İnsanların sağlığını korumak, bunun için de salgının yayılmasını önlemek için birtakım tedbirler alınıyor ve bunların başında da maske takılması geliyor. Aylarca maske takmanın salgından korunmak için ne kadar önemli olduğu her fırsatta topluma anlatılmaya çalışıldı. Buna rağmen istenen sonuç alınamadı. İnsanları maske kullanmaya zorlamak için para cezası getirildi. Ancak gelinen noktada para cezasının da bazı insanlar için caydırıcı olmadığı görülüyor. Sokaklarda ikili, üçlü gruplar halinde dolaşanların ya bazılarında ya da gruptakilerin tümünde usulüne uygun maske kullanılmadığı görülüyor. Diyebiliriz ki, insanlar sağlıklarını ciddiye almıyorlar. Bu kural tanımazlıkla sadece kendi sağlıklarını ve hayatlarını tehlikeye atmıyor, diğer insanlar için de tehlike oluşturuyorlar. Bunu bilmemeleri mümkün değil. Çünkü her gün çeşitli kereler tüm yetkililer tarafından maske, mesafe ve hijyene dikkatin gerekliliği vurgulanıyor. Buna rağmen sokaklarda birtakım insanlar maskeyi ya çenelerine takıyor ya da kollarında cezadan kurtulmak için yedekte beklettikleri görülüyor.
Halbuki, insan sağlığını hiç maddi karşılık ile mukayese etmek mümkün değildir. İnsanların sağlıklarını korumak için ellerinden geleni yapmaları gerekirken yapmıyorlar da, bir polis ya da görevlinin geldiğini görünce hemen çenelerindeki maskeyi burunlarının üstüne çekmeleri ya da ceplerinde taşıdıkları maskeyi alelacele takmaya çalışmalarını görünce insan şaşırıyor. Çünkü bu tavır bazıları için para cezası yemektense hasta olmanın tercih edildiğini gösteriyor. Halbuki, insan sağlığı yerinde değilse, özellikle de bu salgın ile hastanelerde mücadele etmenin hiç maddi karşılık ile izahı mümkün değildir. Ne var ki, para cezası mı sağlığı kaybetmek mi dendiğinde böyle düşünülmüyor olsa da ceza olmasın da sağlığım giderse gitsin yaklaşımı ortaya koyuyor ki, sanıyorum şu salgın günlerinde salgın ile mücadele kadar bu çarpık mantık, bu maddeci yaklaşımın değerlendirilmesi gerekiyor. Bu maddeyi putlaştırmışlığın nasıl izah edileceğine toplum olarak kafa yormak şart gibi görünüyor. Tüm bunları söylerken kapitalist sistemin geçerli olduğu dünyada cebinizde paranız yoksa sokağa bile çıkmanın mümkün olmadığını biliyorum ama sağlığınız yerinde değilse cebiniz para dolu olsa da bir kıymetinin olmadığı da bir gerçek. Bu gerçek herkes tarafından bilinmesine rağmen ceza yemekten korktuğu kadar sağlığını kaybetmekten korkmayanların bu tavrının mantıklı bir izahı var mıdır?
Aslında söz gelimi polisin olmadığı yerde trafik kurallarını ihmal etmek, ama sağda ya da solda bir polis kontrol noktası fark edilir edilmez hemen ayağın gazdan çekilmesi gibi davranışlar toplumumuzda çok yaygın. Halbuki trafik kuralları polislerden korunmak için değil, hem kendimizi hem de başkalarını birtakım kazalardan korumak için vardır; bunun için uyulup uyulmadığı görevliler tarafından kontrol edilmekte, uymayanlara ceza yazılmaktadır. Yani tüm kurallar insan hayatının korunması, toplumsal düzeninin sağlanması içindir. Böyle olunca toplumun tüm fertleri ortada bir polis ve görevli bulunsun ya da bulunmasın kurallara uyulması gerekiyor. Hem bu uyumun birtakım korkular sebebiyle değil, kendimize ve çevremize duyduğumuz saygı gereği olması gerekiyor. Elbette bir toplumda tüm fertler hiçbir denetime ihtiyaç duymadan kurallara uyuyor olsalar sanıyorum ideal bir toplum düzeni çıkar ama bu ideal toplum düzenine dünyanın hiçbir köşesinde erişilebilmiş değil. Bu ideal anlayışa ulaşmak mümkün olmadığı için olsa gerek toplumlarda belirlenmiş kurallar söz konusu. Ancak şu salgın döneminde bazı insanların polisin yazacağı cezadan korktukları kadar sağlıklarını ve hayatlarını kaybetmekten korkmuyor olmalarını insan anlamakta güçlük çekiyor.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.