Akraba kayırmacılığını bir ihanet olarak gördü:
Hz. Ömer (r.a.) kamuda akraba kayırmacılığını bir yöneticinin yapabileceği en büyük hainliklerden birisi olarak görmüştür. Kûfe Valiliği için istişare ederken yanındakilerden birisi bu makama Hz. Ömer’in oğlu Abdullah’ı teklif edince, Ömer (r.a.) adama dönüp, “Allah senin canını alsın! Bilmiyor musun ki, kim daha layık biri olduğu halde bir işe akrabasını ve yakınını tayin ederse Allah’a, Resulüne ve bütün Müslümanlara ihanet etmiş olur” dedi.
Kanunları önce kendi ailesine ve akrabalarına uyguladı:
Hz. Ömer (r.a.) devlet yönetiminde akraba kayırmacılığını önlemek için işe önce kendinden, ailesinden ve akrabalarından başlar, bir kanun çıkaracaksa, halka bir şeyi yasaklayacaksa önce bütün ailesini toplar ve onlara, “Bana bakın! Ben halka şunları yasak edeceğim, unutmayın! Nasıl ki kuşların gözü sürekli yemlerindeyse halkın gözü de sürekli sizin üzerinizdedir. Halk, her zaman halifenin ailesinin ve akrabalarının nasıl yaşadığına bakar. Siz ne yaparsanız halk da onu yapar. Siz bu yasakları işlerseniz halk da işler. Siz sakınırsanız onlar da sakınır. Allah’a yemin olsun ki biriniz bu yasaklardan dolayı karşıma gelirse onu en şiddetli şekilde cezalandırırım. Şimdi dileyen yapsın dileyen yapmasın” derdi.
Kendi çocuğunu bizzat cezalandırdı:
Evlatlarından birisi bu yasaklardan birini çiğnemiş, bölgenin valisi halifenin oğlu olduğu için onun cezasını halkın önünde değil de kendi evinde gizlice tatbik etmişti. Hz. Ömer (r.a.) bunu öğrenince, “Demek halife çocuğuna ayrıcalık ha! Seni valilikten azletmeyi düşünüyorum. Onu da bana gönder ceza nasıl verilir göstereyim” demiş, Medine’ye yollanan oğluna bütün halkın gözü önünde bizzat kendisi ceza vermiştir.
Kendi ismini ve itibarını asla kullandırtmadı:
Hz. Ömer’in (r.a.) büyük bir şiddetle karşı çıktığı şeylerden birisi de akrabalarının kendi ismini ve itibarını kullanarak kamu imkânlarından yararlanmaları, iş bulmaları ve kazanç sağlamalarıydı. İki oğlu Irak’a cihada gitmiş savaştan sonra, Basra Valisi bir miktar kazanç sağlasınlar diye onlara bir iş vermiş ve Medine’ye yollamıştı. Hz. Ömer (r.a.) bunu öğrenince çocuklarını çağırıp, “Vali, size verdiği bu işi diğer askerlere de verdi mi?” diye sordu. Hayır, cevabını alınca, “Demek bu iş size halife çocukları ve akrabaları olduğunuz için verilmiştir. O kazancı devlet hazinesine iade edin” demiştir.
Kamu imkânlarını asla ailesine tahsis etmedi:
Hz. Ömer (r.a.) çarşıda semiz bir deve görmüş kimin olduğunu sorunca halk, oğlun Abdullah’ındır demişti. Oğlunu çağırıp durumu sorunca, oğlu, “Ticaret için bir deve aldım ve meralara yolladım böyle semizleşti” dedi. Hz. Ömer (r.a.) bunu duyunca rengi değişmiş, “Oh ne güzel! Deveyi meralara yolla, halk da bu halifenin oğlunun devesidir, onu yedirin, sulayın, aman iyice ilgilenin desin, özel ilgi göstersin, sen de bol bol kâr elde et öyle mi! Deveyi sat, anaparanı al, gerisini de hazineye yolla” demiştir.
Kamu malından hediye kabul etmedi:
Ebu Musa el-Eşari, bulunduğu bölgeden gelirken hediyelerle gelmiş ve Hz. Ömer’in (r.a.) hanımına da küçük bir kadife halıyı hediye olarak göndermişti. Hz. Ömer eve gelip halıyı görünce, “Sen halife hanımı olmasan kim sana bunu hediye eder demiş” halıyı hanımının başına fırlatmıştı. Ebu Musa’yı da çağırtıp aynı halıyı onun üzerine atmış, “Al bunu bizim buna ihtiyacımız yok, bir daha da böyle şeylere tenezzül etme” demişti.
Yine Bizans kraliçelerinden birisi de elçilik için Bizans’a giden Müslüman elçilerle Hz. Ömer’in hanımına bir takım hediyeler yollamıştı. Hz. Ömer (r.a.) bunları görünce, “Elçi devletin elçisi, posta devletin postası, taşıyan devletin taşıyanı hediyeler de sana öyle mi! Bunlar hazineye iade edilecek” demişti.
Allah ondan razı olsun…
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(4)Fahrettin Özen - Abdülaziz Kardeş,bir de Hz.Osman Efendimizin akraba kayırmacılığı ile mücadelesini yazıverseniz,doğru olmaz mı.
Selam ve hürmetler.
Seyfeddin - Hz Ömer'in adaletinden fersah fersah uzağız.
Sivaslı - Allah sizden de razı olsun İnşAllah
Her yazınız çok güzel terapi gibi
Akıp giden zamanda bir soluklanma gibi
Efendimizden dualarda öğrendik sizden
Allah ömrünüze bereket dünyanızı ahiretinizi cennet etsin İnşAllah
Dayı - Lütfen birazda allah resûlünü anlat,güzel örnek ondadır,onun söz ve davranışlarını,islamı anlatışını ve kuran ı açıklamasını öğrenmek istiyoruz vesselam
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.