Parsel parsel satarken!

AKP’liler arasında yaşanmakta olan “kavganın” önüne bir türlü geçilemiyor.
Birbirlerine karşı o kadar “hınçlı ve hırslılar” ki ellerine geçen her fırsatta birbirlerini “yerin dibine gömmeye çalışmaktan” kendilerini alamıyorlar.
Bir televizyon programında AKP’li Mehmet Metiner’e, “Melih Gökçek’i neden görevden aldınız” diye soruluyor. Mehmet Metiner hiç beklemeden ve teklemeden şu cevabı veriyor:
“Parsel parsel sattığı için!”
Melih Gökçek gerçekten de başkent Ankara’yı “parsel parsel sattığı” için mi görevden alınmıştır?
Biz bunu bilemiyoruz!

Tanıdığımız Melih Gökçek’e böyle bir suçlamayı yakıştıramayız.
Ama bizzat AKP’lilerden gelen bu tür itiraflar karşısında, “Elbette aralarında ne yaşandığını onlar daha iyi bilir” demek zorunda kalıyoruz.
Diyelim ki Mehmet Metiner’in bu itirafı birebir gerçekleri yansıtıyor olsun.
Peki, Melih Gökçek böyle Ankara’yı parsel parsel satarken öteki AKP’liler ne yapıyorlardı?
O günlerde aralarından herhangi bir ismin Melih Gökçek’e itiraz ettiğini ve “arkadaş böyle yapmamalısın” dediğini siz hatırlıyor musunuz?
Biz böyle bir şey hatırlamıyoruz.
Böyle bir itiraza tanık olmadığımız gibi yapılan tüm işlerin onaylandığı gibi bir hava estirildiğini biliyoruz.
“Parsel parsel sattı” denilirken büyük bir ihtimalle FETÖ yapılanmasına tahsis edilen arsalar kast ediliyor olmalı.

O günlerde hangisi bu işten memnun değildi ki?
Bırakın eleştirmeyi ya da karşı çıkmayı aralarından çoğu kişi bu işi alkışlıyordu bile!
“Ne istediniz de vermedik” sözü de bu iddiamızı güçlendiren bir ifade olarak tarihe geçmiş bulunuyor.
Evet, AKP’liler arasında yaşanmakta olan “kavga” bir türlü sonlandırılamıyor.
Ve ellerine geçen her fırsatta birbirlerini bir kaşık suda boğmaya çabalıyorlar. Ancak ne var ki aralarından birini suçlamaları diğerlerini aklamaya yetmiyor!

Yani içlerinden birini kurban vermekle diğerleri suçlamaların hedefi olmaktan kendilerini kurtaramıyor. Bu itiraflar sadece sokaktaki vatandaşın AKP’lileri daha yakından tanımasına vesile oluyor.