Bir bozuk düzen düşünün ki:
Evlenmek isteyen gençlerini faizli düğün kredisine mahkûm ediyor, okumak isteyen gençlerini faizli burslara mahkûm ediyor, ticaret yapmak isteyen tüccarını faizli borca mahkûm ediyor, ev almak isteyen babayı faizli ev kredisine, mobilya almak isteyen anneyi faizli mobilya kredisine mahkûm ediyor, çalışanlarını promosyonlarla, faizli bireysel emeklilik sitemiyle faize teşvik ediyor. Ve bu düzende yaşayan dindarlar da sadece faiz oranlarına itiraz ediyorlarsa, faizsiz bir ekonomi ideallerini toptan kaybetmişlerse, bu dindarlar, bu bozuk düzeni ayakta tutan dindarlara dönüşmüş demektir.
Bir bozuk düzen düşünün ki:
TV’lerinde yayınladığı yüz diziden doksan dokuzu ahlaksızlık kusuyor, boşanmayı, aldatmayı, haramı, içkiyi, kumarı, şiddeti ahlaksızlığı teşvik ediyor. Haber programlarında yalan ve iftiraya müsaade ediyor. Yarışma, evlilik ve magazin programlarıyla toplumu çökertiyor. Ve bu düzende yaşayan dindarlar da her akşam bu dizileri ve programları heyecanla takip ediyor, ailesini de sadece İslami düğünlerle ayakta tutabileceğini zannediyorsa, bu dindarlar, bu bozuk düzeni ayakta tutan dindarlara dönüşmüş demektir.
Bir bozuk düzen düşünün ki:
Kendi halkının kadınlarını genelevlerde vesikayla köle olarak çalıştırıyor, onların kazandığı paradan vergi alıyor, bu sektörü ve kazancı kanunla koruma altına alıyor. Zinaya düşmeyeyim, flörte bulaşmayayım diye evlenen gençleri erken yaşta evlendin diye çoluk çocuk sahibi olmalarına rağmen yıllarca sürecek hapis cezalarına mahkûm ediyor. Ve bu düzende yaşayan dindarlar da ahlaktan ve namustan bahsederken tüm bu olup bitenleri hiç gündemlerine bile almıyorlarsa, bu dindarlar, bu bozuk düzeni ayakta tutan dindarlara dönüşmüş demektir.
Bir bozuk düzen düşün ki:
Haksızlık ve adaletsizlik normalleşmiş, kul hakkı yemek normalleşmiş, rüşvet, torpil, iltimas normalleşmiş, adam kayırmak, adam harcamak normalleşmiş. Ve bu düzende yaşayan dindarlar da tüm bunları birer ahlaksızlık olarak görmüyor, ahlaksızlığı sadece cinsel ahlaksızlıkla sınırlandırıyorlarsa, bu dindarlar, bu bozuk düzeni ayakta tutan dindarlara dönüşmüş demektir.
Bir bozuk düzen düşünün ki:
Allah’ın büyük bir nimet olarak verdiği tüm doğal güzelliklerini, sahillerini ve mekânlarını yabancı turistler daha rahat günah işlesin, daha çok içki tüketsin ve daha fazla dolar bıraksın diye içkili turistik mekânlarla, eğlence kulüpleriyle, tesislerle donatıp haramı, günahı ve çıplaklığı teşvik ediyor. Buradan elde ettiği gelire de milli gelir adını veriyor. Ve bu düzende yaşayan dindarlar da tüm bu olup bitenleri bir ekonomi ve bütçe meselesi olarak görüp sessiz kalıyorlarsa, bu dindarlar, bu bozuk düzeni ayakta tutan dindarlara dönüşmüş demektir.
Bir bozuk düzen düşünün ki:
Kumarı bir sektör haline getiriyor, her şehre at yarışı pistleri kuruyor, her hafta toto-loto çekilişi yapıyor, kumara Milli Piyango adını veriyor, ilmi kurumların inşaatına bile kumar sektörünü sponsor yapıyor, kazı kazanıyla, iddiasıyla, bahisiyle, sanal kumarıyla, yılbaşı çekilişleriyle gençlerin kumara ulaşabileceği bütün yolları meşrulaştırıp, kolaylaştırıyor, reklamını yapıyor. İçkinin satılmasını serbest bırakıyor, fabrikalarını açıyor. Ve bu düzende yaşayan dindarlar da kumar gelirlerinden hayır ve hasenat yapılıp yapılamayacağını tartışıyorlarsa, bu dindarlar, bu bozuk düzeni ayakta tutan dindarlara dönüşmüş demektir.
Bu tezgâh eğridir:
Kim ne derse desin bu tezgâh eğridir. Eğri tezgâhtan doğru ürün çıkmaz. Zehir üreten bir fabrikayı kim işletirse işletsin o fabrika zehir üretmeye devam eder. Mesele fabrikanın sistemini, ayarlarını, tezgâhını ve makinelerini değiştirebilmektir.
Ellerindeki güce, kuvvete ve imkânlara rağmen, fabrikanın tezgâhını ve bozuk düzeni değiştirmeyi düşünmeyen işletmeciler sakallı da olsalar, başörtülü de olsalar, namazlı da olsalar, dindar da olsalar zehir üreten bir fabrika yine zehir üretmeye devam eder. O dindarlar da bu bozuk düzeni ayakta tutan dindarlara dönüşürler.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(11)Yaşar Bilal - yaşa kıranşal hocam iyiki varsın
Yiğitcan Torun - Evet durum tespiti yapılmış ama yazı Ne yapmalıyız?sorusunu cevapsız bırakmış.Müslümanlar kendi liderlerini,kendi bilim adamlarını,kendi yöneticilerini ,kendi gazetecilerini çıkarmadığı müddetçe bu düzen böyle gider.Potansiyelimizi yükseltmeden bu modern cahiliye devrinden kurtulamayız.Ne yapmalıyız sorusunu etraflıca konuşmak başarılı durum tespitleri yapmaktan çok daha faydalı olur kanaatindeyim.
Kur'an'a Dönün. - Ne yapmalıyız sorusunun cevabı Kur'an i okumalı, anlamalı yaşamalıyız. Kur'an hayatımızin merkezinde olacak, yaptığımız her hamle her davranış Kur'an'a uyuyor mu uymuyor mu diye Kur'an a sormalıyız.
Bir Düşlünen - Hocam Allah razı olsun. Durum güzel özetlenmis. Bir rəhbər yanlış olunca doğru hedefe varmak imkansız. Allah cümlemizin yardımcısı olsun inşallah
L
Abdurrahman Tosun - Ne güzel tespitler Allah sizden razı olsun fakat size çözüm nedir diye sorulursa yine aynı pisliğin kaynağını demokrasiyi gösteriyorsunuz çözümü doğru yerde arayın hocam selamlar
Batılkafadanhakçıkmaz - Lider den korktukları kadar Allah C.C korkan bir toplum olmayınca. Lider rızasını kazanmak için çalışan yetkili makam sahipleri Allah C.C rızasını kazanmak için çalışmayınca.Devletin kanunlarından korkduğu kadar Hesap gününün esas sahibi Allah C.C korkamayan bir toplum olunca.Kul hakkını düşünmeden kendi nefisini düşenen bir toplum olunca. Ortaya batılın inancıda çıkar yaşantısıda yaşanır. Doğruya en yakın yanlış en görünmez felaketttt. RABBİM bu düzene karşı bize güç kuvvet RABBİM. RAHMETİNİ UMARAK BİZ SENDEN UMUDUMUZU KESMEDİK SENDE BİZDEN UMUDUNU KESME YARADANIM ALLAHIM.
TS-61 - Allahü teala sizden ebeden razı olsun Sn hocam..
Mehmet Bozkurt - Çok şeye, gerekli gereksiz çok ve gösterişli şeye sahip olmak, gerekli gereksiz lüks tüketim histerisiyle çılgınca para harcamak helal haram demeden olabildiğince para kazanmak..... nereden ve nasıl kazanıldıgini dikkate almamak İTİBARLI OLMANIN yaygın bir yolu olduysa kime ne demeli
T Duman - Ne güzel anlatmışsın hepsi doğru kardeşim ALLAH CC Razı olsun .
Rabbim uyandırsın gafletten Müslümanları.
Düşüncelerimize yaşantımıza tercüman oldun Rabbim senden razı olsun.
alperen - Bir partiye destek veren (ve o parti bu düzende iktidara geldiğinde bütün bu saydıklarını yapacakken)gazetede bu yazı çok ilginç olmuş..
Mehmet - ❤❤❤
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.