevaplar almadıkça kendisi için değer ifade edecek bir gelecek inşa edemez. Tıpkı bunun gibi geçmişini, kolektif hafızasını kaybeden bir toplumun iyi bir istikbale erişemeyeceği bir gerçektir.
Ağacı göğü yararcasına ayakta tutan gücün, kökleri olduğunu biliriz;
İnsana tarih önünde rol biçen gücün, onun geçmişi olduğu gibi.
Bir toplumun ne geçmişinden bağımsız bir gelecek inşa edebileceğini, ne de gelecek kaygısı içinde geçmişinden kopuk bir hayat yaşayabileceğini, hayat bize çok açık bir şekilde gösteriyor.
Bütün insanlığı ilgilendiren bu tarihsel hafıza, nesilden nesile, çağdan çağa öylesine kuvvetli geçişle ulaşıyor ki, birey ve toplumlar kendilerini kadim bir kültür ve medeniyet deryası içinde buluyor, yönlerini belirliyor, taze bir enerjiyle doluyorlar.
Hiçbir millet kendi soyunu, kökünü inkâr ederek bir yere gelemez. Peki, bizler, Müslüman halkların canlarının mallarının ve kültürlerinin hedef alındığı bir çağda geçmişimize olan bağlılığımızı nasıl açıklayabiliriz
Bizler için var olmak, sırf ayakta kalmak, fiziki olarak yaşam belirtisi göstermek değildir, olmamalıdır. Aksine inanan insan hem bireysel hem kültürel bir sorumluluk ve bilinç taşımalıdır. Bu yönüyle inanan insan toplumun nabzında atan damarlardan biri gibidir. Uzun sözün kısası, bütün insanlığın sorun ve sorumluluğu hepimizi doğrudan ilgilendirmekte ve etkilemektedir.
Toplumumuzun içine düştüğü bu donuk, hareketsiz uyuşuk güvensiz ve edilgen durum ortadan kalkıp daha etkin, hareketli kendi kültürüne sahip çıkan, kendi teknolojisini, kendi üretimini yapabilen bir toplum var olmadıkça bu tutsak hayattan kurtulmak mümkün olmayacaktır. Bu bildiğimiz fakat çözüme götüremediğimiz bir gerçektir.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.