Rusya ile Ankara’da heyetler arası görüşmeler sonuçsuz kalınca bu defa aynı görüşmeler Rusya’da yapıldı. Gerek Ankara, gerek Rusya’daki görüşmeler devam ederken Suriye’de İdlib ve çevresindeki yerleşim merkezlerine havadan ve karadan saldırılar devam ediyordu. Bu durum, Rusya ile yürütülen görüşmeler sırasında medyada, “Rusya havadan, rejim karadan vuruyor” başlığı altında yer alıyordu. Hatta söz konusu görüşmeler sürerken medyaya yansıyan bir başka gelişme ise, “6 askeri gözlem noktası rejim bölgesinde kaldı” başlığı altında yansıyordu. Bu arada Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov bir açıklamasında, “Sahada Türk ve Rus askerleri temas halinde” diyordu. Son olarak aynı günkü bir gazetenin aynı sayfasında yer alan bir başka haberde, “İdlib’e TSK sevkıyatı sürüyor” deniyordu.
Bu haberlere birlikte bakıp değerlendirdiğimizde mademki Türkiye ile Rusya arasında İdlib meselesine çözüm bulmak için heyetler arası görüşmeler günler boyu sürerken Rus tarafı ısrarla rejim yanında yer alıyor, İdlib’e yönelik rejim saldırılarına destek veriyorsa heyetler arası görüşmelerin bir anlamı kalıyor mu? Bize göre anlamsız ve sonuçsuz görüşmelerle zaman geçiriliyor. Bu arada rejim güçleri hedefledikleri yerleri ele geçiriyor. Mesele bundan ibaret. Bir adım daha atarsak Türk ve Rus heyetleri Moskova’da görüşmeleri devam ederken Suriye’de Türk ve Rus askerlerinin ortak devriye gerçekleştirmesinin mantıki bir izahı olabilir mi?
Hemen belirteyim ki, eğer aktarmaya çalıştığımız tüm bu haberler doğru ise görüşmelerin sürdürülmesi anlamsızlaşıyor. Yok yanlış ise o zaman da bu haberlerin yanlış olduğu Rusya ve Türkiye tarafından yalanlanması gerekmez mi? Çünkü Rusya’nın desteği ile Türkiye’nin 6 askeri gözlem noktası rejimin kontrol ettiği bölge içinde kalmış ise insanın aklına Rusya’nın Türkiye’yi Suriye’de doğrudan çatışmaların içine çekmek istediği düşüncesini getiriyor. Bu da Rusya’dan dost olmayacağı gerçeğini hatırlatıyor.
Suriye ve özellikle de İdlib konusunda Türkiye ve Rusya arasında bu gelişmeler olurken aynı gün, “Trump’tan Erdoğan’a İdlib teşekkürü” başlığı altında bir haber yer alıyordu. Hemen belirteyim ki, Trump’ın bu teşekkürüne güvenmek ve ciddiye almak da yeni bir yanılgıya zemin hazırlayacaktır. Dikkat çekmek istediğim bir başka gelişme ise, medyada, “Ankara’dan üçlü zirve için hamle” başlığı altında yer alıyordu. Haberin içeriğinde, “Ankara, en son Eylül ayında Çankaya Köşkü’nde yapılan Türkiye, Rusya-İran Üçlü Liderler Zirvesi’nin altıncısı için girişimlere başladı” deniyordu. Yani, daha önce 5 zirve yapılmış gelinen sonuç ortada. Daha doğrusu hiçbir sonuç alınamamış, altıncısından bir sonuç çıkacağını beklemek de pek gerçekçi görünmüyor.
Bunları bir ümitsizlik ifadesi olarak aktarıyor değilim. Ancak, uluslararası ilişkilerde sadece çıkarlar ön planda olduğu için verilen sözler sadece günü kurtarmaya yönelik oluyor. Masadan kalkınca esas hedef devreye giriyor. O ise ülkelerin çıkarları oluyor. Tüm bunların ardından gelinen noktanın izahı eğer sadece, “Rusya havadan, rejim (Esad) karadan vuruyor”dan ibaret ise masa başı görüşmelerin bir anlamı olmadığı, işin arazide çözülmeye çalışıldığı anlaşılır ki bu da Rusya’nın Türkiye’yi Suriye’de çatışmaların içine çekmek istediği anlamına gelir. Hemen hatırlatayım ki, ABD’de Rusya’dan farklı bir tavır içinde değildir. Trump’ınİdlib konusunda Erdoğan’a teşekkür etmiş olmasına aldanmamak gerekiyor. Elbette gerekirse savaşa da girilebilir ama oturup Suriye’de bu noktaya nasıl gelindiği, bundan ne gibi bir fayda temin edilebileceğinin doğru değerlendirilmesi gerekiyor.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.