Atalarımız, “Taşıma su ile değirmen dönmez” derler.
Şimdi de AKP’nin ferasetsiz yönetimi sayesinde gördük ki “taşıma oy ile seçim” kazanılmıyor!
Evet, AKP’nin ferasetsiz yönetimi sonunda büyük bir hezimete imza attılar ama bu büyük hezimetin suçlusu ve sorumlusu olarak hep başkalarını göstermeye devam ediyorlar.
“Sırtımızdan hançerlendik” gibi hamasi söylemlerle kendilerine oy veren kitleleri avutmaya çabalıyorlar.
Uğradıkları hezimeti gözlerden uzak tutabilmek için, “Millete küsülmez” gibisinden büyük laflar ediyorlar.
Tamam, millete küsülmez!
Ancak bugün durum biraz farklı değil mi?
Millet iktidara küsmüş gibi görünmüyor mu?
Bu durumda ne yapmaları gerektiğinin farkına varmış gibi de değiller.
Parlak laflar, süslü cümlelerle işi idare etmeye çalışıyorlar.
Dün uğrayacakları yenilginin olası faturasını Saadet Partisi’ne kesmek için akıl almaz şeyler söylüyorlardı.
“İstanbul’da belediye başkanlığını CHP’ye kaptırırsak bunun vebali size ait olur” gibisinden suçlamalarda bulunuyorlardı.
Bu söylemler Saadet Partisi tabanında etkili olmuş olacak ki bir kısım Saadet Partili seçmen“Vebal bizde kalmasın” diye AKP adayını destekledi.
31 Mart seçimine göre 23 Haziran seçiminde Saadet Partisi’nin aldığı oyun bir hayli azalmış olduğu görülüyor.
Hatırlarsanız 31 Mart sonuçlarına göre AKP adayı CHP adayından 14 bin oy azalmıştı. Saadet Partisi oylarındaki azalma bunun üç katına tekabül ediyor.
Yani 14 binlik oy açığını birkaç kat misliyle karşılayacak bir durum söz konusu ama bu defa açık o kadar büyük çıktı ki AKP adayını Saadet tabanından gelen oylar bile kurtaramadı.
Şimdi Saadet Partisi’ne tek laf edecek halleri yok.
Hatta özel görüşmelerde asılsız ithamlarından dolayı özür de diliyorlar ama bu defa dillerine eski arkadaşlarını dolamış durumdalar.
“Onlar bizi sırtımızdan hançerledi ondan bu hale düştük” diye sağda solda konuşuyorlar.
Böyle suçu hep başkalarında arayacaklarına ya da faturayı başkalarına keseceklerine kendi politikalarını bir gözden geçirseler!
Biz milletle inatlaştık, biz millete tepeden baktık, biz hoşgörüden koptuk, gerginlikten medet umduk ve bu hale geldik deseler.
Evet, böyle deseler ya da diyebilseler yanlışlarını düzeltmek için büyük bir fırsat yakalamış olurlar.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.