Şahsiyetli ve kendine güvenen çocuklar yetiştiremiyoruz
diye şikayet ederken, bu düşüncemi tamamen geçersiz kılacak bir genç kızla
tanıştım. Kendisi üniversite son sınıfta okuyor, ailenin iki çocuğundan biri.
Baba on yıldır kronik bir hastalıkla mücadele ediyor, anne evlere temizliğe
giderek iki çocuğunun okul masraflarını karşılamaya çalışıyor. Genç kız
okuldaki başarısı ve ahlaki özellikleri ile çevresinde sevilen biri olarak
tanınıyor. Bir arkadaşı aracılığıyla birkaç yere burs başvurusu yapmış. İki
yerden burs alıyor fakat aldığı bursun birini -hiç el sürmeden- okuldaki yetim
bir arkadaşına veriyor. Arkadaşı her seferinde soruyor, o ise hayırsever biri
burs vermek istiyordu, senin adına aldım diyor. Kendisine, yaşıtların
aldıkları bursları harçlıkları ile birleştirerek mağazalara koşuyorlar, senin
bu tavrın örnek bir davranış dediğimde, bir Müslüman olarak bu şekilde
davranmam gerekmez mi Dedi. Bu soru hangimize sorulsa aynı cevabı verir ve
iyilikten dem vururuz. Lakin pratik hayatta bunun yansımalarına neredeyse hiç
rastlayamıyoruz. O yüzden genç kızı tebrik ettim ve onun bu davranışının
takdire şayan bir davranış olduğunu belirttim.
Rencide Edemezdim
Genç kadın giden eşyalarım için üzülmüyorum ama
yeğenimin bu alışkanlığını sürdürmesinden endişeleniyorum diyordu. İfadelerine
göre bir hafta önce on sekiz yaşındaki yeğeni evine misafir olarak gelmiş.
Birlikte vakit geçirmiş, gece geç vakte kadar sohbetler etmişler. Genç kız bir
haftalık ziyaretinin bitiminde hazırlanıp ev sahibine veda etmiş. Fakat genç
kadın, yeğenin kendisine ait iki bileziği alıp götürdüğünü ve kuyumcuda
bozdurarak istediği giysileri aldığını öğrenmiş. Genç kız, annesine bu
bilezikleri kendisine halasının gönül rızası ile verdiğini söyleyip işin
içinden çıkmış. Kocası, aileye bildirelim, belki önlem alırlar dediyse de genç
kadın bir genç kızı rencide edemem demiş ve onu arayarak bu davranışının
kendisine dünya ve ahirette getireceği zararları uygun bir dille anlatmış.
Sonra ben bunu kimseye bahsetmem, senin rencide olmana razı olamam ama sen de
aynı şeyi bir daha yapmayacağına söz ver demiş. Hala ile yeğen arasında geçen
bu anlaşma beş yıl önce gerçekleşmiş, yeğen şu an evli ve bir çocuk sahibi.
Geçmişte yaptığı hataları anlatırken, halanın kendisine yaklaşımının büyük bir
nezaket göstergesi olduğunu ve aynı hatayı bir daha tekrar etmediğini anlatıyor
ve eğer beni rencide etmiş olsaydı belki de çalmaya devam ederdim diye ekliyor.
İnsanları iyiliğe davet ederken, sergilediğimiz yaklaşım
kadar kullandığımız dil de önemlidir. Yoksa kaş yapayım derken göz
çıkaranlardan olabiliriz.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.