İnsanı inşa eden bir şey varsa o da eğitimdir. İnsanın inşası tasnif ve terbiye anlayışından geçer. Eğitim tasniftir diye bir tanım vardır. Bu tanım aslında her işin önce tasnif edilmesi gerektiği anlamına gelir. Tasnif aynı zamanda iyi bir planlama demektir. Planlanmış bir program, tasnif edilmiş bir programdır. Nerede başlayacağız, nasıl yürüyeceğiz, nereye gidiyoruz, nasıl varacağız ve vardıktan sonra ne olacak? İşte bu soruların cevaplanmasıdır tasnif.
Eğitim kelimesi bizim kültürümüzde aynı zamanda terbiye etmek olarak da kullanılır. Terbiye etmek ise vasıf kazandırmaktır. Her biri ayrı bir alem olan, unutkan olan, iyiliğe olduğu gibi kötülüğe de meyilli olan insanı terbiye etmek, eğitmek demektir. İnsan iradesinin, alışkanlıklarının terbiye edilmesi, insanın eğitilmek sureti ile etrafına faydalı bir bireye dönüşmesine vesile olur. Tasnif ve terbiye anlayışından yoksun, maddiyatçı bir eğitim anlayışı, dünyanın başına bela olacak insanların yetişmesine kolaylıkla sebep olabilir.
Tasnif ve terbiye zaman alır, süreç işidir. Bugünden yarına karşılığını beklemek doğru değildir. Zaten eğitimci dediğimiz, adanmış bir öğretmen, esasen tohum ekicidir, hasat kaldırıcı değil. Şartlara teslim olmaz, en kötü zamanlarda bile işine bakar çünkü eğitimciler durduğunda hayat biter, o ülkenin can damarları kesilmiş demektir. Bir ülke, dava sahibi öğretmenler çalıştıkça nefes alır, hayatına devam eder. Mesleğine âşık bir eğitimcinin iki önemli özelliği vardır. Bunlardan biri iyi niyet, diğeri ise güzel ve faydalı iş üretmektir. Eğitim işi, anlama ve sorun çözme işidir. Eğitimde tasnif, anlamayı kolaylaştırır. Sadece eğitim programında değil, sisteminde de tasnif işin önemli bir kısmının karşılığıdır.
Bugün ülkemizde eğitim sisteminden beklenti kalmadıysa bunun ana sebeplerinden biri tasnif problemidir. Hangi öğrenciler ilkokulu bitirdikten sonra hangi okullara gidecek tasnif edilmemiştir. Hangi öğrenciler hangi yeteneklere sahiptir tasnif edilmemiştir. Hangi öğrenciler üniversite okuyacak ve hangileri okumayacak tasnif edilmemiştir. Hangi öğrenciler meslek hayatına yönlendirilmeli, hangi öğrenciler tarıma, hangi öğrenciler sanayiye yönlendirilmeli tasnif edilmemiştir. Tasnif işi aynı zamanda irade gerektirir. Eğer siz eğitim gibi önemli bir konuyu tercihlere bırakırsanız hiçbir verimli sonuç alamazsınız. Eğer siz insanların hayatını, geleceğini ve dolayısıyla ülke geleceğini ilgilendiren bir konuyu bir sınava bağlarsanız kesinlikle verimli bir sonuç alamazsınız.
Yani, tasnif ve terbiye hem bireysel hem toplumsal hem de sistemsel olarak ele alınması gereken bir konudur. Terbiye aynı zamanda sabır işidir, bekleme işidir, zamanın hızına karşı mücadele işidir. Bizim yaşadığımız sıkıntının temel sebebi ise bireysel mücadelenin sistem karşısındaki çaresizliğinden ibarettir. Öğretmenliği bir dava olarak gören, birbirinden kıymetli öğretmenlerimiz genelde iş bilmez ellerde sürekli değişen, her değişimin gelişim olarak takdim edildiği, durmadan geriye giden sistem karşısında yorulmakta ve zamanla onlar da bu fasit düzene istemedikleri halde teslim olarak ayak uydurmaktadırlar. Belki de eğitimde tasnif ve terbiye sorunu öncelikle sistemsel bir konudur. Kitleleri ve sistemleri her ne kadar bireyler oluştursa da genelde bireyler maalesef sistemler ve kitleler karşısında çaresiz kalmaktadırlar.
Eğitim dünyasının içinde bulunduğu karmaşadan çıkmanın en önemli yollarından biri tasniftir. Eğitimde tasnif, ardından diğer tüm alanlarda da bir düzenin oluşmasına vesile olacaktır. Tasnif etmek aynı zamanda oluşması muhtemel kargaşaların da önüne geçmek demektir. Eğitim sadece öğrenmek değil, aynı zamanda kendini keşfetmektir, dünyayı ve içindekileri, ölümü ve sonrasını keşfetmektir. Buradan bakıldığında da terbiye ayrıca anlam kazanmaktadır. Özetle şunu bilmemiz gerekir ki; nice hayatlar ve geleceğimiz eğitimde tasnif ve terbiye anlayışına bağlıdır.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.