Cübbeli Ahmet Hoca’yı yaklaşık 40 yıldır tanımaktayım. Çok küçük yaşta Mahmud Efendi Hazretleri’nin yanına gelmiş ve ilim okumaya ve anlatmaya başlamıştır. Oldukça zeki ve çalışkan birisidir. Çok genç yaşta vaaz vermeye ve şöhret olmaya başlamıştır. Vaaz vermek için gittiği camiler halk tarafından hınca hınç doldurulmuştur. İşte tam bu noktada, yani şöhretinin zirvesinde iken yavaş yavaş Mahmud Efendi Hazretleri’nin gölgesinden çıkmaya ve müstakil bir şeyh gibi davranmaya başlamıştır. Fatih’te kendisine ait özel bir mescid açmış, Beykoz’da çok büyük bir külliye inşaatı başlatmıştır. Bu arada yaptığı vaazları kasetlere kaydettirmeye ve sattırmaya başlamıştır.
Mahmud Efendi Hazretleri, -onu tanıyan herkesin bildiği gibi- değil vaazlarını kasetlere aldırmak, vaazlarında mikrofon dahi kullanmazdı. Bunun için Cübbeli Ahmet’in bu uygulamasına da rıza göstermemiş ama onun ısrarlı isteği karşısında kerhen onay vermek zorunda kalmıştır. Ama onun bu ısrarı kendisinin başına büyük bir felaket açmış, 1999 depremi sonrası yaptığı deprem konulu vaaz kaseti suç unsuru olarak sayılmış ve kendisi hapse atıldığı gibi, garip gurabadan topladığı milyonlarca paraya mal olan Beykoz’daki külliyesine de el konulmuş ve bir daha iade edilmemiştir.
Ahmet Hoca, içeri girip çıktıktan sonra iyice kendi başına davranmaya başlamış ve “RESAİL-İ AHMEDİYE” başlığı altında onlarca kitap neşretmiş, kendi adına dergi çıkarmaya, radyo ve televizyon yayıncılığı yapmaya başlamıştır. Bu arada girdiği bu işler nedeniyle yüklendiği mali sorumluluklar kendisini birtakım çıkmazlara itmiş ve bu arada eski Ahmet Hoca giderek daha fazla başkalaşmaya başlamıştır. Vaazlarında daha çok güncel meselelere dalmaya, sağa-sola hücum etmeye başlamış ve “şeyhim” diyerek sürekli kendisini nispet ettiği Mahmud Efendi Hazretleri’nin yolundan ve metodundan oldukça uzaklaşmıştır. Şahsen ben, imam hatip lisesinde okuduğum yıllarda İsmailağa Camii’nin yanında oturmamız ve kendisine olan muhabbetim ve bağlılığım hasebiyle Mahmud Efendi Hazretleri’ni -o dönem- ikindi namazını kıldırdıktan sonra her gün yaptığı vaazları sürekli olarak ve büyük bir dikkatle dinledim. Ayrıca da uzun yıllar Pazar günleri önce Nişanca Camii, daha sonra da Yavuz Selin Camii’nde sabah namazı sonrası yaptığı vaazlarını dinledim. O mübarek zatın ağzından asla hiçbir kişiyi kötülemek amacıyla bir söz çıktığını duymadım. Ayrıca da gündelik siyasi olaylara karıştığını ya da bunlarla ilgili kürsüden bir telkinde bulunduğunu asla görmedim. Cübbeli Ahmet ise şeyhinin bu metodunu hiç önemsememektedir. Sağa sola hücum ederken “Ben Ehl-i Sünnet’e saldıranlara reddiyeler yapıyorum” demekte ama zaman zaman hızını alamayarak maalesef kendi hocası makamında olan Mehmet Talu gibi hoca efendilerle bile laf atmaktan geri durmamaktadır. Kısacası belki sadece ilgilisine yapılması gereken uyarıları dahi vaaz kürsüsüne taşıyarak alenileştirmektedir. Bunun için de -maalesef- şu anda Cübbeli Ahmet artık konuşmaları ile Müslümanlara zarar veriyor.
