Önemli siyasi şahsiyetlerin başından geçenler, yaşadıkları, anıları, hatıraları söz konusu olduğunda, kulaklarım ve kalemim daha bir hassaslaşır… Hemen küçük notlar alırım ve daha sonra bunları Millî Gazete okurları için yazıya dökerim.
Anı ve hatıra kitapları bu sebeple başucu kitaplarımdandır. Bu köşeyi takip edenler, yazdıklarımın yakın tanıklarıdır…
Geçen gün, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun Millî Gazete’yi ziyaretinde benzer anlar yaşadım. Temel Bey, Erbakan Hocamız ile yaşadığı bir anekdotu anlattı.
“Iraklı gazeteci El Zeydi‘nin Bush’a fırlattığı ayakkabı isabet etmedi ama atılan postallar Bernar Nahum’un alnının çatına isabet etti…”
El Zeydi’in eylemini TV’den Erbakan Hoca ile birlikte izleyen Temel Bey, Hoca’nın kendisine dönerek bu cümleyi sarf ettiğini dile getirdi.
Peki, Bernar Nahum kimdi ve olay nasıl gerçekleşmişti?
Yıl, 1961... Yer, başkent Ankara...
Birinci Otomotiv Sanayi Kongresi…
Kongre’nin öncülüğünü yapan isim, sonraki yıllarda Türkiye’nin siyasi hayatına damgasını vuracak olan Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dır...
Erbakan Hoca, 1956 yılında, henüz 30 yaşında iken Gümüş Motor Fabrikası’nı kurarak Türkiye’nin ilk büyük sanayi hamlesini gerçekleştirdi. Yine 1960 yılında Ankara’da yapılan Sanayi Kongresi’nde ilk kez “Türkiye’nin kendi otomobilini üretebileceği” fikrini ortaya attı. Bu düşünce büyük yankı uyandırdı.
1961 yılındaki Otomotiv Kongresi işte böyle bir atmosferde toplandı.
Kongre salonu tıklım tıklım. Katılımcılarda heyecan dorukta.
Salonda Türkiye’nin kendi otomobilini üretmesinin inancı ile heyecanlanan mühendislerin yanı sıra yerli otomobil fikrine karşı çıkanlar da var.
Bunlardan biri de Bernar Nahum... Nahum, önemli bir Otomotiv Grubu‘nun temsilcisi olarak toplantıya katıldı.
Bernar Nahum’un ortak olduğu otomotiv şirketi daha doğrusu grup o dönem hızla büyüdü ve küresel bir şirket olmaya başladı.
Neyse… Bernar Nahum, Birinci Otomotiv Kongresi’nde kürsüde konuşurken salondaki hava giderek gerginleşmeye başladı. Çünkü söz konusu şirketin ortağı ve yöneticisi Nahum, salondaki heyecanın aksine otomotiv sanayinin zorluklarından bahsetti ve yerli otomobil fikrine karşı çıktı!
Tam da o dakikalarda hiç beklenmedik bir gelişme yaşandı; ön sıralarda oturan genç bir mühendis, bir kürsüde konuşan Bernar Nahum’a, bir de ayakkabılarına baktı! Makina Kimya Endüstrisi’nde (MKE) çalışan bu mühendisin ayağında kurumun yeni dağıttığı postallardan vardı.
Bernar Nahum, konuşmasına devam ederken ön sıradaki genç, postalının bağcıklarını çözmeye başladı. Çünkü öfkesi iyice artmıştı.
Nahum; “Bursa’da şeftali üretmek otomotiv üretmekten hem daha kolay hem daha kazançlıdır(!)” dediği anda da ortalık karıştı! Nahum’un “otomotiv yerine şeftali üretmeyi” teklifine dayanamayan genç mühendis, ayağından çıkardığı postalı kürsüye fırlattı.
Ne mi oldu? Postal, Nahum‘un tam alnının ortasına isabet etti! Bu sırada, MKE’li genç mühendisin; “Bize otomobili siz ürettirmiyorsunuz” diye bağırdığı duyuldu.
***
Olay, ‘ilk ayakkabılı protesto eylemi’ olarak tarihe geçti.
Türkiye’nin ilk yerli otomobili “Devrim”i yapma fikri bu kongrede çıktı ortaya.
Küçük bir hatırlatma; Erbakan Hoca ilk yerli otomobil fikrini yaklaşık 60 yıl önce ortaya attığında, şimdilerde yollarımızı işgal eden marka arabalarının çoğu yoktu!
