Birinci Haçlı ordusu çapulcuları Ortadoğuya ulaşmadan bir
yıl önce Antakyada, Halebte, Şamda, Kudüste yaşaydım, dellallık yaparak
Müslümanları avaz avaz uyarsaydım ne olurdu .. Her halde bana deli derlerdi,
abarttığımı söylerlerdi.
Hülâgû orduları Bağdadı istila edip yakıp yıkmadan bir
sene önce, yine dellallık yaparak ey Müslümanlar uyanın uyanın uyanın tehlike
büyük, Moğollar üzerinizden silindir gibi geçecek, gafleti bırakın diye feryad
u figan kopartsaydım ne olurdu Sanırım polis beni halkı huzursuz etmekten,
ortalığı velveleye vermekten tutuklar, zindana atardı.
Balkan harbinden bir yıl önce bir gazete çıkartıp ey
Müslümanlar Rumeli-i şahane elimizden gidecek, Balkan devletleri hazırlanıyor,
biz ise orduyu siyasetin içine soktuk, bu gidişle savaşı ve Avrupa Türkiyesini
kaybederiz aman uyanalım, tedbir alalım mealinde ateşli yazılar kaleme alsaydım
ne olurdu Jön Türklerin hışmına uğrardım
2010 lardayız Gür sesli bir dellal değilim ama
bağırıyorum, uyarıyorum, tedbir alın, birleşin, derlenin toparlanın diyorum
Diyorum da duyan, ilgilenen, yahu gerçekten büyük bir tehlike ihtimali var mı
diye soran kaç kişi çıkıyor.
Tarih kültürüne sahip olmamak ne büyük bir noksanlık
Ölümcül bir noksanlık
Kudüsün düşmesinden, Bağdadın tahrip edilmesinden,
Rumelinin elimizden çıkmasından ibret almayan Müslümanların geleceği yoktur.
Allahın kadim kelamı olan Kur an, bizi geçmiş kavimlerin
toplumların başlarına gelenlerden ibret almaya çağırıyor.
Bize ahlaksızlıkları, isyanları, tuğyanları,
azgınlıkları, birbirlerine düşmeleri yüzünden batan, helak olan şehirleri
kavimleri ülkeleri anlatıyor.
Hazret-i Nuh aleyhisselam Tufandan önce kavmini uyarmıştı
ama kulak asmamışlardı. Sular yükselirse biz daha yükseklere çıkar kurtuluruz
demişlerdi. O gafiller kurtulamadılar.
Ülkemiz, İslam dünyası ve dünyanın tamamı çok büyük ve
dehşetli bir tufanın arifesindedir. Müslümanlara söylüyorum, bu tufandan
kurtulmanın, necat ve selametin çaresi İslam, İman, Kur an, Sünnet, Şeriat,
hikmet gemisine binmektedir. Başka kurtuluş çaresi yoktur.
Suriyede oluk oluk Müslüman kanı akıyor, İslam şehirleri
tahrip ediliyor, dulların yetimlerin haddi hesabı yok, halkın beş milyonu
gurbete kaçmış Lakin orada çarpışan Müslüman gruplar hâlâ birleşmiyor. İpi
kopmuş bir tesbihin taneleri gibi darmadığınıklar.
Kafirler, münafıklar, onların içimizdeki sefil ve rezil
yardakçıları Ümmet-i Muhammedi (Salat ve selam olsun ona) birbirinden kopuk bin
parçaya ayırdılar.
Birleşme, ittihad, tesanüd, vifak, uhuvvet, güçleri
birleştirmek, râşid bir imama biat ve itaat etmek konusunda hiçbir ciddî
teşebbüs yok.
Birlik, uyanma, toparlanma, hazırlık olmazsa sonumuz bin
yıl önceki Kudüs, sekiz yüz yıl önceki Bağdad, yüz yıl önceki Rumeli gibi olur.
Söylemiş olayım
(İkinci Yazı)
Muhterem Kardeşim Dikkat Et!
MUHTEREM kardeşim Üzerime vacib olanı ifadan, selam ve
hürmetlerimi arzdan sonra...
1. Nasuriddin el-Elbanî kesinlikle güvenilir bir alim
değildir. Onun hadis ilminde icazeti yoktur. O Ehl-i Sünnet alimi değil,
Vehhabilerin ve Selefilerin imam edindiği bozuk ve aşırı bir kimsedir. Onun
fikir, görüş ve tenkitleriyle ihticac edilmez. Ehl-i Sünnet uleması ona hayli
reddiye yazmış, bozuk görüş ve iddialarını red ve cerh etmişlerdir. Bu
reddiyelerden sadece bir tanesi dört cilttir. Elbanî nin içyüzünü,
aşırılıklarını, yanlışlarını öğrenmek istiyorsanız Bedir yayınevinden konu ile
ilgili 16 sayfalık risaleyi alır okuyabilirsiniz.
