Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.
Allah’a, ilahlıkta, ibadet, ahlak, eğitim ve düzende şirk koşanlar, kendilerine karşı yalan söylüyorlar. Faiz, dünya gerçeğidir diyenler, faizci kapitalist düzeni Adil Düzenmiş gibi yürütenler, uydurdukları yalana kulak veriyorlar. Allah’ın hak kitap olarak indirdiği Kur’an’dan yüz çevirip, şeytan ve adamlarının yolunda, hak yolmuş gibi yürüyenler, yalanı saadet sanıyorlar. Varlığını İslam düşmanlığı üzerine bina etmiş ABD’nin yolu yalandır. AB ve İsrail; yalana yardım ve yataklık ediyorlar. İslam’dan kaçan bütün milletler, başlarını dikerek yalana koşuyorlar, gözleri hiç kendilerine doğru dönmüyor, kalpleri ise bomboştur. Onlara kıyamet ve ölüm, ansızın geldiğinde şaşkına dönerler, artık ne onu geri çevirmeye güçleri yeter ve ne de onlara süre tanınır. Çünkü onlar ölümü unuttular, kıyameti yalanladılar. Allah; kıyameti yalan sayanlara çılgınca bir ateş hazırlamıştır. Onlar, yalanladıkları o ateşin içinde yok olmayı isterler ama bu, karşılanmayacak bir istek olacaktır. Eyvahlar olsun bize, bu hesap günüdür diyecekler. Bu hesap günü; mümini kâfirden, haklıyı haksızdan ayırma günüdür. Yalana dayalı yaşantıları sebebiyle hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini, hem yakınlarını hüsrana uğratanlardır. Kıyamet günü, Allah’a karşı yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduğu görülür. Gözleri zillet ve dehşetten düşmüş olarak, sanki yayılan çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar. Bu sapık yalancılar, zakkum ağacından yiyecekler ve böylece karınlarını dolduracaklar. Üzerine de susuzluk hastalığına tutulmuş develerin içişi gibi, kaynar su içecekler. İşte ceza gününde bu yalancıların ağırlanışı bu şekilde olacak.
İNSANIN GÖREVİ
İnsanın görevi, yalana kulak verip Allah ve Resulü ile harp halinde olmak değildir. İnsanın yapacağı işler ve yapmaması gerekenler, Allah tarafından indirilen hak kitaplarda bildirilmiştir.
İnsanın temel gürevi Allah’a kulluktur. Kulluk, öyle hafife alınacak, değersizleştirilecek bir görev değildir. Bunun içinde inanç ve ibadet vardır. Bunun içinde, tarımdan hayvancılığa, sanayileşmeden madenciliğe, ekonomiden eğitime, siyaset, hukuk ve uluslararası ilişkilere kadar akla ne geliyorsa her şey vardır. Allah insana, kulluk görevini yerine getirmesi için her türlü imkânı sağlamıştır. Allah’ın verdiği, maddi manevi tüm imkânları O’nun istediği gibi kullanan fert ve toplumlar, dünyada da ahirette de saadete ermiş olur. Aksini yapan fert ve toplumların elde edeceği netice ise sadece hüsran ve azaptır. Kulluk; Allah’ın yolunda, Resulü’nün sünnetine tabi olarak yürümektir. Allah’ın yolu, yalana kulak verenlerin, gazaba uğrayanların ve sapıtmışların yolu değildir. Allah yolunda yürümenin dört esası vardır. 1. Kulluk ve ibadet şuuru içinde bulunmak. Kulluk ve ibadet görevi, insanın yaratılış amaçlarındandır. İbadet genel anlamı itibarıyla kişinin hayatı İslam ile düzene koymasıdır. 2. İnsan, Allah’ın yeryüzü için tensip ettiği halifedir. Bu da bir başka görevdir. Kur’an, sünnet, ilim ve salim fıkıh, insana bu görevin mahiyetini anlatır ve onu bu göreve hazır hale getirir. Bu görevin mahiyeti ise insanları hayra çağırmak, iyiliği emretmek, kötülüklere mani olmaktır. 3. Emanetleri muhafaza şuuru içinde bulunmak. İnsan, Allah tarafından teklif edilen emaneti yüklenmeyi kabul etmiştir. Bu emanet; İlahi teklifler, emir ve yasaklardır ve kamu yöntimi, maddi ve manevi nimetlerdir. Bunlara riayet etmek insan için temel görevlerdendir. 4. Yeryüzünü imar ve ıslah etme şuuru içinde bulunmak. “Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye, Yeni Bir Dünya” hedefi bu görevin içindedir. Bir insan Allah’ın teklif ve telkin ettiği İslam yolunda yürüyecekse bu dört şeyi birlikte ele alacak ve buna göre sorumluluk üstlenecektir.
