Hamam aynı, tas aynı!

AKP’den ayrılmalar hız kazanınca parti yönetimi harekete geçerek teşkilatı hiç kimseyi kaybetmemeleri için uyarmaya başladı!

AKP yönetimi teşkilattan sadece bunu istemekle kalmıyor hiç kimsenin ötekileştirilmemesini ve çok hassas davranılmasını da istiyor. Bunların Genel Başkan Erdoğan’ın bilgisi dâhilinde yapıldığını düşünenler var. Yani aslında bu taleplerin Erdoğan tarafından dile getirildiğini ve parti yönetiminin de bu doğrultuda teşkilattan istekte bulunduğunu söyleyenler var.

İster Genel Başkan Erdoğan’ın doğrudan talebi olsun, ister parti yönetiminin kendiliklerinden dile getirdikleri talepler olsun bu talepler gerçekçi olmaktan çok uzak talepler. Teşkilattan böyle beklentileri olanların önce kendilerinin bu isteklere uygun davranmaları gerekmez mi?

Yani önce kendilerinin kimseyi ötekileştirmemeleri, kimseyi kaybetmemeye çalışmaları ve özellikle de bu konularda oldukça hassas davranmaları şart değil mi?

Kendileri gibi düşünmeyen herkesi “hain ilan eden”, farklı söylemleri “düşmanca söylemler” olarak gören ve partili arkadaşlarını kaybetmeme adına hassas davranmaktan özellikle kaçınanlar teşkilattan bunun aksini yapmasını nasıl bekler?

AKP yönetiminin bu tür talepleri olduğunu duyan yandaş medya da “büyük değişim yaşanıyor” diye müjdeler veriyor. Ne değişimi? Hangi değişim?

Biraz farklı konuşan, yapılanlara azcık eleştirel yaklaşan herkesin dışlandığı bir yönetim anlayışının hâkim olduğu iktidar partisi yönetiminde ne değişti ki? Yandaş medya “büyük değişim” diye kamuoyu oluşturmaya çalışıyor ama AKP’nin yönetim anlayışında hiçbir değişiklik söz konusu değil.

Hamam aynı, tas aynı!

Bazen tellaklar değişti diye “büyük değişim yaşanıyor” demek ne kadar doğru olabilir ki! İktidar partisinin yönetim anlayışında ufacık bir değişiklikten söz etmek mümkün değil. İktidar partisi AKP kendileri gibi düşünmeyenleri dışlamaları yüzünden dağılma sürecine girmiştir. Kuşkusuz bu süreç 2021 yılında da aynen devam edecektir. Teşkilatlara gönderdikleri mesajları kendileri tatbik etmedikçe de bu süreci önlemeleri mümkün olmayacaktır. Teşkilata “talkın verilirken” kendileri “salkımı yutmaktan” vazgeçmedikçe dağılma süreci önlenemeyecektir. Bu durumda “büyük değişim” değil “büyük inatlaşma yaşanıyor” demek daha doğru olacaktır.