İnsanlığın ölçüleri kaçmayıversin, bir yerden itibaren başlıyor çözülmeler. Çözülmelerin boyutları çok yönlü ve çok da derin.
İnsanlığı huzura kavuşturacak, huzur ve sükûn içinde yaşatacak ruh yoksunluğu, inanç ve düşünce boşluğu, çürümeler birbirini tetikliyor ve giderek de içinden çıkılmaz hâllere sürüklüyor.
Yarış, iyilikler ve güzellikler üzerine değil. Yarış, âdeta olumsuzlukların daha ilgi çekiciliğe, insanın sınırlarını aşan yaşama biçimlerine ve tarzlarına sürüklüyor. Bir dünya bize kapalıyken kimi dünyalar çok daha fazla kimi yönleriyle ayan beyan. Gerçeklerin insan gözünden kaçırılması ya da olumsuzlukların daha çekici ve albenili olması insanlığın işini çok daha zorlaştırıyor.
Haberlere bakmada insan kimi zaman yoruluyor ya da kaçıyor. Bunların elbette sorunları çözmede bir yararı olmuyor. Kaçış, ilgisizlik, nemelazımlık çözüm üretmiyor, işleri içinden çıkılmaz hâle getiriyor.
Modern dünyanın bunalımı çok yönlü. Her toplum kendi ortamında olayları görüyor ya da görmüyor. Bunlar da genel anlamda hakikatleri görmede engelliyor. Gözlerimizi açtığımız ve bakıp gördüğümüz andan itibaren payımıza düşen sorumluluklar neyse ona sahip çıkmamız gerekiyor.
Müslümanlar sorumluluğu kaçmada değil, zor da olsa bakıp görmede ve sahiplenmede ya da çözüm için olan çabalarda bulmalı. Her adım bir başlangıç olur. Bir hamle birçok şeyi değiştirebilir. Bulunulacak her girişim sonuç versin ya da vermesin, insan üzerindeki yükleri kaldırır. Hatta sorumluluktan kurtarır. Yarın, asıl vereceğimiz hesap yapılabilecek olana neden müdahalede bulunulmadığı üzerine olur.
Kanada’da medyaya yansıdığı kadarıyla yüzlerce çocuk öldürülmüş, toplu mezarları ortaya çıkmış, kilisenin sorumluluğu olan alanda. Amerika’da sokak ortasında, gözler önünde bir kadına tecavüzde bulunuluyor. İstanbul’da veya coğrafyamızdın herhangi bir yerinde göz göre göre tecavüzler ve cinayetler işleniyor.
Çözümü başka yollarda arayanlar, bunların nedenleri, insanların psikolojileri, toplumların kültür ve inanışları, alınan eğitimler göz önünde bulundurulmuyor. Tepki vermek elbette ki önemli, fakat bu tepkilerin sonucu çok şeyi nedense değiştirmiyor. Yasaların, yaptırımların etkileri bir yere kadar. İnsanlığın özendiği hayatın zorlukları, getirdikleri, sürüklenişleri bir karabulut gibi insanlığın üzerinde. Bunu elbette dağıtacak olan da insan. Sorumsuzlukların sorumlusu da insan.
Kurumların etkileri de giderek azalıyor. Kurumların eğitimleri, yasaları, ilkeleri sonuçları çok da değiştirmiyor.
İnsanlığın yapabilecekleri vardır elbette. Peygamberlerin getirdiği hakikatler, İslâm medeniyeti, onun için var olan yasaklar, yani haramlar veya güzellikler, helâller, iyilikler kendi ruh dünyalarında çözümlerdir.
İnsanlığın bunalımı geneldir. Peygamberler medeniyetinden uzaklaşış, hakikatlerden kaçış, kendi dünyasında koyulan insanın ürettiklerinin getirdikleridir.
Batı adaletinde üstün ırk olgusu var, Batı’yı bırakalım bizim toplumlarımıza musallat olan ırkçılıklar, bölgecilikler, mezhepçilikler, ayrımcılıklar, sınıf farkları, burjuva, aristokrat, sağ, sol, muhafazakârlık gibi olgular var. Bunların hemen her biri kendi adaletini öngörüyor. Kendi üstünlüğü açısından bakıyor. Bir ırkçı milliyetçinin gözünde kendi ırkından olmayanın yeri bir yere kadardır. Bu, Batı için de Doğu için de geçerlidir. Kim kendini diğerinden üstün görüyorsa, diğerini kendinden bir alt katmanda görüyorsa zaten sorun var demektir. Bu bakışlı ve anlayışlı hayatlarda bunalımların giderilmesi asla mümkün değildir. Mümkün olan insan bütünlüğüdür, insan değeridir, bu da Allah’ın insana gösterdiği yol üzerine olanıdır.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.