Bırakın kemikleri, vicdan sızlar

Türkiye her yıl aynı aylarda olduğu gibi orman yangınları ile sarsılıyor. Ama bu sene daha çok ve çeşitli yerlerde çıkan yangınlarda hem can hem de mal kayıpları yaşandı. Canlı-cansız milli servetlerimiz heba oldu.

Mevsim daha çıkmadığına göre muhtemelen başka yangınlar da olacak, başka servetler ve canlar da yanacak.

Yaklaşık 10 gündür yoğun tartışmalar yaşanıyor:

“Efendim yangını başlatanlar PKK terör örgütü mü değil mi?”

“Efendim yeni kabul edilip yayımlanan mevzuata göre orman alanlarının imara açılması şartlarının değiştirilmesi ile yangınların aynı günlere denk gelmesi tesadüf mü, değil mi?”

“Yangınlara müdahale edecek sayıda uçağımız var mı yok mu?”

“Helikopterlerin orman yangınlarındaki rolü, söndürmek mi, soğutmak mı?”

“Yeterli helikopterimiz var mı yok mu?”

“Uçaklarımız, helikopterlerimiz yangınlara zamanında müdahale edebiliyor mu, edemiyor mu?”

“Dünyadan hangi devletler yardımımıza koşuyor?”

“Türk Hava Kurumu’nun elinde yangına müdahale edebilecek uçaklar var mı yok mu? Yok diyorsanız, iki sene önce medyada bu uçaklar övülerek yangınlara müdahale ettiler mi, etmediler mi? İsrail’e yardıma giden uçaklar onlar mıydı, değil miydi?”

“İsrail’den ve Hırvatistan’dan yangın uçakları kiraladık mı, kiralamadık mı?”

“ Rusya’dan gelen uçaklar yangına müdahale mi ediyorlar, bizi mi oyalıyorlar?”

“Milyar dolarlar israf kalemlerine harcanmak yerine yeterli uçak ve ekipman almalı mıydık, almamalı mıydık?”

“Satın almak mı daha avantajlı, kiralamak mı?”

Daha benzer bir sürü tartışma konusu.

İthamlar, savunmalar, suçlamalar gırla gidiyor. Daha henüz bitmedi de.

Kimse şunu tartışmıyor:

Yangını bol olan bir kuşakta yaşadığımıza göre biz Türkiye olarak bu yangınlardaki zararlarımızı asgariye indirecek, aynı zamanda diğer ülkelere de satacak yerli uçakları neden üretmiyoruz?

Allah aşkına üretim ekonomisinden ve üretimi konuşmaktan bu kadar mı uzaklaştık?

Milli Görüş kıyısından köşesinden iktidar ortağı olduğu kısa dönemlerde bu konuda da dev adımlar atmıştı. Yerli savaş uçakları, yerli yolcu uçakları, yerli zirai ilaçlama uçakları, yerli yangın söndürme uçakları, helikopterler, insansız hava araçları ve daha neler neler!

20 yıldır iktidarda olanlar, ondan önceki kısa Milli Görüşsüz koalisyon hükümetleri atılan bu adımların devamını getirseydiler, şimdi nasıl bir Türkiye olurdu?

Mesela 54. Erbakan Hükümeti’nin Başbakanı 8-10 aylık iktidarı döneminde ilk fırsatta düğmeye basarak başlattığı, itfaiye ve orman yangın söndürme uçak üretim projesi ilk meyvesini 1999’da verip, ilk uçağı göreve başladığında “kaynak yetersizliği” bahanesi ile üretim durdurulmadı mı? Hadi o koalisyon döneminde kaynak bahanesi ileri sürüldü de, sonra gelen 20 yıllık dönemde hiç mi kaynak elde edilemedi? Birkaç yüz milyon dolarlık kaynak bu konuya ayrılıp o proje yeniden hayata geçirilseydi, bugün bilmem nerede hangarda bulunan 2-3 uçağın hurda olup olmadığını mı tartışacaktık, yoksa seri üretim bandında biriken uçaklarımızı anında yangınlara müdahale mi ettirecektik?

Erbakan Hoca’mızın önderliği ile kurulmuş bulunan D-8 ülkeleri uçak üretimi ve daha başka teknoloji konularında işbirliği kararları alıp derhal faaliyete geçmişlerdi. Neden durdurdunuz? İki de bir Erbakan’ın kemiklerinin sızlatılması edebiyatı yapıyorsunuz. Hiç mi insafınız, hiç mi vicdanınız yok? Varsa bile hiç mi sızlamıyor?

Varsa yoksa Erbakan Hoca’mızın başlattığı ve tam 10 yıl gecikme ile destek verdiğiniz proje olan İHA ve SİHA’lar ile övünüyorsunuz. Milli Görüş’ün diğer projelerini neden hayata geçirmediniz?

20 yıllık icraatın sonunda birkaç hurda uçak için tartışırken hiç mi vicdanlar sızlamıyor? İsrail’e ve Hırvatistan’a muhtaç hale gelmekten dolayı hiç mi vicdanınız sızlamıyor?

Her sene yangınların mahvettiği orman, canlı, cansız ve insan kayıplarından hiç mi vicdanınız sızlamıyor?

Hiç mi?

VİCDAN SIZLAR

Hocanın kemikleri toprak oldu,

Dilinize dolamayın vicdansızlar!

Düşürüldüğümüz duruma bakın,

Elbette insaf sızlar, vicdan sızlar!