Esasen bundan yaklaşık iki yıl kadar önce Mahmud Efendi Hazretleri’nin talebelerinden ve bu çağda âlim varsa “işte budur” dedirtecek kadar güçlü bir ilmi ve o nispette de vakar, takva ve tevazua sahip olan bir büyük zatı ziyaret etmiş. Hoca efendi kendisini medresenin mescidinde ayaküstü kabul ederek aralarında çok kısa bir konuşma olmuş. Cübbeli Ahmet Hoca buradan ayırılırken -orada bulunanların ifadesine göre- Hoca Efendi’den tavsiye istemiş. Bu mübarek zat da kendisine: “Bu asrın kurtuluşu sükût etmektedir” buyurmuş. Ama Cübbeli Ahmet Hoca, kendisine daha evvel yapılan uyarı ve tavsiyeleri dikkate almadığı gibi bu uyarıyı da dikkate almayarak konuşmaya devam etmekte ve konuştukça da yeni veballer yüklenmektedir. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında yaptığı imam hatipler aleyhindeki çağrısı ise tam bir yıkım.
İmam hatipleri düz liseler ile kıyaslayıp düz liseleri dini açıdan imam hatiplerden emin bir yer olarak göstermesi, eşyanın tabiatına aykırıdır. Esasen imam hatipleri, medrese ve Kur’an kursları ile kıyaslama yaparak bir söz söyleseydi bu gayet yerinde olurdu. Zira esasen düz liselerdeki müfredatın tamamen ortadan kaldırılması ve bütün okulların imam hatip statüsünde olması ve imamların da imam hatip mezunları arasından değil, medrese mezunları arasından atanması lazımdır. Bir hoca için makul istek bu olmalıdır. Ama Cübbeli Ahmet, bu konuşması ile kendisine bilgi getirenlerin yalanlarına aldanarak haddini aşmış ve açıkça imam hatip düşmanlığı yapmıştır. O, bu konuşması ile TÜSİAD’cı mutraf zenginlerin ve diğer imam hatip düşmanı laik çevrelerin ekmeğine yağ sürmüştür. Bu konuşmasının zıddına bir konuşma yaparak, önceki konuşmasının bir yanlış bilgilendirme neticesi olduğunu itiraf edip herkese çocuklarını imam hatip okullarına göndermelerini tavsiye etmedikçe bu vebalden kurtulamaz.
İlahiyat fakülteleri ile ilgili açıklamalarına gelince, bu değerlendirmelerde hem genelleme yapılması ve hem de televizyon ekranlarında dile getirilmesi nedeniyle yanlış bulmakla birlikte daha ihtiyatlı yaklaşıyorum. Zira Muhterem Emin Saraç Hocamız da bu endişeden dolayı iki oğlunu da -o dönem burada görev yapan bir kısım hocalar yüzünden- İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’ne göndermemiştir. “Türkiye İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Konseyi” konuyla ilgili olarak hassasiyet göstermiş ve çok seviyeli ve kardeşlik hukukuna riayet eden bir bildiri yayımlamıştır. Bundan dolayı kendilerini tebrik ediyorum. Ama keşke aynı hassasiyeti içlerindeki çürük elmaları ayıklamak için de gösterseler. Tarihselci, modernist ve Sünnet inkârcısı öğretim elemanlarının en azından sivrilmiş olanlarını fakültelerden uzaklaştırsalar.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(13)Abdullah Ünyeli - Yazının devamı da gelirse İyi olur. Cüppeli hakkında geç kalmış bir makale.Kendine göre ehli sünnet yolu tutturmuş gidiyor. Ayrıca büyük lafı da dinlemiyor.Esas gürültüyü Mahmut efendinin terki dünyasından sonra dinleyip göreceksiniz. Diline sahip olmak ne büyük meziyettir bu zamanda
Mehmet Sezai Aydıngöz - Bu "HAZRET" kelimesini bir türlü anlayamıyorum.İmam Hatip menşeli biri olarak,bu kelime,Arapça bir zamir olup,Hazırda,huzurda anlamlarına gelmektedir.Bu millet bu kelimeyi,ölüler içinde kullanmakta hazırda,huzurda olmayanlar için de kullanmakta.Deruni bir açıklama yapana teşekkür ederim.
ŞEHMUS ÇALIŞKAN - Böyle bir sorun azda olsa varsa bile çıkıp tv lerde değilde kendisi yetkililere çok yakın bu sorunu onlara söyleyip hallettirse daha iyi olmazmı.Bize yıllarca bu hocalar her konu heryerde konuşulmaz diye öğüt veriyordu kendileri bu kurala niye uymuyor.bu hesabı yirmi yıldır bu okuldan mezun olup başımızda reislik yapana sorsana hallederse o halleder.
