Charlie Hebdo nun yayımladığı karikatürlerden ve işlenen
saldırı sonrası yaşananları hayret ile izlemekteyiz. İnsanların öldürülmesi
onaylanamaz elbette. Fakat olaylar sonrası gelişenler ve diğer yüzü ise asla
görülmek ve bilinmek istenmiyor. Müslümanlar bir bütün olarak tek taraflı
korkunç bir saldırı ile karşı karşıyalar. Yeni bir sürecin başlayacağı belli.
İslâm karşıtı güç birliği de ortaya çıktı. Ne yazık ki
kimi Müslümanlar ve ülkelerin kimi liderleri de bu tuzağın içine düşüverdiler.
Karşı cephede bir bütün olmak yerine onlarla birlikte hareket etmeyi
yeğlediler. Bunu fırsat bilen İslâm düşmanı yerliler de bu koroya katılı
verdiler.
Batılılar Müslümanları uzun zamandır önce tutsak etmeye
çalıştılar bunu yeterince başaramadılar. Tutsaklık Müslümanları sınırlamadı.
Hatta bu Müslümanların kendi değerlerine daha sıkı sarılmalarını sağladı.
Avrupa ya Türkiye den giden işçilerin büyük bölümünün ibadetlerinde ve
yaşayışlarında başlangıçta sıkı bir bağlılıkları yoktu. Fakat yabancı bir
kültür ile buluşunca kendi değerlerine daha sıkı sarıldılar, Müslümanlıkları
daha öne çıktı. Bu, hemen bütün davranışlarına yansıdı. İslâm a sıkı bağlanınca
Müslümanların yaşayışları değişti. Bu batılıları da etkiledi. Bundan da endişe
duyuldu. Avrupa da son zamanlarda İslâm karşıtı yürüyüşler, gösteriler ve
kundaklamalar başını aldı gitti. Ne tuhaftır ki kimi kundaklamalar, toplu
ölümler olmasına karşın batılılar hiç de tepki göstermediler.
Batı siyasal gerilimi tırmandırmak adına basın ve fikir
özgürlüğü bahanesiyle Müslümanlara saldırmaya, aşağılamaya ve hatta Peygambere
hakaretlerini sistemli olarak sürdürüyor. Bu, yeni bir durum da değil.
Özellikle dünyanın en güçlü medya patronlarından ABD li
Rupert Murdoch daha bir saldırganlaştı. Müslümanların bilinçlerinin
köreltilmesi ve dönüştürülmesi gerektiğini ifade etti. Ve hatta Müslümanları
aşağılayarak. Yahudi kökenli bu medya patronu içindeki zehri kusmaktan geri
kalmadı. Fakat bu son saldırıda da ilginç bir durum daha var. Charlie Hebdo nun
öldürülenlerinden dördü Yahudi vatandaşı. Bu bir rastlantı olmasa gerek. İsrail
Başbakanı Netanyahu nun Paris teki yürüyüşe katılması ardından Yahudi
vatandaşların cenazelerinin İsrail e götürülüp defnedilmesiyle sonuçlandı.
İslâm a yapılan saldırıların arkasında gene aynı güçler var. Batı medyasını
elinde bulunduran ırkçı emperyalistler hemen her yerde pıtrak gibi bitiyorlar.
Batı kültürü içinde yaşayan Müslümanlar kendi
kültürlerine daha sıkı bağlandıklarından, bunun getirdiği heyecan ile onlara
karşı daha taşkınlaştılar. Bu biraz da karşı bir tepki gibi gelişti.
Müslümanların gelişmesi, sevilmesi onlar açısından olumlanacak bir durum değil.
Bu, biraz da batıdan kaynaklanan bir durum. Bir örgütün
düzenlemiş olduğu saldırı bahanesiyle İslâm a ve Müslümanlara dört bir yandan
saldırı başladı. Batılı haçlı emperyalistler bir bütün olarak İslâm ve
Müslümanlara saldırıya başladılar. Batılıların özgürlük anlayışları sadece
kendileri için. Onlar Müslümanlara ve özellikle de Peygamberimize her türlü
hakarette bulunurlar, Müslümanların kendilerini yazılı ve sözlü savunmalarına
bile izin verilmez. Müslüman bir sanatçının yaptığı mizaha ise asla tahammül
yoktur.
Bizi en çok düşündüren yerli Fransızların onlardan geri
kalmamaları ve hatta daha ileri gitmeleri. Geçmişte yaşanmış olan faili meçhul
cinayetleri de İslâm ve Müslümanlar ile özdeşleştirmeleri. Müslümanlar hem içte
hem de dışta kuşatmalarla karşı karşıyadırlar.
Müslümanlar için bu olayların yeni bir çıkış olmasını
diliyoruz. Millet, ümmet ve Devlet bilinciyle birbirlerine sımsıkı sarılmaları
ve güç birliği oluşturmaları. Bundan başka bir seçenekleri yoktur. Çünkü
olaylar büyüyerek gelişeceğe benziyor. Dikkatli olunmalı ve tedbirli olunmalı.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.