2. Rabbanî râsih alimler, kâmil mürşidler, yaşadıkları
devirde Resulullah Efendimizin (Salat ve selam olsun ona) vekilleri, varisleri,
halifeleridir. Onların nasihatlerini dinlemekte mü minlere büyük fayda vardır.
Şunu da belirteyim ki, Şeriata aykırı sözü, fiili, davranışı olan kimse râsih
alim ve kamil mürşid değildir.
3. İslamın doğru yolu, ana caddesi, Sevâd-ı Âzamı Ehl-i
Sünnet ve Cemaattir. Bid at fırkaları doğru İslamı temsil etmez. Mutezile ve
Fazlurrahman mezhepleri firak-ı dallelerdir. Din onların alimlerinden
öğrenilmez.
4. Vehhabilik bilhassa itikad sahasında bozuk inanç ve
görüşleri olan bir fırkadır.
5. Ehl-i Sünnet itikadına ve Şeriat ahkamına sımsıkı
bağlı olan, beş vakit namazı kılan sûfî mü minlere küfür ve şirk isnad
edenlerin kendileri kâfir olur. Sakın bunların aşırılıklarına aldanma kanma.
6. Fırkalar ağaçlara, bitkilere benzer. Onları tanımak
anlamak istiyorsan çiçeklerine, usarelerine, meyvelerine bak. Ebu Cehil
karpuzunda, Zakkumda, delicede, zehirli mantarda hayır yoktur. Terör üretenler,
muharip olmayan sivilleri, kadınları, ihtiyarları katl edenler İslamı temsil
edemez.
7. Sakın sakın sakın ha!.. Cihad fi sebilillah ile terörü
birbirine karıştırma. Din-i Mübin-i İslamda cihad vardır ama terör yoktu.
8. Bazı sapık fırkalar tekfir konusunda çok aşırıya
gidiyor, kendileri gibi düşünmeyen, inanmayan, amel etmeyen mü minleri kafir
ilan ediyor. Bunların tuzaklarına düşme.
9. Ehl-i Sünnetin itikatta iki imamı vardır, bunlar
arasında usulde, temelde, esasta ihtilaf yoktur. Bunlara tabi olursan sapıtmazsın.
Sana, İmam Tahavînin akide kitabını okumanı tavsiye ediyorum.
10. Yirminci asırda zuhur etmiş İslam aktivistlerinden
uzak dur. Aktivizm, parlak edebiyatı olan, lakin menhec=metot konusunda yanılan
bir taifedir. İslam dünyasının her yerinde Dine ve Ümmete zarar vermişler,
mağlub ve münhezim olmuşlardır.
11. İslam Şinasi adlı kitabında Allah gerçek bir
Janustur (Allah yek Janus-i hakikî est) diyen Şeriatî yi doğru bulma, dinin
elden gider. Kur an, Allah herhangi bir şeye benzetilemez diyor, bu adam ise O nu
bir Roma putuna benzetiyor.
12. Ehl-i Tevhid ve ehl-i Kıble olan mü minleri tekfir
etme. Hüsn-i zan et.
13. Hulefa-i Râşidînden sonra Kur ana, Sünnete, Şeriata
en fazla bağlı olan ve bunlara en fazla hizmet eden devlet Osmanlı devlet-i
aliyyesidir. Osmanlı ulema, fukaha, meşayih ve mürşidlerine hürmet et,
nasihatlerini dinle.
14. Sapıklar, kitaplarının içine hem doğruları, hem
yanlışlarını doldurmuştur. Doğru ile yanlışı ayırt edecek ilme, icazete,
kültüre, firasete ve ziyaya sahip değilsen onların kitaplarını sakın okuma.
15. Cahillerle, sapıklarla, dinde aşırı gidenlerle,
fesatçılarla ancak güçlü ve vasıflı Sünnî âlimler münakaşa ve mücadele
edebilir. İlmin ve iktidarın yoksa sen karışma.
16. Ehl-i Sünnet sadece lafla olmaz. Ehl-i Sünnet
ahlakını yaşamak, hayata uygulamak gerekir. İhlasa aykırı halleri olanlara asla
itimad edilmez. Din yoluyla zengin ve ünlü olmak, makam ve mevki elde etmek
isteyenler hakikî Ehl-i Sünnet değildir. Dine, imana, Kur ana, Sünnete,
Şeriata, Ümmete rızaen lillah, muhlisen lillah hizmet edilir. Haliq rızası için
yapılan bu hizmetler dolayısıyla mahluqattan para, menfaat, alkış, şöhret,
riyaset devşirilmez. İnsanların en alçakları, en beyinsizleri, en rezil ve
sefilleri din sömürüsü yapanlardır.
01.02.2015