Devam eden orman yangınları akla ilk olarak sabotaj ihtimalini getirdi. Sadece bu defa değil, geçen senelerde de birkaç yerde birden eş zamanlı orman yangını gündeme geldiğinde ispat edilsin ya da edilmesin sabotaj ilk ihtimal olarak hep akla geldi. Bu defa art arda 13 şehirde 41 yerde orman yangınlarının çıkması ister istemez toplumun büyük bölümüne, “Bu kadarı tesadüf olamaz” dedirtti. Böyle olunca yangınlarla ilgili olarak ilk defa bu işin arkasında kundakçıların olacağı düşüncesi, “Ormanları kim yakıyor?” sorusunu akla getirirken ormanları yakma emrinin Kandil’den geldiği iddiaları da gündeme geldi. Şu ana kadar (dün Cuma namazı öncesine kadar) yukarıda sıraladığım şüpheler hep dile getirildi ama resmi açıklamalarda yangınların çıkış sebeplerinin araştırıldığı ifade ediliyordu. Böyle olunca sanıyorum yangınların sebebinin araştırılmasının tüm dikkat ve titizlikle sürdürülmesi, mümkün olur ise sorumlularının en kısa zamanda tespit edilmesi gerekiyor.
Hemen belirteyim ki, ormanlarımızı kimlerin yaktığı sorusunun cevabının bulunması sanıyorum hem bugünler, hem de gelecekte yaşanma ihtimali olan olaylar konusunda büyük önem taşıyor. Hemen belirteyim ki bu işin masa başında ahkâm kesmek kadar kolay olmadığını biliyorum. Özellikle de geçmiş aylarda bugünler düşünülerek belli bazı tedbirler alınmamış ise mesele daha zorlaşacak demektir. Böyle olunca toplumu infiale sürükleyecek bir takım açıklama ve değerlendirme yapmaktan çok önümüzdeki aylar ve yıllarda benzer orman yangınlarının sorumlularının çok geçmeden yakalanmasını sağlayacak bir takım tedbirlerin alınması gerekiyor. Yaşanan bu büyük felaket eğer bundan sonrası için bir takım hainlerin anında yakalanmasını sağlayacak tedbirlerin alınmasını sağlayacaksa, böyle bir musibetten ders çıkartılmış olduğunu gösterir.
Bu arada orman yangınları ile ilgili haberlerle beraber bir takım iddialar ortaya atılıyor. Söz gelimi yeteri kadar yangın söndürmede kullanılan uçak ve helikopter olmadığı gibi. Çünkü pek çok yerde birden yangınlar başlayınca yangın bölgelerine yeteri kadar yangın söndürme helikopteri ve uçağı sevk edilemediği ileri sürüldü. Tüm bunların net bir şekilde cevaplandırılması, yalan üzerine dayalı açıklama ve haberlerin cevaplandırılması gerekiyor. Toplum olarak içimizin yandığı şu günlerde meselenin iç politika ve polemik konusu yapılmaması gerekir. Elbette uyarılar gereklidir. Söz gelimi Türk Hava Kurumu’nun elindeki uçak ve helikopterlerin yeteri kadar kullanılamadığı iddiaları doğru ise bu kullanılamayan araçların hiç olmazsa bundan sonra tam kapasite kullanılabilmesi için gerekli adımların atılması lazım. Elbette ormanlarımızın yakılması emri ister Kandil ister bir başka terör yuvasından gelmiş olsun, o emri verenlerin tavanları kafalarına yıkılmalıdır.
Kısacası, yaşanan acıların tekrarlanmaması için atılması gereken adımlar çok daha yararlı olacaktır. Hiç olmazsa bundan sonra ülkemizin bazı bölgelerinin alevlere teslim olmasının önlenmesi için yaşananlardan ders çıkartılmasında yarar vardır. Tekrar ediyorum gün kesinlikle insanların birbirlerine hesap sorma günü değil, ülkeyi yönetenlerin bu yangınların arkasında eğer varsa bulunan elleri tespit etme hususunda her türlü çabayı göstermeleri gerekiyor. Elbette, birdenbire 40-50 noktada orman yangınları ile karşılaştığımızda önceden ne gibi tedbirlerin alınması gerektiği belirlenerek o yönde adımların şimdiden planlaması lazım. Bugün için öncelikli dileğimiz sadece ormanlarımızın yanmasından ibaret olmayan, içlerinde yaşayan binlerce canlının hayatına mal olan yangınların bir an evvel söndürülmesidir. Dileriz bu hususta özellikle hava şartları düzelir, hiç olmazsa yeşil alanlarımızın kalan kısmın kurtarırız.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Ömer - Kandil neden yok edilmiyor . Mutlaka oralar temizlenmeli . Zor coğrafya ama oranın bitirilmesi gerekir .
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.