Bizim neslin hayatı genellikle belli periyotlarla ya darbelerle ya da darbe girişimleri ile geçti. Bu ise topluma büyük acılar yaşattı. Ülkemizde farklılıklara tahammül duygusunun yerleşmesini engelledi. Çünkü darbeciler hep toplumu kendi anlayışlarına mahkûm etmenin peşinde oldular. Ancak, memnuniyetle belirtmek gerekir ki bu dayatmaları toplumda kalıcı olmadı. Çünkü ilk seçimlerde toplum sandıkta darbecilere dersini verdi. Sanıyorum toplumun bu direnişi ülkemizi bir takım tehlikelerden korudu. Darbeler ve bir takım bildirilerle toplum hizaya sokulmaya çalışılsa da istedikleri sonucu elde edemediler. Geldiğimiz noktada bu iş daha da güçleşmiştir. Çünkü toplumda artık darbeler ve darbe girişimlerinin sona erdiği, daha doğrusu sona ermesi gerektiği düşüncesi ağırlık kazanmıştır. Böyle olunca şahsen bildiricilerin istedikleri sonucu alamayacaklarını düşünüyorum. Çünkü darbelerden ve darbe girişimlerinden usandık, yorulduk. Bunun da ötesinde bir yandan topluma en iyi yönetim tarzının demokrasi, bir başka ifadeyle halk iradesinin hâkim olması olduğu telkinleri yapılırken, hatta darbeciler bile darbelerini halk iradesinin hâkim olmasını sağlamak için yaptıklarını ileri sürmek zorunda kalırlarken, bir takım emekli askerlerin gece yarısı bildirileri ile siyasete yön vermeye kalkışmaları yanlış olmuştur.
Bu tespitlerin ardından olayın abartılmadan demokratik bir ülkede olması ve yapılması gereken ne ise o yolun harekete geçirilmesi gerekiyor. Bu yol ise yargı yoludur. Meseleyi hakaret yarışına döndürmeden rejime karşı bir müdahale var ise bunun hesabının yargı yolu ile sorulması gerekir. Bugüne kadar yaşanan darbelerde ve girişimlerde siyaseti şekillendirmek isteyenler kendi yargılarını da oluşturmuş ve devreye sokmuş olduklarından darbe heveslilerinden sistem hesap sorma imkânı bulamamıştır. Ancak, ülkemizde mademki darbe dönemi kapanmıştır öyle ise bildiricilere siyasilerin ceza kesmeye çalışmasına gerek yoktur. Özellikle de yargının neler yapması gerektiğini dikte ettirmeye çalışmak da bir yanlışın bir başka yanlış ile giderilmeye çalışılması anlamına gelir ki, bu yolla istenen sonucun alınması mümkün değildir.
Bugün için darbe ve darbe girişimine karşı siyasilerin görüş birliği içinde olduğunu düşünüyorum. Bu görüş birliğinin sürdürülmesi siyasete siyaset dışı müdahale heveslilerinin önünü kesecektir. Geçmişte, darbeler karşısında genellikle ortak bir hareket tarzı ortaya konulmadı, konulamadı. Ancak, geldiğimiz noktada hiçbir siyasinin koltuk sahibi olabilmek için darbe heveslileri ile birlikte görünmeleri bile kendi bastıkları dalı kesmeleri anlamına gelecektir.
Bunun için ortaya çıkmış olan bir gece yarısı bildirisini şu ya da bu yorum ile topluma farklı sunmaya çalışmak çok yanlıştır. Çünkü bizim nesil artık bu darbe girişimlerinden ve siyaseti dizayn etme bildirilerinden bıktı. Kaldı ki, bu ülkede siyaset yapmak herkes için açık bir alandır. Bildiri sahipleri emekli de olduklarına göre siyasilerin yaptıklarını yanlış buluyorlarsa kendilerine yakın buldukları partilerde siyasete atılabilirler, düşüncelerini de açıkça ortaya koyabilirler. Eğer maksat yapılan ya da yapılma ihtimali olan bir yanlışı önlemek ise bu yol en sağlıklı yoldur. Elbette herkes kendi düşüncesinin doğru olduğuna inanır. Bunun için belli bir düşünceye sahiptir. Ancak, bunu dayatma hakları yoktur. O zaman ortaya suç çıkar ve bu suçun cezasını vermek de yargıya düşer. Yoksa gece yarısı bildirisini eleştirmek adına bildiricilere destek anlamına gelebilecek bir tavır yanlıştır. Özellikle de ortaya çıkan her olumsuzluğu iç politika malzemesi yapmanın da artık dönemi kapanmış olmalıdır. Kısacası, darbe döneminin kapanması devlet kurumlarına düşmektedir. Olayı polemik konusu yapmanın da ülkeye zarar vereceğini unutmamak gerekiyor. Çünkü mademki darbe dönemi kapanmıştır, ona uygun hareket etmek gerekmez mi?
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Nahit Sazoglu - Darbeler ulkemizi elli yil geriye goturmustur arkasinda abd vardir ulkemizde isbirlikcileri ulkenin kaymagini yiyorlar halk fakir ve caresiz kaliyor
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.