Dünyasının en
büyük sorunu (meselesi) bir kısım insanların insanları ve bir kısım devletlerin
birçok devleti sömürmesidir. Huzursuzluğun ve belki de savaşların sebebi de bu
durumdur. Aslında okur-yazar ve araştırıcı insanların büyük çoğunluğu gerçek
dinin İslam olduğunu biliyor. Ne var ki insanları sömürmeye meyilli olmaları
İslam ın gerçeğine teslim olmalarına engel olmaktadır. Günah çıkarma saçmalığı
nedeniyle de Hıristiyanlığın sömürüye çok elverişli olması da Hıristiyanların
Müslüman olmalarını engelliyor.
İnsanlığın yegâne huzur ve kurtuluş reçetesi İslam dır. O
İslam ki köleyi yediğinizden yedirin; giydiğinizden giydirin talimatını
vermiştir. Demek oluyor ki efendileri gibi köleleri de yiyebilecek ve günlük
işleri esnasında olmasa bile düğün, bayram vs. cemiyetlerde köleler de
efendileri gibi giyinebilecektir.
Günümüzde kölelik yoktur; ama işçilerimiz bile İslam ın
köleye tanıdığı imkanlardan yoksundur. Evet! Hz. Ömer kölesiyle nöbetleşe
biniyordu devesine. Hz. Osman iradesine hâkim olamayıp kulağını çektiği
kölesine Sen de benim kulağımı çek diyecek derecede hak tanımıştı ona. Çünkü
onlar sömürü görünümü verecek davranışlardan bile kaçıyorlardı.
Fıkıh kitaplarımız su kıtlığında teyemmüm konusunu
hallederken bile sömürüye meydan bırakmazlar. Bir yerde susuz kalındığında
hamur yapacak kadar suyu abdest için kullanmayıp toprakla teyemmüm yapmayı
öğreti olarak veriyorlar. Yanında nafakasından fazla parası olanların abdest
almak için normal fiyatına veya çok az bir farkla suyu alması öne sürülürken
değerinden bir hayli (bir buçuk misli) fazlasına satılan suyu almayıp teyemmüm
yapmalarına cevaz (ruhsat) veriyorlar. Nafakasına yetecekten fazla parası
olmayanların abdest için su almaya mecbur olmayıp teyemmüm yapabilecekleri
bildiriliyor. (Merakı-l-felah / Teyemmüm bahsi/Taleb-ül-ma (Su arama) maddesi)
Böylece insanların birbirine sömürmesine karşı koyan
İslam idarecilerin devlet adına insanları sömürmesine de meydan vermiyor.
Güvenilir Hadis kitabı Müslim in imaret (amirlik) bahsinde geçen şu hadis-i
şerif konuyu aydınlatmak için yeterlidir: Allah ım! Kim benim ümmetimin işine
bir hususta veli (idareci) olur da onlara meşakkat (zorluk, sıkıntı) verirse
sen de ona meşakkat ver! Kim de ümmetimin işine bir şeycik veli olup onlara
yumuşak ve merhametli davranırsa sen de ona yumuşak davran
İşte batının ve İslam dışı dünyasının, hatta İslam
dünyasındaki bazı hainlerin korkusu buradadır. Eğer İslam dünyaya hâkim olursa
kimse kimseyi sömüremeyecek; birileri bir koyup on ve belki de yüz alırken bir
koyup bir buçuk alanların malına göz dikilmeyecektir.
Bu nedenle batı ve İslam dışı dünya Kur an-ı Kerime
hakaret ederek onun yayılmasını önleyeceklerini, Hz. Muhammed e hakaret ederek
onun sünnetini itibardan düşüreceklerini zannetmektedirler. Müslümanların ayağa
kalkmasını engellemek için savaş dâhil çeşitli entrikalar çevirmektedir. Ne
yazık ki içimizdeki bazı beslemeler de onların lehine kalem oynatmakta, yayın
yapmaktadır.
Öyleyse üzerimize düşen; sömürü basınını alıp
desteklemekten sakınmak, sömürü yayınlarını seyrederken hemen yanımızdakilere
kötülemek, hatta onlara reklam verenlerin mallarına boykot etmektir.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.