Bismillâhirrahmânirrahîm;
HÜKÜMET, “Yeni bir anayasa” yapılması görüşünü seslendirdi. 39 yıldır, 12 Eylül darbesi ürünü 1982 Anayasası’na göre yönetiliyoruz. Bu süre içinde, Anayasa’nın çeşitli maddeleri üzerinde defalarca “değişiklik” yapıldı. En geniş değişiklik ise, 16 Nisan 2017 Referandumu’nda, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne (başkanlık) geçiş vesilesi ile oldu. Yani, geçen 39 yılda anayasa delik deşik edildi.
Darbe döneminde hazırlanması ve üzerinde çok oynanması sebebi ile Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Fakat siyasi atmosferin buna müsait olmadığı ortada. Siyasiler müzakere ve uzlaşma kültüründen uzaklar. 16 Nisan Referandumu’ndaki gerilimi, ayrıştırıcı üslûbu birlikte yaşadık. Zaten başımızda salgın, ekonomi, iç karışıklıklar gibi sıkıntılar var. Bunlara, bir de yeni anayasa gerilimi eklenirse vay başımıza gelecek olanlara!
Anayasa konusu ülke insanının tamamını ve geleceğimizi ilgilendirir. Toplumsal mutabakatla yapılır. Herkes ülkesi ve geleceğinin iyi olmasını ister. Böyle bir girişime gönülden destek verir. Yeni anayasa hazırlığına düğüne, bayrama gider gibi yaklaşır. İsteklerini bildirir; geleceğe dair yeni ümitler doğar.
Bazı siyasiler 19 senedir sürdürdükleri kavgaya doyamadılar. Koskoca insanların birbirine söyledikleri “çirkin” yakıştırmalar yenilir yutulur cinsten değil. Taraflar o kadar haklılar(!) ki! Ama ülkenin hali de ortada. Ülkenin yarısı, diğer yarısına “düşman” edilmiş durumda. Olan vatandaşa, Türkiye’ye oluyor. Bu acımasız, gerilimli üslûpla mı yapacağız yeni anayasayı?
REFERANDUM SINAVI
16 NİSAN Referandumu’nun o gerilimli atmosferini hâlâ unutamıyoruz. Önde gelen siyasi partiler birbirine öylesine hakaretler ettiler ki! Konu “Erdoğan mı?”; “Kılıçdaroğlu mu?” noktasına getirildi. Troller, tetikçiler de boş durmadı. Ortam gerildikçe gerildi. İç çatışma fayda getirmezdi. Bu şer güçlerin isteğiydi. Konuşup görüşerek anlaşmak akla bile gelmiyordu. Sonucu “ihtiraslar” belirliyordu.
Hele, siyasi tarihin en çilekeş insanları olan Saadet Partililere yapılanlar! Vergilerimiz, katkı paylarımızla beslenen TRT bir cümle bile görüşlerine yer vermiyordu. Ne mi yaptı Saadet Partililer? Oturdular, büyük bir titizlikle, referandumda milletimizin doğru karar vermesi için, “Adil Sistem, Adil Seçim” başlıklı bir kitapçık hazırladılar. Kitapçığı siyasilere, STK’lara, medyaya, aydınlara, halka ulaştırdılar. “Evet”; “hayır” holiganlığı yapmadılar. Sadece milletimize rehberlik ettiler.
Saadet Partisi “başkanlık sistemi” konusunda özetle 5 şeyi teklif etmişti:
1. Cumhurbaşkanı “partisiz” ve denetlenebilir olsun! Değilse ülkeyi ayrıştırır; beka sorunu doğar.
2. Yasama, yürütme, yargı erkleri kendi alanlarının gerektirdiği kurallarla çalışsın. Birbirine müdahale etmesin. Üçü de alanlarında güçlensinler.
3. Meclis güçlendirilsin. İtibarlı olsun. Milletimizin problemlerine çare üretsin.
4. Hukuk kendi kuralları ile çalışsın. Adalet mekanizması güçlensin. “Adalet mülkün temelidir” prensibi hâkim olsun. Yargı iktidarların sopası haline gelmesin!
5. Seçim sistemi âdil olsun. Anayasa’da ifadesini bulan “temsilde adalet” sağlansın. Millî irade olduğu gibi Meclis’e yansısın!
PEKİ, SONRA NE OLDU?
HANİ, “Başkanlık sistemi için, yetki tek elde toplanacak, işler hızlı yürüyecek, Türkiye şahlanacak, uçuşa geçecek. Yeter ki, siz referandumda ‘evet’ deyin! Her şey istediğiniz gibi olacak” demişlerdi ya! Sonuç ne oldu? Daha bir sene geçmeden sistem teklemeye başladı. Yanlışlıklar ortaya çıktı. Bütün kurumların kararı Cumhurbaşkanı’ndan çıkıyor; Cumhurbaşkanı kuş olsa bile her yere yetişemiyordu. Başkan, vatandaşından gün geçtikçe uzaklaşıyor, sarayında yalnızlaşıyordu.
Peki, suç “başkanlık”ta mı? Hayır! Dünyada 40’tan fazla ülke başkanlıkla yönetiliyor. Ama hiçbiri bizimkine benzemiyor. Meselâ; ABD’de Temsilciler Meclisi, Senato, Kongre, CIA ve Pentagon’un yönetimde ağırlıkları var. Trump, süresinin bitimine bir hafta kala, sözü edilen mekanizmalar işletilerek azledilmişti. Bizde bütün yetkiler “başkan”da toplanıyor; fakat denetlenebilir değil. Şimdi yeni arayışlar içine girildiğini hepimiz görüyoruz.
16 Nisan Referandumu’nun farklı tekliflere kapalılığına bakın ki, etkili güçler Saadet Partisi’nin 5 maddelik teklifini hazmedemedi. Bu nasıl bir millî iradeye saygıydı ki, bu 5 madde gözden kaçırılmak için her şey yapıldı. Ama 4 yıl geçmeden Saadet Partisi’nin tekliflerinin doğruluğu herkesçe görüldü. Saadet Partisi yine haklı çıktı.
Anayasa halkın tamamını kuşatmalı, herkese huzur ve barış getirecek şekilde düzenlenmelidir. İnsan sevgisi ve hizmet aşkı olmadan bunu sağlayamazsınız! Yöneticiler hırslı değil; azimli olmalıdır. Bu sebeple, bugün milletimizin özlemini çektiği bir anayasanın yapılabileceği bir atmosferden uzağız.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Seyfeddin - Illa Yeni Anayasa,yaplcaksa, bütün siyas partilerin,STK görüşleri Alınmalı,
, hükümet,kendi Bir Anayasa Hazırlamalı halkın Dinine Diline örfine tarihine tarihine, uygun Bir anayasa hazırlayıp halk oyuna sunarmali halktan kabul görürse, uygular görmese Eskiyle devam ,Aksi Taktirde,bu günkü atmosferi içinde bu gunki siyasi partilere ,le,yeni Bir Anayasa yapması mümkün değil,Emekler boşa gider,biz bunu önce gördük yaklaşık Bir yıl çalıştılar sonu fiyasko çıktı,Eski Yanlış Bir daha tekralanmas
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.