Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında, “ABD ziyaretini sancılı bir dönemde icra ediyoruz” diyor.
Gerçekten de ziyaret “sancılı bir dönemde” yapılıyor.
Barış Pınarı Harekâtı’ndan sonra Suriye’de birlikte “devriye nöbeti” tuttuğumuz Amerikan askerleri bir de bakıyoruz teröristlerle el ele kol kola poz veriyorlar.
Yani bizimle birlikte teröristleri izlemek için devriye nöbeti tutanlar aslında teröristlerle sıkı fıkı ilişki içindeler.
Biz bundan daha sancılı bir dönem hatırlamıyoruz.
Yani adamlar bir taraftan bizimle birlikte hareket ediyormuş gibi yaparken bir taraftan da teröristlerle işbirliğini sürdürüyorlar.
Allah-u âlem devriye nöbetine çıkmadan önce terörist dostlarını “biz geliyoruz başınızın çaresine bakın” diye uyarıyorlardır.
Böyle dostluk, böyle müttefiklik olmayacağını kim bilir kaç kez haykırdık.
Ama nafile!
Bu uyarılar uyarmaya çalıştıklarımızın bir kulağından girdi ötekinden çıktı gitti!
Hem de hiçbir iz bırakmadan.
Şu son ziyaret bile “uzun uzadıya tartışılması” gereken bir ziyaret değil mi?
Adamlar Türkiye’ye karşı oldukça “nezaketsiz bir üslupla” mektuplar kaleme alırken, iki de bir yaptırımlardan söz ederken böyle bir ziyaret yapılmasa daha iyi olurdu diye düşünenlerin sayısı az değil.
Her şeye rağmen bu ziyaret yapıldığını biliyoruz.
Ama söz konusu ziyaretin başına “sancılı bir dönem” kaydı düşülerek yapıldığını da biliyoruz.
Türk-Amerikan ilişkileri oldukça sıkıntılı bir dönemden geçiyor.
Amerika’nın başında ABD’nin BM eski büyükelçisinin de ifade ettiği gibi “mutlaka dizginlenmesi gereken bir deli” bulunduğu sürece de ilişkilerin normalleşmesini kimse beklememeli.
Bizi Amerika’nın başında bulunan dizginlenmesi gereken deliden çok kendi yöneticilerimizin alacakları kararlar ilgilendiriyor.
ABD’ye karşı daha kararlı ve onların anlayacağı dilden konuşan bir yönetim gerektiğine olan inancımız her geçen gün biraz daha güçleniyor.
Bize karşı verdikleri hiçbir sözün ardında durmayanlara ya da duramayanlara karşı net bir duruş sergilenmesi gerektiğine inanıyoruz.
İnanıyoruz ki bir yandan bizimle beraberlermiş gibi yaparken teröristlere verdikleri desteği sürdürüyor olmaları bu ülkeyle olan tüm ilişkilerimizin yeni baştan gözden geçirilmesini gerektiriyor.
Sancılı dönemin tüm yükünü üstlenmeyi kabullenemiyoruz.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.