MAİDE-41
Bu ayet üzerinde derin bir tefekküre ihtiyaç vardır. Eğer biz bu ayeti iyi okur, ortaya koyduğu fıkhı iyi kavrabilirsek istikametimizi korur, bu kesimlerin şerrinden insanlığı korumak için kenetlenmiş bir yapı halide yapılması emredilmiş mücadeleden asla vazgeçmeyiz. “Ey Peygamber; kalben inanmadıkları halde, sırf sizi kandırmak için ağızlarıyla “Biz de inanıyoruz” diyen, fakat benimsedikleri hayat, İslamca olmayan ikiyüzlüler ve gerekse akıl hocaları Yahudiler olsun; Allah’ın ayetlerini inkâr etmekte birbirleriyle yarışa giren bu zalimlerin yaptıkları, sakın seni ümitsizliğe düşürüp üzmesin. Onlar, doğru söze tahammül edemezken, her türlü yalana kulak verirler; sana değer vermedikleri için yanına gelmeyen diğer inkârcıların görüşlerini dikkate alır, onların sözlerini dinler ve onlar adına casusluk faaliyeti yürütürler. Hak Kitaptaki sözlerin anlamlarını kasten çarpıtarak değiştirirler. Kur’an’ın hakemliğine başvurmak isteyenlere, “Size şu hüküm verilirse onu kabul edin, fakat işinize gelecek bir hüküm verilmezse uzak durun!” diye tembih ederler. Ve bu davranışlarının doğal sonucu olarak, sapıklığı hak etmiş olurlar: Allah kimi saptırmayı dilemişse, artık onun kurtulması için Allah’a karşı hiçbir şey yapamazsın. İşte bunlar, kalplerini Allah’ın arındırmak istemediği kimselerdir. Onların hakkı, bu dünyada zillet ve alçaklığa düşmek, âhirette ise korkunç bir azâba uğramaktır.” Yalana kulak veren münafıklar, küfrün, şirkin, zulmün karanlığının yaygınlaşması için çalışıyorlar. İnsanların cehenneme doğru aceleyle koştuklarını gören Peygamberimiz, bu duruma üzülüyor. Rabbimiz üzülmemesini istiyor. Günümüzde maddi gücü elinde bulunduran Yahudi ve Hıristiyan ittifakı Irkçı Emperyalizm; kontrol ettiği medya kanalıyla uydurduğu yalanlanları servis ediyor. İslâm düşmanları lehine, Müslümanlar aleyhine kamuoyu oluşturuyor. İşbirlikçi münafıklar da bunların ağzına bakıyor. Şuurlu Müslümanlar, Millî Görüşçüler olarak; bütün bunlara karşı üzülmeden, onların yalan sözüne kulak vermeden binanın tuğlaları gibi birbirimize kenetlenmiş bir teşkilat olarak yeni bir saadet dünyasını ve düzenini korumamız gerekir. Allah bizi, yalana kulak verenlerden eylemesin. Selam hidayete tabi olanlara…
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Millî Görüş Hamdolsun - Aminn ecmain inşallah hocam.. Rabbimiz bizleri razı olduğu kullarından eylesin amin.
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.