Aslında savaş, mücadele “işittik isyan ettik” diyerek, dünyayı ateşe verenlerle bunlara karşı “işittik, itaat ettik...” diyen, arzı “mescit” yapmak isteyenler arasında sürüyor. Sonunda kim kazanacak sorusunun cevabını da biliyoruz.
Hak ile batıl arasındaki mücadeleler kavramlar, ideolojiler, düzenler, dinler üzerinden yürütülüyor. Batılı kavramlar, şuurumuzu felç etti. Siyonistler, Evangelistler ve Batı’nın köleleri işbirliği yaparak Milli Görüş davasını engellemeye çalıştılar. Dört partisini kapattılar. Darbeler yaptırdılar.
Asıl mücadele ıslahata/adalete öncülük edenlerle ifsada/zulme öncülük edenler arasında. “İnananlar Allah yolunda, kâfirler de tağut yolunda savaşırlar” (Nisa/76 ). Birileri hayırda, iyilikte yarışırken, ötekiler de isyanda/ifsadda, zulümde yarışırlar... Tüm değerleri, temel hakları ifsad ederler.
“İktidarda harsın ve neslin ifsad edilmesi”, “kötülüklerin emredilip, iyiliklerin yasaklanması” ile “iyiliklerin emredilip, kötülüklerin yasaklanması”, değerlerin korunması bir midir? Barışa, adalete çağrı ile çatışmaya, tefrikaya, ateşe çağrı bir midir?
Mazarrat/ifsad önlenecek, maslahat/yararlar sağlanacak. Temel değerler, hak ve hürriyetler korunacak. Adalet, barış, güvenlik, kardeşlik, saadet sağlanacak. Milli Görüş’ün çağrısı, davası da bunlar. Kongrede Bilge Başkan’ın en çok vurgu yaptıkları barış, kardeşlik, sosyal mutabakat, adalet, adil paylaşım, farklı kimliklerin, düşüncelerin, inançların barışık bir arada yaşayabilmeleri...
Bilge Başkan bizi düşünmeye, kardeşliğe, sevgiye, birliğe, adalete ve barışa çağırıyor...
Adalete, adil paylaşıma, kardeşliğe, birliğe, sevgiye, uzlaşmaya, üretime, bağımsızlığa, temel hak ve özgürlüklerin sağlanmasına, yeniden büyük Türkiye’yi, barışa, ahlak ve maneviyata kimler itiraz edebilir ki?! Batı taklitçisi ulusal, sağcı, solcu kimlikli partiler mevcut düzeni savunmuyorlar mı?
Bir tarafta sigarasını savaş ateşiyle yakan ırkçı emperyalizm ve işbirlikçileri, öbür taraftaysa “Yemin ederim ki, dünyanın bütün toprakları tek bir insanın kanını akıtmaya değmez” (C. Meriç) anlayışı ne kadar farklıdır.
“Batı: Roma hukuku+Yunan medeniyeti/düşüncesi+Hıristiyanlık” tanımını yapmıştı üstad N. Fazıl.
Merhum Cemil Meriç’in:
“Sağ ve sol... Avrupa’nın bu habis kelimelerinden bize ne. Batı’nın bizi parçalamak için içimize soktuğu yalan.” “Karşıt grupların görüşlerin birbirleriyle diyalog kurması şarttır.” “Yaşamak istiyorsak bu kör dövüşüne son vermeliyiz. İslami dünya görüşünde birleşmeliyiz.” “Kapitalizm ve komünizm Batı’nın iki çehresi.” “Sömürgecilik, kapitalizmin zorunlu sonucudur.” “Medeniyetler belli bir noktadan sonra çöküşe mahkûmdur.” “Batılı kavramlarla şuurumuz felç edilmiştir.” “1789’dan beri su alan gemideyiz.” “İdeolojiler, dini reddeden Batı için kılavuz olmuştur.” “Oryantalizm ,kapitalizmin kesif koludur” sözleri ne kadar önemlidir.
Konumuzla ilgili hikmetlerden birkaçı:
“Kitaplar ve peygamberler mizanla yeryüzünde adaletin sağlanması için gönderilmişlerdir” (Hadid/25).
“İsteyen inanır, isteyen inanmaz.” “Dine/inanca zorlama yoktur” ilkeleri İslam’dan başka hangi dinde, düzende var? Zorlama, şiddet, baskı yok; tebliğ ve ikna yöntemiyle çağrı var. Hem de hikmetle, güzel öğütle...
“İnsan halife olarak, yeryüzünde kulluk/tevhit/adalet ve imar amacıyla gönderildi.”
“Adalet mülkün/devletin temelidir” (Hz. Ömer).
“Adalet devletin ruhudur” (Hz. Ali).
“Tüm peygamberler iyilikleri egemen kılmak, kötülükleri önlemek/’emri maruf, nehyi münker’, ‘celbi menfaat, defi mazarrat’ için gönderilmişlerdir” (İmam-ı Gazali).
“Dünyevi maslahatlar gerçekte uhrevi maslahatlardır” (İbni Haldun).
Bu nedenlerle Milli Görüş’e, adil düzene sadece ülkemizin değil, tüm insanlığın ihtiyacı var. Herkesin iyiliği, herkesin mutluluğu, hukukta eşitlik, haklara saygı sadece Milli Görüş’le mümkün. Adalet yoksa barış da huzur da yok.
Milli Görüş’ün Saadet’le, ahir zamandaki “asr-ı saadet”e ulaşmak için mücadele ettiğine ve biiznillah, tevfik ve inayetiyle kazanacağına inanıyor, bunun için dua ediyoruz. Selam bu yolda mücahede edenlere...
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Mustafa Erdogan - Milli Gorus bir proje degil, Islamdir, Davadir
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.