Korona salgını ile birlikte piyasaya her gün yeni açıklamalar düşüyor. Bunlara açıklama demek ne kadar doğru bilmiyorum. Çünkü açıklama, kafalardaki sorulara izahat getirmek anlamına gelir. Eğer, açıklamalar sorulara cevap olmuyorsa kafalar daha da karışıyor demektir. Korona salgınının üzerinden iki yıla yakın bir süre geçmiş ve insanların salgın ile mücadeleleri daha da gelişmektedir. En azından böyle olması ümit ediliyor.
Hatırlanacağı gibi bazı açıklamalarda koronanın bir tür grip olduğu zaman zaman gündeme geliyor. Bunun yanında da salgının arkasından yaklaşık iki senedir insanlarda özellikle de çocuklar ve gençlerde gribin pek görülmediği belirtiliyor. Çevremde bu konu açıldığında pek çok tanıdığım salgınla birlikte grip olmadığını belirtiyor. Bunun ötesinde lise son sınıfta okuyan oğlum her sene kış mevsiminin yaklaşması ile grip belirtileri gösterir, aile hekimine götürürdük. Muayenenin ardından doktorumuz bir ya da iki günlük rapor verirdi. Ancak hemen belirteyim ki, son iki senedir grip sebebiyle çocuğum aile hekimine aşı olmak dışında gitmedi. Çünkü buna ihtiyaç duyulmadı. Ne öksürüğü ortaya çıktı ne de boğaz ağrısı gündeme geldi. Hemen belirteyim ki, bu durum sadece bize has değil. Çevremdeki pek çok kişi aynı şeyleri söylüyor. Çoğunluk olarak da iki senedir grip hastalığının fazlaca görünmüyor olması kullanılan maske ile izah ediliyor. Bunu söylerken gribin olmayışını maske ile izah edenler genellikle sağlıkçı değil. Sadece yaşadıklarını böyle izah ediyorlar. Elbette bu izahın doğruluğunu ya da yanlışlığını izah etmek bana düşmez. Ancak bu tür değerlendirmeler giderek de yaygınlık kazanıyor. Aslında medyaya yansıyan bu hususta bazı açıklamalar da var. Söz gelimi iki gün önce bir gazetemizde yer alan açıklamada, “Grip aşısı koronayı, korona aşısı da gribi engellemez” deniyordu. Böylece korona ile gribin farklı şeyler olduğu ifade edilmiş oluyordu. Öyle olunca da ikisinin birbirine karıştırılması söz konusu oluyor. Bu ise ister istemez gribe benzeri bazı belirtiler aslında korona olduğu halde insanlar griptir diyerek pek ciddiye almayabiliyorlar. Bu ise koronadan doktora başvurmayı geciktirebiliyor. Böyle olunca erken müdahale imkânı ortadan kalkıyor.
Tüm bunları aktarmaktan maksadım yeni birtakım iddialarla kafa karıştırmak değil. Çünkü aktardıklarımın hemen hepsi çeşitli vesilelerle kamuoyunda konuşuluyor. Aslında salgın ile ilgili konular gelişigüzel halk arasında konuşulmaktan çok, ilgili uzmanlar arında konuşulsa, tartışılsa sanıyorum ortaya ortak bir görüş çıkabilir. Ancak böyle olmuyor, söz gelimi salgının ardından ülkemizde grip hastalığının çok azalmış olmasına ilgililer ciddi bir açıklama getirmiyorlar. Böyle olunca da insanlar bu durumu maskeye bağlıyorlar. Bu söylenenler elbette doğru olabilir. Çünkü grip de korona gibi bir virüs vasıtasıyla insanlara bulaşıyor. Daha doğrusu, böyle olduğu söyleniyor. Böyle olunca maskenin gribi önlemesi ya da bulaşmasını en aza indirmiş olması mantıklı bir izah olarak ortaya çıkıyor.
Söylemek istediğim birtakım tezleri savunmak değil. Sadece, artık salgının ortaya çıkışı, yayılışı ve tedavisi konusunda netleşmiş bilgilerin toplum ile paylaşmasına vurgu yapmak. Ne var ki, tedavi konusunda netleşmiş pek çok konu var. Söz gelimi Dünya Sağlık Örgütü, iki yıla yakın hastalara verilen iki ilacı tedavi listesinden çıkardı. Buna bağlı olarak ülkemizde de o ilaçlar tedavi listesinden çıkarıldı. Yani, sorumluluk üstlenmiş olan küresel örgütlerde bile bir görüş birliği oluşmuş değil. Bir bakıma üzerinde dura dura pek çok şeyi öğreniyoruz. Bu ise kafa karışıklığını artırıyor. İnsanlar çevrelerinden duyduklarını uygulamaya yöneliyorlar.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.