Şeriiatçı - bırakın bu işleri daha dün imam hatip lisesinde dinlediğim derste güya hoca neler söyledi neler
Hatice - Fetullah gülen denilen adam da imamhatiplerden hoşlanmazdı. Tevafuk....
Misafir - Hocam çok güzel bir yazı, İHL lerin başarısını gördükçe kuduruyorlar, kendilerine köle bulmaktan zorlandıkları için çırpınıyorlar.
Dinden Soğutanlar! - Sadece Cübbeli değil,internete girin bir sürü hacı-hoca kişiler neler anlatıyor neler.Dinden-imandan soğutan kişiler kim mi biliyor musunuz,kendini hacı hoca diye tanıtan,dini temsil ettiğini söyleyen kişilerin söylem ve icraatları.Dini kimlik taşıyan kişiler her hareket ve söylemlerine dikkat etmeli,doğruyu söylemeli,zulmün karşısında durmalı güçlünün yanında değil,israf ve şatafattan kaçınmalı çok alçak gönüllü olmalıdır.Aklıma Katoliklerin dini lideri ve Vatikanın devlet başkanı Papa geldi.Türkiye ziyaretinde Renault marka arabaya binmişti.Asalet ve itibar şatafatta değil sadelikte ve mütevazilikte gizlidir.
Ni̇ho - İmam Hatip Okullarındaki bu bozuk mezhepli veya mezhepsiz hocalara da bir çözüm gerek. Bunlardan bir çok İmam Hatip okullarında var. Maalesef bir şey yapılmıyor. Bu sorunları da göz ardı etmemek. Görmemezlikten gelmemeli. İmam Hatip Okullarına Cübbeli Ahmet Hoca bir şeyler söyledi diye kıyameti koparan yetkililer şimdiye kadar bu okullarda ki bu mezhepsiz hocalar la ilgili ne yaptılar. Zamanında gereğini yapıp bir çözüm bulunsa gereği yapılsa idi. Cübbeli de bunları söylemek zorunda kalmazdı. İmam Hatipler bizim okullarımız ama artık bu okulların günümüzdeki eksik ve yanlışlarını sorumlular düzeltme üzerine iyileştirme üzerine kafa yorsunlar. Ya hakikaten söylenenlerin bir zerresi dahi doğru ise bunu görmemezlikten gelemeyiz demeleri lazım. Cübbeli bu okullar hakkında böyle konuşarak vebali varsa, bu okulları aslına uygun olacak şekilde koruyamayan yetkililer de sorumludur. Lütfen bir bakalım günümüzde imam hatiplerden yetişen gençlere. Ne kadar İslama uygun. Ne kadar islam ahlakı ile ahlaklı. Benim 2 imam hatip mezunu evladım ve bir tane devam eden kızım var. Ben memnun değilim İmam Hatip eğitiminden. Bir an önce kendilerini düzeltsinler. Popilizmi bıraksınlar. Aslına dönsünler. Selam ve saygılarımla.
samimi olarak - şu mehmet talu hoca efendi dediğin zat Ahmet davutoğlu nun başbakanlığını ısrarla savunarak akp ye oy toplayan şahsiyet değil mi.Bu ismailağa cemaatinden türlü türlü icat çıkarıp kah oraya kah buraya savrulan bir sürü adam var.Bu saatten sonra şu hocaefendi bu hoca efendi yok kardeşim.İslamı sahabe gibi anlayıp,sahabe gibi yaşayan,siyasi mücadelesini Erbakan gibi veren insanlar benim için efendi olmaya kafidir.
Bekir Özhan - Başkalarını bilmem ama ben sizin bu yazınızdan çok istifade ettim özellikle dili koruma konusundan Allah CC sizden razı olsun.
ahh bu hayat cekikmez - cübbeli Ahmet Hocanın bu açıklamasını gayet yerinde buluyorum..imam hatipler ilahiyatler ehli sünnet düşmanı nesiller yetiştiriyor. bunu artık kabullenin gerçekleri görünu lkemiz hızla iran Suud gibi saptin din adsmlariyla nesilleriyle dolup taşıyor bu imamhatiplerin yüzünden.
İtikad Hassas Bir Mevz - Cübbeli hoca İmam hatip liseleri konusunda sonuna kadar haklı. Siz bir yazar çizer olarak onun dikkat çektiği mevzulara anlatmaya çalıştığı mevzulara bilerek Fransız kalmış gibi davranmanız hayrete mucip bir durum
Z.avşar - ALLAH RAZI OLSUN GÜZEL BIR YAZI OLMUŞ
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.