Nezaket, başkalarına karşı incelikli ve saygılı davranma, incelik, naziklik şeklinde tarif edilir. Bir yerde kişinin umuma karşı yontulmuşluğunu gösterme sanatıdır. Kişi, insanlara karşı incelikli, özenli, dikkatli davrandığında nezaket kendisi için meleke haline gelir. Böyle biri, etrafındakilere yönelik iltifat etmeyi, centilmen davranmayı, her konuda iyi biri olmayı yahut iyilik istemeyi adet edinir. Kimi toplumlar nezaketi kültürlerinin bir parçası sayarlar ve böyle davranmayanları anlaşılmaz, kaba, nobran bulurlar. İnsan teki, eğitimle nezaket sahibi olabileceği gibi görgü kurallarına, geleneklerine, kültürüne bağlı hareket ederek, insanlara karşı dikkatli davranarak da işbu kuvveyi edinebilir. Yani nezaketin ille de doğuştan yahut soysal bir aktarımla husule gelmesi gerekmez. Her insan nazik davranmaya çalışabilir, nezaket sahibi olabilir. Her toplumda birbirlerini incitmekten sakınan, selamlaşan, birbirine güler yüz gösteren, iltifat eden nezaket sahibi insanlar bulunur.
Bazıları da nezaketten yoksundur. Kırıcıdır. İticidir. Ötekileştiricidir. Ayrıştırıcı, tırmalayıcı, kışkırtıcı, terörize edicidir. Ne yapsa diline, yüzüne, gözüne incelikli bir duruş yakışmaz. Gülümsemesi dahi çirkindir. Konuşmaya çalıştığında bas bas bağırmaktan kendini alamaz. Dilinden sadır olanlar başkaları için çoğu zaman hakaretten ibarettir. Hatta önünde metin olmaksızın, kulağına fısıldanmaksızın, sufle almaksızın konuşmaya kalksa dilinden ağza alınmadık küfürler dökülür. Nezaketten yoksunluk bunlar için doğaldır ama ortaya dökülmek için fırsat kollayan kötülük ta içlerinden sadır olur. İyilik düşünemedikleri için dillerine vuran kötülüğü iyilik diye, nezaket diye, incelik diye yutturmaya çalışırlar. Bunun hale tavra dökülen kısmı, etraflarını saran insanlara çay paketi ikram etmek, satranç taşı hediye etmek, ışıldaklı top armağan etmek, pestil sunmak etmek şeklinde kendini gösterir. Ancak bu şahısların eyleyiş tarzına bakıldığında bir önceki cümlede geçen ikram, hediye, armağan, sunmak gibi kelimelerin orada ne kadar aciz kaldıkları, adeta bizi nasıl böyle cümleler içinde kullanıyorsun dercesine sitemkâr davrandıkları, yazınsala küstükleri ve hatta isyan ettikleri kolayca görülebilir. Zira o eyleyiş şekline tam olarak yakışacak tamlamalar; çay paketi fırlatmak, satranç taşı atmak, ışıldaklı top savurmak, pestil ittirmek olmalıdır. Çünkü biraz evvel ifade ettiğimiz gibi bu şahıslar nezakete dair ne yapsa olmaz, ne söylese yakışmaz, ne eylese üstünde sırıtır.
Nezaket ziyaretinde bulunmak suretiyle nazik olunduğu elbette söylenemez. Üstelik ziyaretin kime yapıldığı, nasıl olduğu, ne konuşulduğu da hiç önemli değildir. Yansısı ve yankısı da hiçe sayılabilir. Zira toplumun gerçekten nezaket sahibi insanları; yaşına başına bakmadan miting, toplantı, konferans, panel demeden koşan insanları gerçekten yeni bir dünya kurabileceğine inanan ve bunun için canını dişine takan insanları olan bitene hayretle bakmak lüzumu bile hissetmez. Üstüne vazife olan-olmayan her şeyi yapmaya uğraşan, afiş yapıştırmaktan, pankart asmaktan, bayrak açmaktan, direklere tırmanmaktan, sırasında tırmandığı direkten düşüp yaralanmaktan gocunmayan insanlar, bu tür hareketlerin boş olduğunu gayet iyi bilirler. Davalarının öncüsü bildikleri liderlerine bir kez olsun nezaket ziyaretinde bulunulmadığını, hayattayken adının dahi anılmadığını ve hatta sırasında ezan duymuş şeytan gibi kendisinden, sözlerinden, uyarılarından kaçıldığını, kaçınıldığını da görmüşlerdir. Keza onlar, aynı şekilde liderlerinden kimsenin günahlarına ortak olunmaması gerektiğini de duymuşlardır. Günahlarının yanına bile yaklaşılmaması gerekenlerin birer birer kabir ziyaretine gittiğine, bir mezarın başında günah çıkarma uğraşlarına da şahit olmuşlardır. Tüm bunlardan dolayı fena halde mutmaindirler, kimin kimi ziyaret ettiği noktasında hiç oralı olmazlar.
Bilindik bir şarkıda geçtiği şekliyle ihaneti, şiddeti ve aşkı görmüşlerdir. Kimi zaman en sunturlu küfürler ruhlarına dokunmuş, kimi zaman sandık başında vurulmuş, kimi zaman irtibatlı, iltisaklı olmakla yaftalanmış, kimi zaman terörle birlikte hareket etmekle suçlanmışlardır. Artık onlar için nezaket de ziyaret de ticaret de gereksizdir. Zalimlerle birlikte hareket etmekten itina ile kaçınırlar. Nihayet bu toplumun dilinde sloganlaşmış ifade ‘Katil ABD’ diye dile dökülüyorsa, devamında işbirlikçinin kim olduğu da haykırılıyordur. Muhtemelen birileri bir ara taban diye bir şey söylemiştir. İşte o taban tam olarak tüm zamanların nezaket, feraset, hidayet sahibi bu güzel insanlarıdır.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(3)Milli Bir Okur - Yalnızlaşıldığını anladığında eski dostları hatırlayanlar (hatırlamış gibi yapanlar) sadece kendi menfaatlerini düşünenlerdir. Sizi farkında olmadan yutabilirler....
Ts-61 - Tam da içimizden geçenleri kaleme almışsınız.. Ağzınıza, yüreğinize sağlık Sn Hocam.
Misafir - Çok güzel bir yazı. Geçmişte yapılanları unutmadık.
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.