İslam Âleminin Gazze İmtihanı

Bismillâhirrahmanirrahîm;

İSRAİL, 1,5 aydır Gazze’de sınır tanımayan bir katliam ve soykırım yapıyor. Ortada iki taraf var; ama bu, savaş değil. Savaşın bir hukuku vardır. Amaç, askerî hedeflerdir. İsrail, yalnız sivil hedefleri vuruyor. Bebek, çocuk, kadın, yaşlı, tüm siviller… Kassam Tugayları, Gazze’de İsrail’i perişan etti. Darmadağın oldular. İçlerine korku girdi. Varlık gösteremez duruma geldiler. Yenilgiyi tattıkça sivillere saldırıyorlar. Savaş ve insanlık suçu işliyorlar. Yapılanlar karşılıksız kalmamalıdır.

 Gazze direnişi, Müslümanların inançlarını tanımakta ne kadar yetersiz olduğunu gösterdi. İslâm, yeryüzünden zulmün izini silmek için geldi. Allah Rasülü (s.a.v.) ve sahabeleri “işkence” ve “şiddet”i yöntem olarak seçen müşrik Mekke sultasına karşı sonuna kadar direndi. Tek kişi bile zulmü onaylamadı. Birlikte direndiler. Müslümanlar birbiri için yaşadılar. Kardeşlerine destek oldular. Gönüllerini sonuna kadar birbirlerine açtılar. Kardeşini, düşmana teslim etmediler.

Sadece “kınama”yla kardeşlerimize karşı görevlerimizi yapmış olmayız. Sapkın zihniyet, işgalci ve teröriste fiilî destek verdi. Olayın ilk gününden itibaren ABD ve Batı ülkeleri İsrail’e savaş gemileri, para, silâh, mühimmat gibi savunma malzemeleri gönderdiler. Bir şey bilmiyorsanız bile, düşmanın durumuna göre gardınızı almalısınız!

İslâm İşbirliği Teşkilâtı, 57 ülke olarak toplandı. Konuştular. Zulmü kınadılar. Bildiri okudular ve dağıldılar. Filistin’in yarasına merhem olacak tek “yaptırım” görmedik. Sizin “devlet olma” vasfınız nerede kaldı?

 DÜNYA AYAKTA

 GAZZE’DEKİ sivillere yönelik katliam ve soykırım dünyayı tehdit ediyor. Yeryüzünün her yerinde İsrail’e karşı büyük bir tepki var. ABD ve Batı ülkeleri yöneticilerinin barış, insan hakları, güvenlik, çocukları himaye gibi konulardaki ikiyüzlü ve çıkarcı tavrı sebebiyle hızla güven kaybediyor. Çok yerde yasaklamalarına rağmen, halklar meydanlarda katil ve cani İsrail çetesini tel’in ediyor.

 Bebek katilleri durdurulmazsa dünya daha büyük felâketlere sürüklenir. Yine de insaf ve vicdan sahipleri az değil. Geçtiğimiz günlerde New York’tan vicdanlı bir ses yükseldi. BM İnsan Hakları Komiserliği New York Ofisi Direktörü Craig Mokhiber, Gazze’deki zulmü içine sindiremediğinden, “ABD ve AB, İsrail’in suç ortağıdır” diyerek tarihî bir istifaya imza attı. (Millî Gazete, 4.11.2023)

İsrail, işgal ettiği Filistin toprakları üzerinde “savunma hakkı” olduğunu iddia edemez. BM Filistin Özel Raportörü Francessa Albanasa, “İsrail’in, hesabı verilmesi gereken savaş suçları işlediğini” vurgulayarak açıkladı: “İsrail, işgal ettiği bir bölgede tehdide uğradığı zaman, meşru müdafaa hakkı yoktur.”

Boyun Eğmeyen Fransa Partisi Meclis Grup Başkan Vekili Mathilde Panat da, “Kimse Gazze’de yaşananları bilmediğini söyleyemez” diyerek, “Bombardıman altındaki Gazze halkına yapılanlara susmayacaklarını, göz yummayacaklarını” anlattı. (Millî Gazete, 7.11.2023)

Gazze’deki sivillere yönelik öldürücü darbeler vicdanımızı kanatmaktadır. İslâm dünyasının liderlerinden; bölgenin amiral gemisi Türkiye’den de etkili “yaptırımlar” görmek istiyoruz.

 KARDEŞİNE SAHİP ÇIK

SAADET Partisi milletvekilleri, TBMM’de ses getiren uyarılar yapıyorlar. AKP’nin Siyonizm’le işbirliği yaptığını belgeleriyle açıklıyorlar. AKP Genel Başkanı, ABD’nin Irak’ta başarısını “samimiyetle” istediğini açıklamıştı. İsrail ve ABD’nin Filistin’de başarılı olması Türkiye ve İslâm dünyasının felâketi olur. İşbirlikçiler, İsrail ve ABD liderleriyle kucaklaşma ve samimiyet pozlarını, niçin Müslüman kardeşlerine veya Türkiye’deki muhalefet partilerine göstermiyorlar?

 Saadet Partisi milletvekillerinden Birol Aydın ve Hasan Bitmez’in TBMM’de söylediklerine karşı, bu sözlerin muhataplarının 1 gün bile yönetimde kalmamaları gerekir.

Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan’ın TBMM’de söylediği, “Filistin’i bombalayan pilotlar Konya’da eğitildi. Uçaklarının yakıtı İskenderun’dan, katil askerlerin besini Alanya’dan, suyu Manavgat’tan gidiyor. Her türlü gemiyle ticarî alışveriş sürüyor. 1. sırada demir çelik mamullerinin yer alması manidar!” diyerek sordu: “Filistin’e sahip çıkmayı da 2053, 2071’e mi bırakacaksınız? Ukrayna’ya İHA, Azerbaycan’a SİHA, Filistin’e dua mı göndereceksiniz? İsrail’i desteklemeyin, yeter.”

Konuşma haftalar önce yapılmasına rağmen hükümetten “tıss” yok. Yıllardır kutsallarımızı savunan Filistinliler, çok çetin bir sınavdan geçiyor. Aksa Tufanı Harekâtı’yla birlikte direnme, sonuç alma noktasına geldiler. Bizden gıda, ilâç, silâh, mühimmat gibi ihtiyaçlarını karşılamamızı bekliyorlar. 401 yıl himayemizde bulunan Filistin’e “barış gücü” göndermek; Kürecik, İncirlik askerî üslerini kapatmak bu kadar zor mu?

Halklar karar verdi. Kassam Tugayları’nın granitten sağlam kararlılığı bize zafer müjdesi veriyor. Kardeşlerimize azami ölçüde destek verme zamanı!..