Milli Gazete, Bugün gazetesi, Akit, Vakit gazeteleri, Yeni Asya, Zaman,
Türkiye, Yeni şafak... gibi gazetelerde kırk yıldır yazılar yazan, konferanslar
veren, sempozyumlara katılan çok değerli insanlarımız, Rabbimize hamdolsun,
çizgilerinden çıkmamışlar ve hak yolda yürümeye devam ediyorlar.
Bu durum sevindiricidir.
İnşaallah bundan sonra da bu yolda yürümeyi ve bu yolda
ölmeyi Rabbimiz ümmeti Muhammed e nasip etsin.
Ancak son günlerde iki Müslüman grup arasında çıkan
çatışmada aynı yolun yolcuları birbirlerine sataşmaya başladılar.
Düne kadar samimiyetinden şüphe etmediklerinin aleyhinde
kötü söz söylemeye başladılar.
Dinimize ve dini değerlerimize saldırı olmadığı sürece
bazı yanlış değerlendirmeler yüzünden çatışan iki gruptan birini tercih ederek
karşı tarafı tercih eden kardeşinizin aleyhine ileride yüzüne bakamayacağınız
sözleri söylemeyiniz.
Asıl olan dinimizdir.
İnsanız iki tarafta da yanlış yapabiliriz.
Yanlışın destekçisi olmamalıyız.
Benim adam yanlış yapmaz demeyiniz.
Yanlış yaptığımızı anladığımız anda özür dilemesini
bilmeliyiz.
Yanlış yaptığını anlayana anlayış göstermeliyiz.
Anlamayana da yumuşak bir dille, yalnız kulağına
söylemekle anlatmaya çalışmalıyız.
Kendimizin yanıldığını da hatırdan çıkarmamalıyız
Rabbimiz, ashabı kiramdan bahsederken onlardan razı
olduğunu ve onları affettiğini şöyle haber veriyor:
Muhacirlerden ve Ensar dan önde gidenler ve iyilikle
onlara uyanlar, Allah onlardan razı ol-muştur. Onlar da Allah tan razı
olmuşlardır. Onlar için, içinde ebediyen kalacakları ve altından ırmaklar akan
cennetler vardır. İşte büyük başarı budur.
Muhakkak Allah, peygamberi de affetti; içlerinden bir
kısmının kalpleri kaymak üzere iken, zor saatte ona uyan Muhacir ve Ensarı da affetti. O, onlara çok şefkatlidir,
merhametlidir. (Tevbe süresi ayet 100 ve 117)
Cemel vakasında cennetle müjdelenen Hazreti Ali ile
Hazreti Talha, Zübeyr, Bedir katılanlardan, Uhud da bulunanlardan, Şecere-i
rıdvanda biat edenlerden (Allah hepsinden razı olsun) birçoğu karşı karşıya
gelmişler, birbirlerine kılıç çekmişler.
Talha ve Zübeyr (r.a.) o savaşta şehid olmuşlar.
Kendisine kılıç çeken kardeşleri için Hazreti Ali:
Ben, Talha, Zübeyr ve (bir rivayette Osmanla) cennette
beraber olmayı Allah tan umarım dedi ve
şu ayeti okudu:
(Cennette) Göğüslerindeki kini çıkarıp attık ve kardeşler
olarak karşılıklı koltuklar üzerinde-dirler. (Hıcr süresi ayet 47 inin Taberi
tefsirine bakıverin)
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz