Siyonist bir kurgu olduğu net şekilde anlaşılan 11 Eylül
terörist saldırıları, aslında dünyayı emperyal bir niyetle bölüşüm projesinin
ta kendisiydi. Zira 11 Eylül terörist saldırılarının ardından yıllarca Irak a
operasyon yapmayı planlayan, ama Birleşmiş Milletler den bir türlü onay
alamayan Amerika, Saddam en büyük diktatördür. Irak ta kimyasal silahlar
vardır yalanlarını küresel medya aracılığıyla insanlığın zihnine pompalayarak,
bir legalite zeminini oluşturabilmek için yola çıktı. Baba Bush un, Topyekûn
Haçlı savaşı sloganıyla dünyaya nizamat vermek için başlattığı operasyonun tüm
yankıları, Haçlı zihniyetiyle Müslümanları hizaya getirmek için sütre
gerisinde bekleyen tüm ülkelerin diplomatik kanallarında, siyasi söylemlerinde,
dini ritüellerinde ve en önemlisi de bu zihniyetin borazanı olmak için hazır
kıta bekleyen medya organlarında ses buldu. Dünyanın birçok ülkesinde masum
Müslümanlar için sürek avı başlatıldı Müslüman kelimesi Terörizm kılıfının
içine sokulmak için medya yorumcuları tarafından cinnete varan bir telaffuzla
anılmaya başlandı. Gerek akademik düzeyde, gerekse siyasal zeminde barış ve
huzur dini olan İslam ın dünya için bir tehlike olduğu yalanı, medya
aracılığıyla pazarlandı. İslam dininin kitlelerin gönlüne Bir Barış Elçisi gibi
yerleşmesi ve Müslümanların sayısının hızla artması, Siyonist ve Katolik
dünyasının endişeyle, korkuyla kendilerince strateji geliştirmelerine neden
oldu. Ama korkunun ecele faydası yoktu Allah ın (C.C.), Bugün ben sizin için
dininizi tamamladım ve din olarak İslam dan razı oldum ayet-i kerimesinde
açıkça buyurduğu gibi, son ve kamil din İslam, onların tüm stratejilerinin
üzerinde bir atmosferde insanlığı etkilemeye devam etti Çünkü Allah tuzak
kuranların en hayırlısıdır ve empeyalist zihniyetin tüm planları ve tuzakları
başlarına geçiyor. Bu endişeyle ve korkuyla İslam dünyasını karıştırmak,
radikal grupların silah unsuruna sarılarak ortalığı karıştırmasını tetiklemek
için İslam ın muazzez Peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimizin karikatürlerini
çizmeye başladılar. Amaçları belliydi İslam dünyasını kışkırtmak Yeniden
Doğu-Batı savaşı çıkararak, en azından psikolojik bir harp başlatarak,
kaybettikleri mevzileri geri kazanmak Danimarka da, Âlemlere rahmet olarak
gönderilmiş Hz. Peygamberin karikatürlerini yaparken ve medya platformuyla bir
psikolojik savaş başlatırken, aslında en büyük terörizmi kendilerinin
yaptıklarını düşünce hürriyeti kılıfıyla insanlığa yedirmeye çalıştılar.
Düşünce hürriyeti, ifade hürriyeti diye bizlere yutturmaya çalıştıkları şey
aslında, Hakaret etme, irrite etme, sinirleri germe operasyonuydu.
Türkiye de de bu sözde hürriyete yaslanarak iki cihan
serveri Hz. Muhammed in (S.A.V.) karikatürlerini yayınlama cüretinde
bulunanları da, bu emperyalist zihniyetin iç pazardaki tetikçileri olarak
değerlendirmemiz gerekiyor. Cumhuriyet tarihi boyunca Müslüman âlimlerle kavga
eden, camileri ahıra döndüren, Kur an-ı Kerim öğrenmeyi yasaklayan, ezan-ı
Muhammedi yi orijinal metninden Türkçeye döndüren zihniyetin, bastırılmış niyetlerini
karikatür yayınıyla açığa vurmaları ve düşünce hürriyeti diye sokaklara
çıkarak cılız gösterilerde bulunması, bu zehirli düşünceyi seslendirenlerin
dine bakış açısındaki yamuklukları da ortaya koyuyor. Bu zihniyet dini
aydınlanmaya engel olarak gösterip piyasanın parsasını toplayan yamuk
kafadır.
İki cihan serveri Hz. Muhammed (S.A.V.) bu şekilde
resmedilirken, Dinler Arası Diyalog safsatasıyla bizim kafamızı esir almaya
çalışanlar, Batı dan bize bu kavramı pompalayan Vatikan ve onların borazanı
medyanın, işin hakkaniyetini neden ortaya koymadıklarını ise neyle izah
edeceğiz
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.