Devrimci bir devlet başkanına, ülkenin en ünlü tarihçileri: “Efendim, bu yaptıklarınızı insanlık tarihinde kimse yapmadığından tarih kitapları da yazmadı” demişler.
Başkan: “Size iş çıkarıyorum. Ben yaparım ve tarihin yazmadığını siz yazarsınız” demiş.
Dıştan gazel okumaya gerek yok.
İstanbul Boğazı’ndan geçmekte olan gemiye laf ile kaptanlık yapmanın çene yormaktan başka faydası yok.
Hani: “Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar” diye bir atasözümüz vardır.
Züğürdün çene yorması zenginin helal veya haramdan kazanmasına hiçbir etkisi olmadığı gibi, zenginin o çalçeneden haberi bile olmaz.
Çalçene, ağzıyla gevezelik yaptığı gibi, çalakalem ise kalemiyle gevezelik yapar.
Ağzından ishal olan adam gibi hem çalçene, hem çalakalem olanlar da hayatın hiçbir yönüne etkili olamazlar.
Ancak iyi veya kötü iş yapanların yayımcısı olurlar.
Rabbimiz buyurur:
“Bütün işler Allah’a aittir” buyurur. (Al-i Imran süresi ayet 3/154).
Madem bütün işler Allah’a aittir, biz de onun tabiatta yaptıklarını araştırarak, bu dünyada kendimizle, insanlarla, hayvanlarla, tabiatla ve bütün bunları yaratan Allah celle celalühle ilişkilerimizi nasıl düzenleyeceğimizi, onun kitabından öğrenme, öğretme, dinleme, anlama ve uygulamakla geçirmeye çalışalım.
Merak ettim, Sasani İmparatorluğu’nun saltanatına son veren ashab-ı kiramın, fetihten önce Sasani ve Bizans imparatorlarının aleyhinde veya lehinde hiçbir sözleri var mıdır diye ama bulamadım.
Sevgili Peygamberimiz, bu dinin bütün insanlık için indirildiğini ve dünyanın doğusundan batısına kadar her yere ulaşacağı konusunda hadisleri var ama ashabın o konuda söyledikleri yok.
Onlar, kendilerini dünyanın her tarafında tebliğ görevi yapacak ve aynı zamanda savaşacak şekilde yetiştirmişler.
Kadisiye harbinden önce Sasani hükümdarı üçüncü Yezdicerd’in huzuruna elçi olarak giden elçilerin, kral huzurunda yaptıkları konuşma, Arap edebiyatında edebi metin olmuş, hem içerik açısından günümüz siyasilerine yol gösterici olmuş, hem tebliğcilere numune olmuştur.
Ayrıca bu elçilerin savaş meydanında gösterdikleri kahramanlık, dünyaya adı yayılan Rüstem’in parmağını ısırtacak şekilde dikkatini çekmiştir.
Eğitime ağırlık verelim. Ancak pandanın 12 saat yiyip 12 saat uyuduğu gibi yapmayalım.
Tembelliğinden çiftleşmeye bile üşenen pandaların nesli tükeniyormuş.
Ömrünü yalnız okuyarak geçiren panda türü Müslümanlarımız vardır.
On binlerce kitabın adını bilir, üst kattaki komşunun adını bilmez.
Sezar’ın aldığı kılıç darbesinin santimini bilir, arkadaşının derdinden haberi yoktur.
Yenen yemeklerin hazmı için harekete ihtiyaç olduğu gibi, okunan Kur’an ve sünnetin ve de fıkıh kitaplarının amele/eyleme ihtiyacı vardır.
Çok yiyip yatanların zehirlendiği gibi, amelsiz ilimler de sahibini zehirler ve o zehirle kendisi gibi okuyup amel etmeyen kardeşlerini diliyle sokarak zehirlemeye çalışırken, dinimizin düşmanı onu yakalayıverir.
Herkes, her gün, ailesiyle beraber, hiç değilse namaz sürelerinin manasını en az üç tane tefsirden okusa ve orada anlatılmak istenenleri hayatına uygulasa.
Bağdat’ı, Kudüs’ü, Tahran’ı, Buhara’yı, İstanbul’u Yemeni fethedip İslam adaletiyle donatanlar, İslam’ı iyi bilen ve iyi uygulayan âlim ve mücahit Müslümanlardı.
Tabiatı ve kanunlarını yaratan Rabbimiz.
Şeriatı indiren Rabbimiz.
Biz, bu iki kanunu bilip uygulama durumuna girmeden başarı sağlamamız mümkün değildir.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.