Bütün ülkelerde hayatın her alanında çözümü gereken sorunlar vardır. Yani bir ülkede sorunların tamamen çözümü mümkün olmayabilir. Çünkü geçen zaman içinde artan nüfusun sebep olduğu yeni hizmetlere ihtiyaç vardır. Söz gelimi sağlık alanında var olan hastaneler giderek ihtiyacı karşılayamıyor olabilir, yine artan nüfus sebebiyle ilk, orta ve yüksek öğretimde var olan okullar yetersiz hale gelebilir. Önemli olan bunların önceden bir planlamasının yapılmasıdır. Özellikle de eğitim sisteminde önemli bir değişiklik yapma kararı alınmış ise bu değişiklik doğrultusunda ne gibi ihtiyaçların ortaya çıkacağı önceden tespit edilerek gerekli tedbirlerin alınması şarttır. Sadece sistem değişikliğini ilan eder, bu değişikliğin sebep olabileceği ihtiyaçlar önceden tespit edilmemiş ise aldığın yeni uygulama kararının hayata geçirilmesi ya zorlaşır ya da öğrenci ve veliler ciddi sıkıntı yaşar.
Şu sıralarda özelikle üniversitelerin açılması ile gündeme gelen öğrencilerin yurt ve kiralık ev ihtiyaçlarının önceden tespiti zor değildir. Çünkü üniversitelerin kontenjanları, mevcut yurtların kapasitesi de bellidir, o zaman buna göre yeni yurtların devreye sokulması zor değildir. Efendim bazı veliler ve öğrenciler devlet yurtlarını beğenmiyormuş da onlar özel evler kiralamak istiyormuş o durum toplumun genelinin sorunu olmaz. Çünkü imkânı olan tercihini kendisi yapar. Ancak devlete düşen görev maddi imkânları yetersiz ve sınırlı olan öğrenci velilerinin sorunlarına çözüm bulmaktır. Kanaatimce bu da imkânsız değildir.
Bir yandan zorunlu eğitimi 12 yıla çıkartır, ardından da bu 12 yıllık eğitimi zorunlu hale getirirseniz devlet olarak öğrencilerin ortaya çıkacak sorunlarını çözmek devletin öncelikli görevidir. Bu konuda yıllar önce özellikle liselere girişte gündeme gelen ve hâlâ devam eden sınav sistemi ister istemez pek çok lise öğrencisinin ailesinden uzakta okumak zorunda bırakıyordu. Anadolu’da herhangi bir ilçede tek bir lise var ise ve lise çağındaki öğrenci sayısı da o okulun kapasitesini aşıyor ise ister istemez tercih de yazdığı bir başka ilçedeki liseye gitmek zorunda kalıyordu. Bu durumu yıllar önce yaşamıştım. Çocuğum evimizin hemen arkasındaki lisenin sınavını kazanamamış, 50 kilometre uzaktaki lisede ilk defa açılan Anadolu lisesini kazanmıştı. Söz konusu ilçeye kayıt yaptırmak için gittiğimizde ilk çözmemiz gereken çocuğumuzun kalacak yer meselesi idi. O yıllarda bizim oturduğumuz ilçede de, çocuğumun kazandığı lisenin bulunduğu ilçede de yurt yoktu. İlçe bir sahil şehri olduğu için kiraya verilen siteler kışın boştu. Onlardan birinde bir oda bulduk ve ortaokuldan bir arkadaşı ile oraya yerleştiler. Ancak, her işlerini kendileri görmek durumundaydılar. Yemeklerini ya kendileri yapacak ya dışarıda yiyeceklerdi. Bunun yanında tutulan eve gelip gitmeleri ile ilgili bir düzenlemede söz konusu değildi. Yani çocuklar sahipsiz kalmışlardı. Böyle olunca sene sonunda çocuğum için yeni alternatif aramaya başladım. Hâlbuki oturduğumuz ilçedeki liseye kaydını yaptırabilmiş olsaydım her bakımdan hem çocuğum hem de bizler için büyük kolaylık olacaktı. Bunları şunun için hatırlatıyorum; ülkemizde yöneticiler karar alıyor ve uygulamaya koyuyorlar. Bu uygulamanın ne gibi sorunları gündeme getirebileceği üzerinde durulmuyor. Bir bakıma sorunlar yaşanmaya başlamadan çözüm bizi ilgilendirmiyor
Benzer durum üniversiteler için de geçerli. Yöneticilerimiz her ilimize üniversite açmış olmakla övünüyorlar ama nedense ortaya çıkan sorunlar konusunda kendilerini sorumlu hissetmiyorlar. Bu yaklaşım sebebiyledir ki her sene bu aylarda yurt ve kiralık ev konusu gündeme geliyor. Tabii ki her ile bir hatta daha fazla üniversite ve yüksek okul açınca ve orta öğretimde mecburi hale gelince ilkokula başlayan her çocuk için yüksek tahsil mecburi hale geliyor ve üniversiteler kapısında yığılma oluşuyor. Sonuç malum.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.