Hemen burada bir hatırlatma daha; bu anekdot DAVAM kitabında da teferruatlı bir şekilde anlatılıyor. Temel Bey, konuyu zikrederken DAVAM kitabına da atıfta bulundu, zaten.
Bir de küçük merakım; Bernar Nahum’a postalını fırlatan ve tam 12’den isabet ettiren o genç mühendis kimdi, acaba? Söz; bu ismi tespit ettiğim anda sizlerle de paylaşacağım…
***
Temel Karamollaoğlu’nun, Millî Gazete yöneticileri, editörleri ve yazarları ile sohbeti çok verimli ve son derece öğreticiydi.
Keşke belli periyotlarla tekrarlanabilse…
‘IRAK HALKI BUSH’U GÜLLERLE KARŞILADI’ HABERLERİ BÜYÜK BİR YALANDI!
Temel Karamollaoğlu’nun hatırlattığı o meşhur Iraklı gazeteci El Zeydi-Bernar Nahum anekdotunun bir adım gerisine dönersek…
* Irak, Haçlılar tarafından işgal edildi.
* Ülke yerle bir oldu.
* Müslüman bir ülke yağmalandı, yakıldı, yıkıldı.
* Milyonlarca insan katledildi.
* Çocuklar yetim, kadınlar dul kaldı.
* Bir medeniyet dünyanın gözü önünde canlı yayında yağmalandı.
* Yüz binlerce Müslüman kadın, Haçlıların tecavüzüne uğradı.
***
Tarih, 14 Aralık 2008... Yer, Bağdat. ABD Başkanı Bush, Bağdat’ı ziyaret ediyor.
Iraklı gazeteci Muntazar El Zeydi, basın açıklaması sırasında Bush’a ayakkabılarını fırlattı. Tüm dünya bu eylemi TV’den canlı canlı izledi.
Iraklı gazeteci El-Zeydi, işgalci ABD Başkanı Bush’a karşı bir eylem yapmayı 3 yıl önceden planladığını belirterek şunları anlattı:
* “13 Aralık 2008’de İçişleri Bakanlığı’ndan arandım. Ertesi gün ABD Başkanı George Bush’un da katılacağı toplantı için kamera yollamamı istediler.”
* “Gece boyu yapacağım eylemi düşündüm. Ertesi gün bütün kanalların ‘Irak halkı Bush’u güllerle karşıladı’ haberlerini gördüm. Bu büyük bir yalandı. Irak halkının Bush’u nasıl karşıladığını göstermeye karar verdim.”
* “Bir saat gecikmeyle salona girdim. Onu gördüğümde dikkat çekmeden ayakkabılarımı çıkardım ve arka arkaya Bush’a attım.”
O AYAKKABILARDAN HABER YOK!
Eylemden sonra Iraklı gazeteci Muntazar El Zeydi’nin hayatı değişti. Şöyle ki;
* Tutuklandı. Ağır işkencelere maruz kaldı.
* Ülkesini terk etmek zorunda kaldı, Lübnan’a yerleşti.
* Lübnanlı bir kadınla tanışıp evlendi.
* Aktif gazeteciliği bıraktı. TV ve gazetelerde siyasi analizler yapıyor.
* Bush’a fırlattığı ayakkabılar mı? O ayakkabılardan haber yok! Kayıp. Kim bilir nerden çıkacak ve hangi müzayedede, kaç paradan satışa sunulacak! Göreceez!
***
NOT: Bu gece kısmetse sahura kalkıyoruz. Yarın (13 Nisan 2021, Salı) Ramazan’ın ilk günü. Tüm okurlarımın Ramazan ayını tebrik ediyorum. (A.Ö.)
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(3)yaşar ınan - faizci kapitalist sistemi en iyi ak partı uyguladı. 10 mılyon işsizvar
Nahit Sazoglu - Siyonizm ulkemizde cok sinsi oynuyor hayyim nahum politikasi issiz birakacaksiniz borca esir edeceksiniz parolasi uygulaniyor faizci kapitalist sistem halkimizi tamamen borclandirdi on iki milyon issiz care milli gorus adil duzene gecmeliyiz
Nisa - O ayakkabıları ben de merak ediyorum. Bush ülkesine dönerken çantasında götürmüştür herhalım. Ya da korumaları... Kim bilir nereden çıkacak!!!
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.