Salgın, toplum hayatının her alanında etkisini gösteriyor. Adına ister yeni normal, ister olağanüstü şartların yol açtığı yeni durum diyelim sonuçta özellikle öğrenciler ve eğitim hayatı üzerinde telafisi zor etkilere yol açtı. İlk başlarda okulları tatil ederek uzaktan eğitim büyük iddialarla hayata geçirildi. Ancak, eğitim deyince okul, öğretmen, öğrenci üçlüsünün birlikteliğine şartlanmış olan insanımız uzaktan eğitimi yeterince benimseyemedi. Okulların tatil olması, yüz yüze eğitim tamamen devre dışı bırakılarak uzaktan eğitime geçilmesi ciddi mağduriyetlere yol açtı. Çünkü sayıları az da olsa öğrencilerin bir bölümü uzaktan eğitime erişemedi. Bunun başlıca iki sebebi vardı. Birincisi ülkemizin bazı bölgelerinde hâlâ internet ulaşımı yoktu. İkincisi ise ulaşımın olduğu yerlerdeki öğrencilerin önemli bir bölümü ellerinde telefonların küçük ekranlarında derse katılmak, öğretmenlerini dinlemek durumunda kaldılar. Bazılarının cep telefonu da olmadığını unutmamak gerekiyor. Pek çok evde dizüstü ya da masa üstü bilgisayar bulunmuyordu. Veliler bu eksikliği tabletlerle gidermeye çalıştı. Çünkü geçmişte 2 bin lira civarında alınabilen dizüstü bilgisayarı almak istediğimde fiyatların en düşüğünün 4 bin liradan başladığına şahit oldum. Yıllar önce 300 ila 500 lira arasında alınabilen tabletler ise bin 800 liraya çıkmıştı. Tüm bunları bir karar alınırken meselenin tüm boyutları ile düşünülerek ve gerekli tedbirler alınarak karar verilmesi gerektiğine dikkat çekmek için belirtiyorum. Ülkemizde karar mevkiinde bulunanlar her şeyin en iyisini düşündüklerine ve uyguladıklarına inandıkları için yeni şartlara uyum sağlayana kadar önemli bir zaman geçiyor. Bu durum salgınla mücadele ve salgının zorladığı yeni uygulamalar konusunda da aynen sürüyor.
Bu bakımdan hayatın her alanında olduğu gibi eğitimde de var olan eşitsizlik uzaktan eğitim uygulamasında çok daha net bir şekilde ortaya çıktı. Sonuç olarak çocuklarımız bir yandan alışık olmadıkları uzaktan eğitime uyum sağlamaya çalışırlarken bir yandan da gerekli eksikleri gidermenin çabasına girdiler. Bu arada ağır ağır başlatılmış olan yüz yüze eğitim salgının yeniden artışa geçmesi sebebiyle iptal edilince öğrencilere tatilde mi yoksa eğitimin devam ettiği hususunda bıkkınlık geldi. Büyük bir çoğunluğu da tatil moduna girdiler. Söz gelimi salgın öncesi okullarında saat 09.00’da dersleri başlayan çocuğumu sabah en geç 07.30’da uyandırabildiğim şimdilerde sabah 09.30’da başlayan uzaktan eğitim için hazır hale getirmekte güçlük çekiyorum.
Sonuç olarak çeşitli sebeplerden dolayı uzaktan eğitime erişemeyenler de, erişenlerde de bir bıkkınlık oluştu. Çocuklar eğitim öğretim havasına tam olarak giremediler. Elbette girenler de var ancak giremeyenlerin sayısı ne kadar az olursa olsun eğitimi öğrenciler eşit şartlarda sürdüremiyorlar. Bir yandan uzaktan eğitimine düzülen methiyelere rağmen istenen sonuca ulaşılamadığı artık net bir şekilde görünüyor. Bir başka hususa daha dikkat çekmekte fayda var. Çocuklarımız cep telefonlarında her gün saatlerce meşgul olurlarken, sıra ekrandan ders dinlemeye gelince sıkıldıkları çokça görülüyor. Bunun için velilere görev düşüyor ama bu işin çözümü zorlama ve tehditle olmaz sanıyorum. Bazı bilim insanları okuldan ayrı kalan çocuklarda depresyon, yalnızlık, mutsuzluk gibi olumsuzlukların arttığını belirtiyorlar. Bunlar bilinmeyen hususlar değil. Ancak, buna göre yeni bir yaklaşımın hayata geçirilmesi gerekiyor. Yoksa geçen ders yılı ile birlikte bu ders yılının da kayıp yıllar olması kaçınılmaz olacaktır.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.