Neden Mazur Görüyoruz?

Siyonist İsrail karşısındaki direnişçileri niye haklı buluyor ya da mazur görüyoruz? Siyonist İsrail’in sergilediği katliama karşı mücadele bayrağını açan direnişçilere niye hak veriyoruz?

Hemen açıklayalım:

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin de ifade ettiği gibi “durduk yerde” bunu yapmadıkları için hak veriyor, mazur görüyoruz.

Siyonist İsrail tarafından yıllardır “adam yerine” konulmadılar da onun için hak veriyoruz.

Çünkü söz konusu direnişin kendilerini “üstün ırk” olarak kabul edip, geriye kalan tüm insanlığını “aşağılık bir mahluk” olarak gören Siyonistler yüzünden yapıldığını biliyoruz.

“Düdüklü tencere” sürekli ocak üzerinde ateşte bırakılırsa ne olur? Bir “bomba gibi patlar” değil mi?

Düdüklü tencereyi ocak üzerinde ateşte tutup patlamasına sebep olduktan sonra onu “niye patladın” diye suçlayabilir miyiz?

Böyle bir hakkımız olabilir mi?

Ya da kedi köşeye sıkıştırılıp sürekli üzerine gidilirse!

Kedi de can havli ile saldırıp elinizi yüzünüzü tırmalarsa kediye kızma hakkı olur mu?

Ona “ne güzel köşeye sıkıştırılmıştın, orada uslu uslu dursaydın” denilebilir mi?

Yahu yıllardır Filistinli direnişçiler çok büyük bir baskı altındalar!

Siyonist İsrail rejiminin onları yerlerinden yurtlarından etmesi yetmiyormuş gibi bir de şimdi terörist olarak ilan ediyor.

Bu noktada Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri gibi bu direnişin durduk yerde başlayıp başlamadığını sormak istiyoruz.

Siyonist İsrail’in, direnişçilere yıllardır hayat hakkı tanımadığını onlara kan kusturduğunu hiç hatırlamıyor olmalı!

Aynen hastane bombalayıp ardından “biz yapmadık, onlar kendi kendilerine bombaladılar” diye kuyruklu yalanlar söyledikleri gibi şimdi de kendilerinin masum, direnişçilerin ise saldırgan “aşağılık mahluklar” olduğu yalanını söylüyorlar.

Ancak ne var ki gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkma gibi bir huyu var.

Ve gerçekler ortaya çıkıveriyor.

Dünya halkları Filistinli direnişçilere destek mitingleri yaparken Siyonist İsrail zulmünü lanetliyor.